TİKA Başkanı Serdar Çam paralel yapının karalama kampanyasını, MEB’in yurtdışına açacağı okullara nasıl katkı yapacaklarını anlattı. Yurtdışında açılacak okulların çalışmalarını Bakanlar Kurulu’nun yürüttüğünü hatırlatan Çam, “Bu tamamlandıktan sonra tabi çeşitli kurumların görevleri olacak. Bir kısmını devletin yürüttüğü, bir kısmının da STK’ların destek verdiği şekilde sonuç itibariyle bütün dünyada eğitim gönüllüleri adı altında malum yapının vermiş olduğu zararı ve oluşan sıkıntıyı gidermeye dönük bir çalışma yapılacak. Birçok insanın eğitim ihtiyacının karşılanması için ve o dönemde güvenildiğinden bu gruba emanet edilmişti. Ancak görülen ve gelinen sonuç itibariyle yaşanan ihanet süreci ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
EĞİTİME DAHA ÇOK KATKI SAĞLAYACAĞIZ
Pek çok ülkede bu eğitimin sağlıklı ve güvenilir şekilde yürütülmesinin hedeflendiğini belirten Çam "O ülkelerin devlet başkanları, yöneticileri bizzat Türkiye heyetlerinden eğitimin desteklenmesi konusunda bunu talep ediyorlar. Bu yüzden devletimiz MEB koordinasyonu ile bir oluşumu sağladıktan sonra belirli bir çatı altında bu süreci geliştirecek. Sonuçta devletin ve pek çok STK’nın daha etkin ve daha güçlü imkanları ile güzel bir şekilde olacak. TİKA’nın da yurtdışı tecrübesi, kalkınma tecrübelerinden de istifa edilecek şekilde bizim de bir katkımızın olacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitime dolaylı olarak hatta zaman zaman da direk destek olduklarını söyleyen Çam, “Bu çerçevede iyi niyetli, düzgün o ülkenin çıkarlarına uygun, Türkiye’ye karşı olmamış düzgün prensipleri ile çalışan çeşitli yerel STK’ın eğitim çalışmalarına desteklerimiz oluyor. Yani okullarının tadilatı, ekipman ihtiyacı, hatta yeni okul binalarının kurulması gibi çalışmalarla Balkanlarda ve Afrika’da o ülkelerinin Milli Eğitim Bakanlıklarına ya da o ülkenin STK’larına yapıp hibe ettiğimiz onlarca okul var” şeklinde konuştu.
TİKA’nın yaptığı çalışmaları engellemenin kimsenin haddi olmadığını vurgulayan Çam, “Biz Başbakanlığa bağlı bir kurumuz. Devletine karşı gelmiş, devletine savaş açmış hiçbir STK’nın verebileceği bir zarar olmaz. Bu yapı ancak kendine zarar verir. Paralel yapının yaşamış olduğu süreç de budur. Paralel yapı kendi ayağına sıktı. Ayağından öte aslında kalbine sıktı” diye konuştu.
YAPTIKLAR İÇİ KOF BÜYÜK BİR BLÖF
“17 Aralık sürecinden önce birçok sıkıntılarına, eksikliklerine rağmen biz uluslararası arenada bizim topraklarımızın insanıdır, bizim insanımızdır, milli yaklaşımdır diye devletin bütün birimlerimiz, siyasilerimiz her zaman onların önlerini açtı” diyen Çam şöyle devam etti: “Ancak paralel yapının büyük bir ihanet çetesi ve büyük bir uluslararası taşeronluk organizasyonun bir parçası olduğunu fark ettikten sonra tedbirler alınmaya başlandı. Paralel yapı aslında uluslararası arenada içi kof büyük bir blöftür. Ne iş dünyası açısından, ne eğitim açısından ne sosyal çalışmalar açısından gözüktüğü kadar etkili olan bir yapı değildir. 3-5 tane küçük esnaf konumundaki insanların belli bölgeye giderek koca koca iş adamlarıymış gibi görüntü vermesiyle ortaya çıkan bir yapıdır.”