
İsrail’in güneyinde Shaharut köyünde büyüyüp yetişen üç kız kardeşin kurduğu müzik grubu A-WA, büyük bir başarıya imza attı. Kardeşlerin, Habib Galbi isimli şarkıları İsrail’in pop listelerinde bir numaraya yükselen ilk Arapça şarkı oldu. Grup, müziklerinin tüm sınırları aştığını söylüyor.
A-WA grubu İsrail'in güneyinde Shaharut isimli küçük bir çöl köyünde doğup büyüyen üç kız kardeş Tair, Liron, Tagel Haim'den oluşuyor. Eğlence dozu yüksek, renkli şarkıları Habib Galbi, tüm dünyada çok seviliyor. Özellikle İsrail'de. Hatta öyle ki bu şarkı geçtiğimiz günlerde İsrail'in pop listelerinde bir numaraya yükseldi. İsrail'de ilk kez Arapça bir şarkı listenin başına oturdu. Grubun kökleri Yemen'e dayanıyor. Şarkıları, sahne şovları, giydikleri kıyafetler Yemen kültürünün günümüzle olan muhteşem uyumunu yansıtıyor. Ortadoğu denilince sınırlardan, siyasi kargaşadan bahsediyoruz. Ama A-WA grubu müzikleriyle tüm politik, coğrafi sınırları ortadan kaldırdıklarını söylüyor. Bu arada A-WA, ayva şeklinde okunuyor.
'Habib Galbi' İsrail'in pop listelerinde bir numaraya yükselen ilk Arapça şarkı oldu. Bununla ilgili ne söyleyebilirsiniz?
İlk single'ımız 'Habib Galbi'nin kamuoyu ve medya tarafından bu denli beğenilmesi ve kabul edilmesi bizim için olağanüstü ve kalbimizi okşayan bir duygu. Çok sevinçliyiz.
Müzik sınırsızdır fakat Ortadoğu'dan bahsederken aynı zamanda soınırları da konuşuyoruz. Müziğinizin sınırların ve kimliklerin üzerinde olduğunu hissediyor musunuz?
Evet, müziğimizin coğrafi, siyasi ve kültürel sınırları aşan bir niteliği ve tınısı olmasını seviyoruz. Sahip olduğumuz bu gücün nasıl insanların kalbine dokunduğunu ve onlara ilham kaynağı olduğunu gördükçe heyecanlanıyor ve mutluluğumuz katlanıyor.
Müziğimiz Yemen halk müziği ile elektronik tınıların füzyonundan oluşan, sahnedeki duygunun ve renkliliğin yansıdığı hayat dolu bir kutlama.
Elbette, albümümüz hazır ve bu bahar civarında sevenlerimize ulaşacak. Son derece heyecanlıyız ilk albümümüzün çıkmasından dolayı. Biz de sizler gibi sabırsızlıkla bekliyor ve merak ediyoruz.
İstanbul'a ilk fırsatta gelmeyi planlıyoruz. İstanbul'da sahneye çıkmak bambaşka bir duygu olacak diye düşünüyoruz. Oradaki insanlarla, müzik severlerle buluşmak, onlara şarkılarımızı çalmak konusunda sabırsızız.
Büyükbaba ve büyükannelerimiz Yemen'in o sıcak, hayat dolu, müziğini, sanatını ve dansını, İsrail'e göç ederken beraberlerinde getirmişler. Yemen geleneklerinin üzerimizde büyüleyici bir etkisi var. Ondan sürekli bir şeyler öğreniyor, onla her daim irtibat halinde kalıyoruz. Kendimizden de ona bir şeyler katıyoruz. Çocukluğumuzdan beri bu duygularla büyüdük, onun içinde geliştik.
Bozkırda, sonsuz düzlemde tek başına olan bir ev gibi... Shaharut, bir çöl köyü, temiz havası ve etrafındaki o güzelim dağlık alan ile sanki binbirgece masallarından çıkmış büyüleyici bir yer. Orada adeta doğa bizim dostumuzdu, birçok evcil hayvan, tabiatın güzellikleri içinde büyüdük, ve tüm bunlar bize olağanüstü ilham kaynağı oldu. Devamlı birlikte sokakta oynuyorduk ve bu müziğimizi birlikte olgunlaştırmanımıza fırsat verdi, birbirimizi anlıyorduk. Ayrıca o küçük büyüleyici köyün dışındaki dünya da merakımızı inanılmaz celbediyordu.
Albümüzün çıkmasıyla, bu yıl Avrupa'da, Amerika'da bir çok konser vereceğiz, bu bizim için oldukça heyecan verici bir deneyim olacak. Çıkacağımız bu turda, birçok özel sanatçı ile fotoğrafçı, müzisyen ve modacılar ile ortak çalışmalar yapacağız, yani anlayacağınız 2016 bizim için oldukça heyecan duyacağımız seyahatler ve yeni insanlar ile tanışmak için muhteşem bir yıl olacak. Perspektifimizi geliştirecek bir yıl bizi bekliyor.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.