Farklı kültürlere ev sahipliği yapmış Anadolu, asırlardır pek çok şiire ve hikayeye konu oluyor. Kendine özgü doğası ve gelenekleriyle medeniyetlerin beşiği olmuş bu coğrafya, bu kez bir albümün ilham kaynağı oldu. Üniversitede hocalık yapan ve aynı zamanda konserden konsere koşturan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Yrd. Doç.Dr. Mehtap Demir “Anadolu Kokusu" adlı albüm çalışmasını müzikseverlerle buluşturuyor. 1900'lerin ilk döneminde Anadolu'daki Ermeni, Rum veYahudi şarkıcılarının okuduğu özel halk türkülerinden oluşan albüm, Avrupa ve Amerika'da da yayınlanacak. Kapağı hem Fransızca hem de İngilizce isimle yayınlanan albümüyle Türk Halk Müziği kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlayan Demir, Türkiye'de sahne konserlerinde kemane çalan tek kadın icracı olarak dikkat çekiyor.
Kapadokya'dan Selanik'e, İstanbul'dan İzmir'e kadar ilk defa duyulacak kent halk şarkılarından oluşan bir albüme imza atan Demir, Türk Halk Müziği kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Uluslararası müzik festivallerinde Türkçe, Rumca ve Ladino şarkılar söylerek Doğu Akdeniz müzik kültürünü tanıttığını söyleyen Demir “ Bu albümüz de tam bir arşiv ve başucu çalışması oldu. Anadolu Kokusu, taş plaklardan çıkan tozlu notalarla meydana geldi" diyor. Albümün 19 eserden meydana geldiğini ve Ermeni, Rum, Yahudi şarkıcıların okuduğu özel halk türkülerinden oluştuğunu dile getiren Demir “ Albüm, Dârülelhan yani Osmanlı'nın ilk resmi müzik okulunda okunan halk türkülerini de içerisinde barındırıyor" şeklinde konuşuyor.
Albümün Avrupa ve Amerika'da da yayınlanacağını dile getiren Demir, “Albüm kapakları Frasnızca Le Parfum d'Asie Mineure ve İngilizce The Perfume of Asia Minor olarak yayınlandı. Fakat eserlerin hepsi Türkçe. Albümde Erzurum, İzmir, Bursa, İstanbul ve Selanik kent türküleri var. O zamanın meşhur liman kentlerindeki çalgılı kahvehanelerinde söylenen, karşılama zeybek horon havaları, Mahmure Handan'dan Karşıyaka'dan geliyor İzmir bülbülleri, Kanuni Garbis Bakırcıyan'dan Saba şarkısı, Roza Eskenazi be Marika'nın okuduğu Bursa İstanbul karşılamaları gibi birçoğu ilk defa duyacağınız türkülerden oluşuyor" diyor. Anadolu'nun farklı aromaları ve ruhu tek ahenkte buluşturan doğal bir parfüme benzeten Demir “ Anadolu, tüm bölümlenmelere rağmen içerisinde ortak bir karma taşıyor. Albümü de bu heyecanla yaptım" ifadelerini kullanıyor.
Hem üniversitede hocalık yapan hem de yurt içi ve yurt dışında pek çok konser düzenleyen Mehtap Demir, aynı zamanda Türkiye'de kabak kemane çalan ilk kadın icracı olarak tanınıyor. Kabak kemanenin gerek halk müziğinde gerekse Ege müziğinde tanınan bir halk çalgısı olduğunu dile getiren Demir “ Bu çalgının benzerleri İran, Azerbaycan ve Ermenistan'da da var. Oralarda 'kemança' deniliyor. Türkiye'de sahnede konserlerimde kemane çalan tek kadın icracıyım. Bu albümde de uygun eserlerde kemane çaldım" şeklinde konuşuyor. Albüm çalışmasında pek çok müzisyenle birlikte çalıştığını söyleyen Mehtap Demir “Göksel Baktagir ve Yurdal Tokcan, Yunanistan'ın ünlü buzuki icracısı Nikos Tatasapoulos misafir olarak albüme renk kattılar. Selçuk Murat Kızılateş, Mehmet Akatay, Bahadır Şener gibi dostlarım da beni yanlız bırakmadılar. Anadolu Kokusu eğlenceli hüzünlü marifetli bir ekibin ürünü oldu" diyor.