Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SGK ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından düzenlenen, "3. Uluslararası İlaç ve Eczacılık Kongresi"ne katılan Akdağ, sağlıkta dönüşüm programını, vatandaşın çilesini, sıkıntılarını sonlandırmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için yaptıklarını söyledi.
Sağlıkta yaptıkları dönüşümü değerlendiren Akdağ, 2002 ile 2016'yı kıyasladıkları zaman, vatandaş memnuniyetinin yüzde 39'dan yüzde 75-76'ya çıktığını kaydetti.
Bakan Akdağ, bir ailenin yıllık gelirinin yüzde 40'tan fazlasını sağlığa harcamışsa buna "buna yıkıcı sağlık harcaması" dendiğini belirterek, "2003'te Türkiye'de aşağı yukarı 166 bin aile buna maruz kalıyordu. 2015'te bu sayı 60 binlerin altına düşmüş oldu. 2013'lerde 30 binlerin altına düşmüştü. Burada ufak bir gerilememiz var. Sağlıkta dönüşümün ikinci dönemi diyorsak, sebeplerinden birisi budur. Özellikle vatandaşın finansal açıdan korunmasını daha da güçlendirmemiz lazım.Hiçbir vatandaşın, sağlığa harcadığı para nedeniyle mağdur olmaması gerekiyor. İkinci dönemin en önemli gayelerinden birisi budur." diye konuştu.
Anne ve bebek ölüm oranlarına da değinen Akdağ, şöyle devam etti:
"Her 100 bin hamilede 70 ölümden, 15'lerin altına geriledik. Bu sene muhtemelen bunu 12'lere de indirmiş olacağız. Sağlıkta dönüşümün birinci dönemi, gerek finansal açıdan gerek fiziksel gerekse ilaç, malzeme açısından, sağlığa erişimin sağlandığı bir dönemdir. Kalite de bununla birlikte artmıştır ancak ikinci dönem, kaliteye daha da çok ağırlık vereceğimiz bir dönem olacaktır. Bu kapsamda vatandaşlarımızın sağlık okur yazarlığının arttırılması çok önemli. Sağlık sistemini nasıl, ne zaman kullanacağız? Bir doktora gidip de 'İlla bize antibiyotik yaz' diye zorlayacak mıyız? Bunun gibi konularda sağlık okur yazarlığının arttırıldığı ve sağlıklı yaşam biçimlerinin geliştiği bir dönemden bahsediyoruz. Eğer biz sigara içmeye, şişmanlamaya, hareketsiz kalmaya devam eden bir toplum olursak, bu toplumun sağlık geleceği yok. Yeni dönemde sağlık okur yazarlığını arttırarak, vatandaşın önüne imkanlar açarak, aile hekimliğiyle birlikte yeni sağlıklı yaşam merkezleri oluşturarak, vatandaşın birey olarak daha sağlıklı yaşamasını temin etmiş olacağız."
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, böyle yeni bir sistemin peşinde olduklarını ve sağlık sisteminin kalitesini daha da arttırıp, sistemi daha verimli hale getirerek ikinci döneme devam etmek istediklerini dile getirdi.
Bunun, gelişmelere ihtiyaç olmadığı anlamına gelmediğinin altını çizen Akdağ, şunları aktardı:
"Yeni dönemde elbette ilaç üreticisinden, ilacı eczacılara nakleden depoculara, eczacılara, orada çalışan tüm kardeşlerimize ilaç teknolojisini geliştirmek, yeni ilaç sağlamak üzere akademisyenlere ve öğrencilere yeni istihdam alanlara yönlendirilmesine varıncaya kadar sağlıkta dönüşümün ikinci dönemin stratejisinde oluşturduğumuz planlarımız var. Tüm bu planları, yakın zamanda, Bakanlar Kuruluna takdim ettiğimiz zaman tüm kamuoyuna açıklayacağız. Tüm amacımız şudur; vatandaşlarımızın tüm ilaçlara kolay erişimini devam ettirmek. En son teknoloji, bilgilerle oluşturulmuş ilaçlara kısa sürede erişimlerini sağlayarak devam ettireceğimiz sistem bir taraftan da burada ilaç da aynı zamanda tasarruf da sağlayacağımız akılca ilaç kullanımıyla devam edecek. Gerek doğru üretime teşviki temin etmek, gerekse ilaçta iyileştirmeyi sağlamak için ciddi birikime ihtiyacımız var. İlacın akılcı şekilde kullanılması, herkesin ihtiyacı olduğu ilaca ulaşması ama ihtiyaç olmayan yerde asla tek bir tabletin bile kullanılmayacağı bir sistemi kurmak istiyoruz."