Cumhuriyetin 102. yılında 102 sergi kapsamında “Bir Tutkunun Peşinde: Leyla Asım Turgut” sergisi Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde ziyarete açıldı. Sergide, Cumhuriyet’in ilk kadın mimarlarından Leyla Hanım’ın kişisel eşyalarından mimari çizimlerine ve arkeolojik objelere kadar 140 eser sergileniyor.
Cumhuriyetimizin 102. Yılında 102 Süreli Sergi: Anadolu’nun Kültürel Mirasına Yolculuk projesi kapsamında hazırlanan “Bir Tutkunun Peşinde: Leyla Asım Turgut” sergisi Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla Sultanahmet’teki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde ziyarete açıldı. 1 Eylül’e kadar ziyarete açık olacak sergi, Leyla Hanım’ın kişisel yaşamını, entelektüel birikimini ve kültürel katkılarını ilk kez bütüncül bir yaklaşımla gün yüzüne çıkarıyor. Mimari çizimlerden geleneksel giysilere, kişisel eşyalardan aile belgelerine ve arkeolojik objelere uzanan 140 eserin 135’i ise ilk kez ziyaretçiyle buluşuyor.
MÜZELERİ DİNAMİK TUTMAK İSTİYORUZ
Müzeleri geçici sergilerle dinamik tutmak istediklerini vurgulayan Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Yazgı, Yeni Şafak’a şöyle konuştu: “Yıl sonuna kadar hedeflediğiniz 102 sergiden 51’incisini açtık. Her ilde ve her sergide farklı temalar çalışıyoruz. Hem ismi duyulmamış koleksiyoncularımızın eserlerini ve adlarını yaşatmak hem de depolarımızda bulunan, bugüne kadar ziyaretçiyle buluşma imkânı bulamamış eserlerimizi de ortaya çıkarmak istiyoruz. ‘Bir Tutkunun Peşinde: Leyla Asım Turgut’ sergisi de bunlardan biri. Leyla Hanım, hariciye hayatıyla doğmuş ve büyümüş bir büyükelçi kızı. Cumhuriyetimizin ilk mimarlarından ve ilk milli sporcularımızdan başarılı bir kadın figürü. Aynı zamanda çok iyi bir koleksiyoner. Osmanlı kültüründen, modern Cumhuriyet kültürüne kadar o aşamaları bir nakış gibi işleyip arşivleyen bir kadın. Arkeolojik ve etnografik eserlerin yanı sıra giyim, kuşam ve oyuncaklarına kadar farklı bir seçkiyle çok özel bir sergi yapmak istedik.”
KÜLTÜR TARİHİ AÇISINDAN HAZİNE
Uzun yıllar Leyla Asım Turgut üzerine çalışan ve serginin de danışmanlığını yapan Prof. Dr. Esma İgüs, “Leyla benim için tutkudur” diyerek şunları söyledi: “Leyla Asım Turgut üzerine 2002 yılından beri çalışıyorum. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Heykel Müzesi arşivinde araştırma görevlisi olarak çalışırken, Leyla Hanım’a ait bin 700’e yakın fotoğraf olan bir kutu buldum. Leyla Hanım 1988’de öldüğü zaman bütün bunları bir mal varlığı gibi görüp, belli kurumlara paylaştırmış. Toprak altı koleksiyonunu Arkeoloji Müzesi’ne, etnografik eserleri Türk ve İslam Sanatları Müzesi’ne, Mihri Müşfik tarafından yapılmış aileye ait tablo koleksiyonunu Resim ve Heykel Müzesi’ne gönderirken, İstanbul Kitaplığı ve Deniz Müzesi gibi yerlere de başka eşyalarını göndermiş. Bu paylaşımdan Leyla Hanım’ın çok iyi bir koleksiyoner olduğunu ve koleksiyonun yaşayabilmesi için nasıl parçalanıp, nerelere verilmesi gerektiğini çok iyi bilen bir kadın olduğunu anlıyoruz. Fotoğraflara tek tek bakmaya başladığımda, Türkiye ve Osmanlı kültür tarihi açısından bir hazine olduğunu anladım.”
HARİCİYE NEZARETİ KONAĞI’NIN FOTOĞRAFLARI ARŞİVDEN ÇIKTI
Arşivde bulduğu fotoğraflar sayesinde Leyla Turgut’un düzgün bir biyografisini kaleme aldığını belirten İgüs, “Fotoğrafların arkasına el yazısıyla yazılmış notlar vardı. O yüzden birincil kaynak arşiv belgesiydi. Beni heyecanlandıran bir başka şey de; Alman Konsolosluğu’nun yanındaki Hariciye Nezareti Konağı bir yangında ortadan kalkmıştı, sadece müştemilatı kalmıştı. Orası da Park Otel olmuştu. Ben o terekede, Hariciye Nezareti Konağı’nın dış ve iç mekân fotoğraflarını buldum ve yayınladım. Yerinde şu an CVK Otel var. Kapısına ‘Hariciye Nezareti Konağı buradaydı’ yazılabilir mesela. Semt hafızası, kolektif hafıza, kültürel bellek bunu gerektirir” ifadelerini kullandı.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
