Türkiye ile Rusya ilişkilerinin normalleştiği, iki ülkenin bölgenin sorunları için ortak çözümler geliştirdiği bir dönemde tetikçiler devreye girdi. Ankara’da görev yapan FETÖ’cü polis Mevlüt Mert Altıntaş, Çankaya’da sanat sergisine katılan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldürdü.
Türkiye dün Ankara'dan gelen karanlık bir suikast haberiyle sarsıldı. Rusya Büyükelçisi Andrey Gennadiyeviç Karlov Çankaya'da katıldığı sergide öldürüldü. Saldırı akşam saatlerinde düzenlendi. Karlov, Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği ve Çankaya Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya" adlı konulu fotoğraf sergisine katıldı. Kameraların kayıtta olduğu sırada katılımcılara hitap için kürsüye gelen Karlov, arkasında bulanan takım elbiseli bir kişinin saldırısına uğradı.
Saldırgan bir el havaya ateş açtıktan sonra Karlov'a arkadan kurşun yağdırdı. Karlov kanlar içinde yere yığılırken salonda bulunan davetliler dışarıya kaçıştı.
Suikasti düzenleyen şahıs, ardından tekbir getirerek “Halep'i unutmayın, Suriye'yi unutmayın. Beldelerimiz güvende olmadıkça sizler de güvende olamayacaksınız. Bu zulümde payı olan kim varsa hepsi tek tek hesabını verecek" diye bağırdı. Görüntülerde üzerine doğru geldiği tahmin edilen kişilere silahını doğrultan terörist, “Geri çekil, beni buradan ancak ölüm alır" şeklinde bağırdı. Elçi Karlov olay yerinde hayatını kaybetti, 3 kişi de seken kurşunlardan hafif şekilde yaralandı.
Saldırıdan kısa bir süre sonra polis olay yerine intikal etti. Özel harekat polisleri binanın ikinci katında bulunan saldırgana teslim ol çağrısı ateşle karşılık verince çatışma çıktı. Yaklaşık 15 dakika süren çatışmanın ardından saldırgan etkisiz hale getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Milli Savunma Bakanı Fikri Işık da olay yerinde incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı.
Kısa bir süre sonra saldırganın kimliği belirlenince tüm kamuoyu şoke oldu. Güvenlik güçleri saldırganın, Ankara Çevik Kuvvet'te görevli polis memuru Mevlüt Mert Altuntaş olduğu belirlendi. 1994 doğumlu Altuntaş'ın, Aydın Söke doğumlu olduğu 2014 İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulu mezunu olduğu öğrenilen Altuntaş'ın terör örgütü FETÖ ile bağlantıları olduğu belirtildi. Altuntaş'ın sanat merkezine polis kimliğini kulanarak girdiği tespit edildi.
Rus haber kanalları da saldırganın FETÖ bağlantılı olduğunu duyurdu. Ayrıca başka saldırı ihtimallerine karşı da özellikle başta ABD olmak üzere tüm ülkelerde Rusya elçiliklerine 'önlemleri artırın' talimatı verildi.
Rus haber sitesi Sputnik'e konuşan bir görgü tanığı şunları söyledi: Belediye Başkanı'nın konuşmasının ardından Büyükelçi Karlov konuşuyordu, tercüman tercüme ediyordu. Ne olduğunu anlamadık, saldırgan bağırmaya başladı, 'Halep'in hesabı sorulacak' diye bağırdı. Herkes kaçışmaya başladı. Türkçe konuşuyordu, insanlar üzerine gitmeye çalışınca, 'çekilin ben buradan canlı çıkmayacağım' dedi. Sonra takır takır sesler geldi. Yerdeyken de ateş açmış. Sonra güvenlikler gidince 'yaklaşmayın çıkmayacağım' dedi. Hepimize bağırdı. Çok sayıda ateş etti.
