Selahattin Yusuf'un 'İsa Hangisi' adlı kitabı okuyucuyu gerçek ile hayal dünyası arasında farklı bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap görgüsüz bir pastane sahibinin yanına giren kahramanın buradan akıl hastanesine gönderilmesiyle başlıyor.
Selahattin Yusuf 'İsa Hanginiz' adlı ilk romanını edebiyat severlerle buluşturdu. Yusuf'un romanı edebiyat derslerinde öğretilen roman tanımlamasının dışında bir yerde duruyor. Yusuf, ezber bozan bir dil ile okuyucunun karşısına çıkıyor. İsa hanginiz? demiş Selahattin Yusuf yeni kitabının adına. Roman diye de not düşmüş. Bir kitabı keşke dar bir çerçeveye sığdırmasak mesela; Roman-Şiir diye bir kavram olsa ya da bizler oluşturabilsek. Neden mi? Çünkü bazı kitapları tek bir kavram altında hatırlamak haksızlık olur da ondan.Tıpkı Yusuf'un kitabında olduğu gibi. İlk sayfayı çevirdiğiniz andan itibaren sizi lirik bir nehrin, sürükleyici bir suyun içine alıyor yazar. Uzun bir şiirin ilk mısralarına gark oluyorsunuz. Hikâye ne zaman başlayacak diye sayfaları geçerken, bir anda hikâyenin ortasında buluyorsunuz kendinizi. Bir bakıyorsunuz, esere ismini veren İsa karakteri ile sürüklenmeye başlıyorsunuz o kurallarını belirleyemediğiniz hayata.
Görgüsüz bir pastane sahibinin yanında işe başlıyorsunuz tüm bildiklerinizle beraber. Sonrasında düşülen Akıl Hastanesi'nde kitabın diğer başkahramanı Sven karşılıyor sizi. Akabinde, hepimizin hayatta bir kez dahi olsa içine düştüğü çıkmaz sokaktan kaçış hikâyesi başlıyor. Romanın başkahramanları İsa ve Sven'in oluşturdukları bir plan çerçevesinde dostlarıyla beraber hastaneden kaçış öyküsünü bambaşka bir dille sunuyor yazar. Aynı zamanda unuttuğumuz birliktelik kavramını bizlere hatırlatıyor. Yusuf, bu önemli hatırlatmayı akıllarını yitirmiş insanlarla yapıyor... Ki, böylelikle toplumda yerleşen bencilik kavramına da göndermelerde bulunuyor.
Romanın alt katmanlarında ise gündelik hayatın içinde sık sık unuttuğumuz bir bakış tarzı var. Rasyonel yaşam tarzının gözden kaçırdığı yaşamsal ve ruhsal zenginliklere ilginç eğretilemelerle, yeniden-bakışlar var. Yazar bunu, rasyonaliteyi sık sık geri çekip deliliği öne sürerek yapıyor.Selahattin Yusuf, İsa Hanginiz? romanında bizleri çocukluğumuza götürüyor; o, hiç bitmesini istemediğimiz, tüm güzellikleri bağrımızda yaşattığımız o masalsı döneme. Bir ninenin sıcacık kucağını arıyorsunuz sayfalar arasında dolaşırken, sonrasında aklınıza fedakarlık ve karşılık beklemeden yapılan iyilikler geliyor.
Yusuf'un Roman-Şiir'i değişik bir tat bırakıyor damağınızda. Selahattin Yusuf, 'İsa Hanginiz?' adlı eseriyle, modern hayatın çarkları arasında sıkışıp kalmış herkese bir sorgulama alanı açıyor: İsa Hanginiz? Sanırım bu soruyu, aynadaki suretimize sormamız gerekecek.
