O Ses Türkiye yarışmasında finale kalarak dördüncü olarak yarışmayı bitiren Tankurt Manas, yaptığı müzikle dünya meselelerine gençlerin dikkatini çekmek istiyor. Yüzlerce kişi arasından finale kalma başarısını yaptığı rap müziğe bağlayan Manas, “İnsanlar mesaj içeren şarkılarımı dinledikten sonra merak edip dünyada ne olup bitiyor diye araştırabilir. Müzik bu yüzden çok yönlü bir anahtar” diyor.
Manas'la yaptığı müziği, yarışmayı ve toplumsal meseleleri müzikle nasıl buluşturduğunu konuştuk.
Rap müziği ilk Cartel ile duydum. Çocukken bilinçsizce dinliyordum. Tam anlamıyla dinlemeye ortaokulda başladım. İlk dinlediğimde çok hoşuma gitmişti. Ondan sonra peşine düştüm. Harçlıklarımı biriktirip stüdyo ekipmanları aldım. Lisede artık profesyonel kayıtlar almaya başlamıştım.
Liseyi bitirdiğimde karar mekanizması ben olmadım. Bana sorsalardı Seramik bölümünü okumazdım. Küçükken televizyonda dinlediğim müzikler bana hep aynı geliyordu. Rap dinleyince bir anda farklı dünyalara gittim. Kendine özgü olan farklılığı beni çekti. Şu an kazancımı rap müzik üzerinden sağlıyorum ama bir gün müzik yapamazsam video kayıtla uğraşmak isterim. Kurgu montaj işini çok seviyorum.
Rap müziğin diğer müzikler gibi belli bir teması yok. Yelpazesi çok geniş. Özgür bir müzik. Sözleri yazarken beni etkileyen şeylere değiniyorum. Show ve aşk için yaptığım müzikler de var, savaş gibi toplumsal konulara değindiğim müzikler de... Sözleri yazmadan önce ilk olarak altyapı yani müzik gelir. O an müziğin üzerine kurgu yapıyorum.
Televizyonu her açtığımızda İsrail askerlerinin Filistinli müslüman kardeşlerimize yaptıklarını görüyoruz. Bir sürü insan acımasızca öldürülüyor. Benim müziğim özgürse ben de bunu yansıtmalıyım. İnsanlar mesaj içeren şarkılarımı dinledikten sonra merak edip dünyada ne olup bitiyor diye araştırabilir. Müzik bu yüzden çok yönlü bir anahtar.
TAŞ ATMAK YERİNE ŞARKI YAZIYORUZ
Saz, yabancı kültürlerden sonra bizim enstürmanımız oldu. Rap de aynı şekilde görülüyor sanki. Çıkış noktası aslında Amerika, geçmişte zenciler polislerden sürekli dayak yer ve ezilirdi. Polisle çatışmak yerine sorunlarını şarkılarda dile getirerek çözmeye çalıştılar. Asice yayıldığı için ülkemizde biraz fazla hırpalandı. Rock müziği yapanlar da ilk başta çok ezildi ama şu an gençlerin ilgi odağı oldu. Biz insana taş atmak yerine şarkı yazıyoruz.
Rap müziği herkes kendi çabasıyla yapabilir. Bundan dolayı gençler evde yapmaya kalkışıyor. Kolay geliyor. Gençlerin sokakta başka işler yapmaktansa müzik yapması çok güzel. En azından bir zaman sonra kendini eğitebilir. Özellikle Türkiye'de bu işi yapan büyük bir kitle var. Ben bu insanların diğer müzisyenlerden daha deneyimli olduğunu düşünüyorum. Pop sanatçısı kaydın nasıl alındığını ya da müzikal bilgiye sahip olmak zorunda değil. Sesi güzel olduğu için plak şirketiyle anlaşır ve albümünü çıkartır ama rap müzik öyle değil. Bu işi yapan insanlar ilk önce kayıt teknolojisini öğreniyor, gerekli bilgilere ulaşıyor. Kısacası her işini kendi yapıyor.
Bu zamana kadar plak şirketleri bizimle konuşmuyordu bile. Verilen emekler sonrasında artık istediğimize ulaşmaya başladık. Plak şirketleri kapılarını açmaya başladı. Bizden sonra rap müzikle ilgilenen gençler daha da rahat edecektir.
Maalesef, bize kimse yol göstermedi. Biz bu işe bilinçsizce girdik.
Türkiye'de Sagopa Kajmer ve Ceza gibi bilinen çok az isim var. Hepsine saygım sonsuz ama benim model aldığım biri yok. Birçok sanatçının harmanı olduğumu düşünüyorum. Çünkü tekdüze müzik yapmıyorum. Ceza'yı hızlı rap yapma noktasında kendime yakın görüyorum. Eminem'i kendime benzetiyorum ve dünyaca ünlü rapçi Tech Nine da örnek aldığım isimlerden biri.
Herkes artık takım tutar gibi parti tutuyor. Siyasi görüşleri yüzünden birbirine düşman kesilen komşular var. Bundan korktuğum için yapmam. Beni her kesimden insanlar dinleyebilmeli.
Tabi ki yapar. Artık rap yapanlar bol kıyafetler giymeli algısı geride kaldı. Ben o kadar bol giyinen biri değilim. Eminem de bol giyinmiyor. Takım elbise giyerek rap yapanlar bile var.
Ben rap camiasının diğer camialara göre daha temiz olduğunu gördüm. Televizyona çıkıp 'Onlar bakkal müziği yapıyor' demiyoruz. Rap müziğinde çatışmalar müzikle olur. Daha iyi müzik çıkartarak yapılıyor bu çatışmalar. Edebiyatta da insanlar birbirine hicvederdi. Aşıklar sazla atışırdı. Biz sanat yapıyoruz ve bunu kelimelerle dile getiririyoruz.
Pop, ülkeye girdiğinden beri ana akıma sahip. Rap onun kadar rağbet görmedi. Nasıl Arda Turan Galatasaray'daydı ve daha sonra Barcelona'ya gittiyse yakında rap müzik de Barcelona'ya doğru gidecektir. Pop müzik söyleyemem ama şiiri güzel okurum. Rap yapmasaydım herhalde rock müzik yapardım.
Arkadaşım benim yerime başvuru yapmış. Elemelere 'Bu Benim Olayım' adlı şarkımla katıldım. Hadise ve Ebru Gündeş beğenip döndüler. Benim de gönlümde Hadise'yi seçmek vardı. Hadise'yle çok iyi anlaştık. Çapraz düellolarda beni eleyince Ebru Gündeş'le çalışmaya başladım.
Benden hep popüler şarkılar söylememi istedi ama ben tarzımın dışına çıkmadım. Çoğu kez zorluk yaşadık ama orta noktayı bulduk. Ebru Gündeş'in sahne deneyimi bana çok şey kattı. Işıktan orkestraya, jüriden seyirciye kadar sahneye nasıl hakim olmam gerektiğini öğretti.
Bir yandan sahneyi canlı tutup diğer yandan hızlı rap yapmak zaman zaman beni zorladı. Birkaç kez şarkının sözlerini unuttum, doğaçlama söyledim.