Firari FETÖ'cü Abdullah Bozkurt'un saldırıdan iki gün önce 17 Aralık'ta Twitter'dan “Türkiye'deki elçilikler artık güvende değil" şeklinde bir paylaşımda bulunduğu ortaya çıktı. Twitter'dan 3 gün önce yapılan paylaşım, FETÖ'nün saldırıdan haberdar olduğunun delillerinden birisi olarak değerlendiriliyor. Bozkurt'un bu konuda yazdığı ve linkini paylaştığı haber FETÖ'ye ait olduğu bilinen “Türkishminute" sitesinde 16 Aralık'ta yayınlanmış. Bozkurt yazıda önümüzdeki Türkiye'deki yabancı diplomatik misyonlara saldırı olabileceğinden bahsediyor.
Saldırgan Mevlüt Mert Atıntaş'ın Aydın'ın Söke İlçesin'ndeki Özel Körfez Dershanesi'ne gittiği belirlendi. Söz konusu dershane hakkında 30 Mart 2016'da FETÖ soruşturmaları kapsamında arama yapıldığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca kapatıldığı da belirlendi.
Saldırgan Altıntaş, 2012 yılında polislik sınavına girdi. İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu mezun oldu. 2014'te göreve başladı. 2012 polislik sınavıyla ilgili soruşturma devam ediyor. FETÖ'nün saldırgan Altıntaş'a polislik sınav sorularını verdiği öğrenildi. Ayrıca saldırgan Çevik Kuvvet'te nizamiye girişinde araç altı arama ekibinde görevli olduğu ifade ediliyor.
Saldırganın polis okuluna ait yıllığı da gün yüzüne çıktı. Aynı dönemde okuduğu arkadaşlarının aksine, saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş'ın kendisine ayrılan sayfada hiç bir arkadaşının yorumu bulunmaması dikkat çekti.
Saldırgan Altıntaş'ın 15 Temmuz günü Diyarbakır'da görevli olduğu 16 ve 17 Temmuz günleri için izin aldığı ve Ankara'ya gittiği ortaya çıktı. Altıntaş'ın darbe girişimi nedeniyle izin iptal edilince geri dönmüş. Katile izin veren polis müdürü Kahraman Sezer'in de FETÖ'den tutuklu olduğu ortaya çıktı.
Altıntaş'ın Ankara Yenimahalle'deki evinde arama yapıldı, aynı evi paylaştığı polis memuru S.B. ise Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde gözaltına alındı.
Rus istihbaratından ve Rus güvenlik birimlerinden 20 kişilik özel bir ekibin bugün Ankara'ya gelmesi bekleniyor. Ruslar olaya ilişkin tüm raporları ve olay yeri incelemelerini gerçekleştirecek.
Katil Altıntaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aralık 2014 Konya ve 1 Şubat 2015 Bursa seyahatlerinde de görevde olduğu belirlendi.
Katil Altıntaş'ın ailesinin yaşadığı Söke ilçesindeki evde polis ekipleri arama yapıldıyor. Saldırganın gözaltına alınan annesi, babası ve kız kardeşi, İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Bu arada, cumhuriyet savcısının da İlçe Emniyet Müdürlüğüne geldiği öğrenildi. Arama yapılan evin etrafında vatandaş yoğunluğu olduğu görüldü.
Saldırganın üstünden kendisinin adına kayıtlı GSM hattı ve telefonu inceleme alındı. Saldırganın kullandığı telefonundaki son 6 ayın telefon kayıtları tek tek incelenecek. Ancak olay günü saldırganın 13 telefon görüşmesi yaptığı kaydedildi.
Görgü tanıklarının anlattığına göre binaya girenler X-ray cihazından geçmiş ama üst araması yapılmamış. Büyükelçinin koruma ekibinin olmadığı salonda serginin güvenlik görevlileri vardı, ancak müdahale edemedi.
İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulu'ndan mezun olan saldırganı okul arkadaşları 'FETÖ'cü olarak' tanımlıyor. Altuntaş'ın bağlantılarının araştırılması için polis ve MİT tarafından özel ekip kuruldu. Büyükelçi'nin sanatsal faaliyetlerde koruma kullanmadığı belirtilirken, Altıntaş'a bu bilginin kim tarafından sızdırıldığı araştırıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen ve nöbetçi savcı saldırınan ardından olay yerine geldi. Olayın meydana geldiği yerin en dikkat çekici noktası ise olayın meydana geldiği yer Ankara'nın en dikkatli korunduğu bölge. Zira Kültür merkezinin hemen yanı başında Ankara Sanayi Odası merkezi yer alırken 60 metre yakınında ABD'nin Ankara Büyükelçiliği binası ve aynı hizada İtalya, Mısır, Bulgaristan gibi ülkelerin elçilikleri bulunuyordu. Diğer bir ifade ile Ankara'nın en işlek caddesinin hemen yanı başında yer alan bir bölge. Olayda gözlerden kaçan bir başka nokta ise, organizasyonu düzenleyenlerin organizasyon ile ilgili hiçbir güvenlik birimine ve valiliğe bir bildirimde bulunmadığı öğrenildi. Zira birçok ülkenin temsilcisinin davet edildiği bu organizasyon için polisten ekstra bir tedbir alınmadığı kaydedildi. Altıntaş'ın kültür merkezine girerken Polis 'PİN'li rozet taktığı ifade edilirken, kültür merkezinin özel güvenlik ekiplerine polis kimliğini gösterdiği ve Büyükelçinin koruması olduğunu söylereyken içeri girdiği öğrenildi. Burada dikkat çekici nokta ise Büyükelçinin koruma kullanmadan organizasyona geldiği ve Suikastçi Altıntaş'ın bu istihbari bilgiye nasıl ulaştığı şimdi araştırılıyor.
Operasyon devam ederken çatışma bölgesine giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katilin etkisiz hale getirilmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Katilin Mevlüt Mert Altıntaş olduğunu açıklayarak hakkında bilgiler veren Soylu şunları kaydetti: “Kaldırıldığı Güven Hastanesinde saat 19.53'te hayati bulgularının olmadığı tespit edilmesine rağmen hemen yapılan canlandırma müdahalesine cevap alınamamış ve kıymetli dostumuz, Sayın Büyükelçimiz hayatını kaybetmiştir. Dostumuz Rusya Federasyonuna, Rusya halkına ve ailesine başsağlığı dileklerimizi iletiyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz. Başımız sağolsun."
Saldırıda 3 kişinin de yaralandığını belirten Soylu, şunları söyledi: “Tekrar başsağlığı diliyoruz. Bu suikast, bu saldırı, bu terör eylemi Türkiye-Rusya ilişkilerine gerçekleştirilmiş bir terör eylemidir. Bu, büyük bir provokasyondur. Özellikle Türkiye- Rusya ilişkilerinin çok iyi olduğu bir safahatta, dönemde gerçekleştirilen bu acımasız terör eyleminin Türkiye'ye sıkılmış bir kurşun olduğunu ve milletimizin emanetinde olan, ülkemizin emanetinde olan bir dostumuza yönelik hain bir eylem olduğunu düşünüyoruz."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Rusya'da olduğunu, uçaktan iner inmez konuyla ilgili görüştüklerini ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunma Bakanımız da Rusya'ya uçacaktı, çok önemli bir toplantıyı birlikte gerçekleştireceklerdi. Bilinmelidir ki bu suikast bizi ve ülkemizi derinden üzmüştür. Bu saldırı ve terör olayı bizi ve ülkemizi derinden yaralamıştır. Bu vesileyle hem Rusya Federasyonu'na, dostumuz Rusya halkına ve aynı zamanda kıymetli ailesine başsağlığı dileklerimizi tekraren iletiyoruz. Tekrar başımız sağ olsun."
Saldırı, Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmaya dönük ilk sabotaj girişimi değil. Geçen yılın kasım ayında Suriye sınırında bir Rus Su-24 savaş uçağı Türk savaş uçakları tarafından düşürülmüştü. Su-24'ü vuran Türk F-16 uçağının pilotunun FETÖ üyesi olduğu ortaya çıkmıştı.