Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), AK Parti'nin "cinsel istismar" suçuna ilişkin önergesiyle ilgili, "Tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda cinsel istismar suçunu işleyenlerin, güç, nüfuz vb. imkanlar ile mağduru ve çevresini etki altına alması ve mağdur ile evlenme yoluna giderek serbest kalmasının önü açılacaktır." açıklamasında bulundu.
KADEM'den yapılan yazılı açıklamada, TBMM'de temsil olunan AK Parti, CHP, MHP ve HDP milletvekilleri ile oluşturulan, "Aile Bütünlüğünü Araştırma Komisyonu" tarafından çeşitli konularda farklı çevrelerle birçok toplantı yapıldığı hatırlatıldı.
Bu toplantılarda resmiyet kazanmamış ve küçük yaştaki birliktelikler nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi konusunda tüm siyasi parti temsilcilerinin mutabakata vardığı aktarılan açıklamada, "Bu konuda dün gece Meclise sunulan yasa teklifine ilişkin Kadın ve Demokrasi Derneği olarak bizler, bu tip sosyal meseleleri politik ve ideolojik çekişmelerin ötesinde tutuyor, toplumun üstün yararı için çözüm odaklı yaklaşıyoruz ve bu nedenle tasarının yasalaşması halinde oluşabilecek menfi durumlara dikkat çekmek istiyoruz." denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Düzenlenmekte olan tasarıda; 'failin' tanımının yeterince anlaşılır ve kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte yapılmamış olması en büyük eksikliklerden biri olarak görünmektedir. Keza tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda cinsel istismar suçunu işleyenlerin, güç, nüfuz vb. imkanlar ile mağduru ve çevresini etki altına alması ve mağdur ile evlenme yoluna giderek serbest kalmasının önü açılacaktır. Öte yandan mağdurun ise bu baskı altında erken yaşta zorla evlilik yapması ve bu evliliği sürdürmeye mecbur kalması kuvvetle muhtemeldir. Yine bu tasarı ile suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında görülen davaların af ile sonuçlanacak olması ve yasanın yürürlük süresinin belirlenmemiş olması da tasarının sakıncalarındandır.
Tasarının en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun 'kendi iradesi' nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Yukarıda da bahsettiğimiz maddeler gereğince; resmiyet kazanmamış birlikteliklerden doğan mağduriyetlerin giderilmesi hususunda, Ceza İnfaz Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuat referans alınarak yeni düzenlemeler yapılabilir. Bu konuda Kadın ve Demokrasi Derneği ve konuyu çalışan uzman hukukçularımızla hazırladığımız detaylı raporu yetkililere sunarak, yeni bir düzenlemenin takipçisi olacağımızı, konuya ilişkin destek ve iş birliğine hazır olduğumuzu belirtmek isteriz."