İçişleri Bakanlığınca hazırlanan narkoterör raporunda, uyuşturucu ticaretinin başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin ana finansmanını oluşturduğuna işaret edilerek, buna yönelik mücadeleye ilişkin detaylara yer verildi.
Terör olayları ve siyasi istikrarsızlıkların, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve üretimi için elverişli ortam yarattığı belirtilen raporda, terörizmin, kimi zaman güvenlik güçlerini meşgul ederek, kimi zaman da bizzat uyuşturucu madde üretimi ve kaçakçılığı faaliyetlerinin içinde yer alarak uyuşturucu madde kaçakçılığını yakından etkileyen bir unsur olarak kendini gösterdiği vurgulandı.
Raporda, terör örgütlerinin finans kaynaklarını güçlendirmek için uyuşturucu maddelerin üretimi, sevkiyatı, dağıtımı, satışı, elde edilen kara paranın aklanması olmak üzere uyuşturucu madde kaçakçılığının her safhasında faaliyet gösterdiği anlatıldı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 2012'deki 66. genel oturumunda, 2009'da küresel olarak uyuşturucu ticaretinden 1,3 trilyon dolar kar elde edildiğinin belirtildiği aktarılan raporda, bu gelirin bir bölümünün terör örgütlerince kullanıldığı kaydedildi.
Raporda, uluslararası güvenlik literatürlerine göre, PKK/KCK terör örgütü ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC), Tamil Elam Bağımsızlık Kaplanları (LTTE) ve Özbekistan İslami Hareketi'nin (IMU) uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde bulunduğu ve finansmanın büyük bir bölümünü uyuşturucudan elde ettiği vurgulandı.
Ayrıca, uluslararası raporlar, Türkiye'de gerçekleştirilen uyuşturucu madde operasyonlarında yakalanan kişilerin ifadeleri, terör örgütleriyle bağlantılı suç kayıtları, örgüte ait sığınak/hücre evlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler ve dokümanlardaki uyuşturucu alışverişinin para kayıtlarının da terör örgütüPKK/KCK'nın uyuşturucu suçlarıyla bağını açıkça ortaya koyduğu bildirildi.
Rapora göre, güvenlik güçlerince 1984'ten bu yana PKK/KCK, ASALA, TKP/ML ve DHKP/C terör örgütleriyle bağlantılı olduğu tespit edilen uyuşturucu madde kaçakçılığıyla ilgili toplam 381 operasyon gerçekleştirildi ve yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirildi.
PKK/KCK terör örgütünün, önemli finans kaynakları arasında uyuşturucu kaçakçılığı bulunmasına karşın, uyuşturucunun toplumlar tarafından bir insanlık suçu olarak kabul edilmesi nedeniyle, imajını zedelemek istemeyen terör örgütü bu faaliyetlerini mümkün olduğunca toplumdan gizlemeye çalıştı. Bu çabaya rağmen örgütün uyuşturucu bağlantısı tüm unsurlarıyla dünya kamuoyunca görüldü.
Çok sayıda uluslararası kurum ve kuruluş tarafından hazırlanan raporlarda terör örgütü PKK/KCK, narkoterör örgütlerine örnek gösteriliyor. Bu raporlarda üretimden satışa kadar uyuşturucu ticaretinin her aşamasında yer aldığı belirtilen örgütün önde gelen isimlerinin de uyuşturucu kaçakçısı ilan edildiği vurgulanıyor.
Rapor, terör örgütü PKK/KCK'nın uyuşturucu imalatı ve satışına kadar her aşamada ne şekilde yer aldığını da ortaya koydu.
Terör örgütünün, Kuzey Irak'taki kamplarında kurduğu laboratuvarlarda eroin imal ettiği bilgisine yer verilen rapora göre, örgüt İran'a ve Irak'a sınır köylerde üretilen eroinden ise kilogram başına para topluyor.
Kuzey Irak'ta imal edilen uyuşturucuyu Avrupa'ya nakledilen terör örgütü, aynı zamanda bu işi yapan nakliye gruplarından pay alıyor.
Avrupa'daki uyuşturucunun sokak satışı ve dağıtımında da terör örgütü elemanları etkin rol alıyor.
Terör örgütü, Diyarbakır kırsalında gerçekleştirilen esrar üretiminden önemli gelir elde ediyor. Örgüt, bölgedeki kenevir üretimi ve ticaretinden yıllık 500 milyon lira, uyuşturucu kaçakçılığından yılda 1,5 milyar dolar civarında gelir elde ediyor.
İçişleri Bakanlığının raporuna göre, 1984-2015 arasında ülke genelinde gerçekleştirilen 381 narkoterör operasyonunda bin 283 şüpheli yakalanırken 6 uyuşturucu imalathanesi bulundu. Bu operasyonlarda 5 bin 543 kilogram eroin, 41 bin 249 kilogram esrar, 710 kilogram kokain, 21 kilogram afyon, 27 bin 465 litre asetik anhidrit, 17 milyon 958 bin 469 kenevir bitkisi, 4 bin 304 kilogram baz morfin ele geçirildi.