Dört koldan terör kıskacına alınmak isteyen Türkiye, yine canlı bomba eylemiyle sarsıldı. 35 vatandaşın hayatını kaybettiği Ankara saldırısının yarası daha kapanmamışken caniler dün de İstanbul-Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’ni kana buladı. Bir canlı bomba, üzerindeki patlayıcıyı ateşledi; 4 kişi öldü, 39 kişi de yaralandı. Kalleş saldırıya her kesimden tepki yağdı.
Türkiye dün hain teröristlerin kalleşçe saldırısıyla bir kez daha sarsıldı. Ankara'da 35 vatandaşın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bombalı araçlı terör eyleminin ardından canilerin hedefi bu kez İstanbul'un kültür-sanat merkezi Beyoğlu oldu. İstiklal Caddesi'nde kalabalığın arasına karışan bir canlı bomba, üzerindeki patlayıcıyı saat 10.58'de ateşledi. TNT türevi olduğu iddia edilen bombayı patlatan cani, ortalığı bir anda savaş alanına çevirdi. Adeta can pazarının yaşandığı caddede yürek burkan manzaralar oluştu. Beyoğlu Kaymakamlığı'nın hemen önünde meydana gelen saldırı sonucu 3 kişi patlama esnasında olay yerinde can verirken, ağır yaralı 1 kişi de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Terör eyleminden 5 dakika sonra olay yerine gelen 30'a yakın ambulans, yaralıları çevre hastanelere taşıdı. 4 kişiyi öldüren saldırıda, 24'ü yabancı uyruklu, 39 kişi de yaraladı. Bu yaralılardan 1'i çocuk 7'sinin durumu ciddiyetini koruyor. 9 yaralı taburcu edilirken, 7'si ağır 30 kişinin ise tedavisi sürüyor. Hayatını kaybeden 4 kişiye ek olarak, saldırıyı düzenleyen terörist de parçalanarak öldü.
Patlamanın ardından İstiklal Caddesi tüm geçişlere kapatıldı. Çevredeki bütün metro istasyonlarında olağanüstü güvenlik önlemi alındı. Esnaf, işyerlerini kapatırken, caddede bulunan insanlar güvenlik şeridinin dışına çıkarıldı. Olay yerine gelen İstanbul Valisi Vasip Şahin ile İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Bürosu'nda görevli 5 savcı ise soruşturmayı yürütmek üzere görevlendirildi. Savcılık ayrıca patlamaya ilişkin yayın yapılmasını geçici olarak yasakladı. Savcılığın kararı RTÜK tarafından yayıncılara bildirildi. Geçici yasak akşam saatlerinde kaldırıldı.
Saldırıda hayatını kaybeden 4 kişinin de yabancı olduğu öğrenildi. Türkiye'de turist olarak bulundukları öğrenilen şahıslardan 3'ü İsrail, 1'i ise İran vatandaşı. Ölenler arasında 3 İsrailli'nin bulunması, canlı bombanın, sinagogda ayinden çıkan grubu takip ettiği ihtimalini akıllara getirdi. Ölen İsraillilerin isimleri ise şöyle: Simha Simon Demri (60), Yonathan Suher (40), Avraham Godman (70).
Hayatını kaybeden diğer turist ise 31 yaşındaki İranlı Ali Reza Razmhah. Ölen İsrail vatandaşlarından ikisi aynı zamanda ABD vatandaşı. 24 yabancı uyruklu yaralı arasında ise 6 İsrailli, 2 İrlandalı, 1 Dubaili, 1 İzlandalı ve 1 de İranlı bulunuyor.
Görgü tanıklarından Muzaffer İngöl, İstiklal Caddesi'nde arkadaşıyla yürürken birden patlama sesi duyduğunu ve herkesin yere yattığını anlattı. İngöl, “Olay yeri 300-400 metre arkamdaydı. Arkamı döndüğümde yerde yatanları gördüm. Herkes kaçışıyordu. Ben de yukarıya doğru koştum. Patlamanın etkisiyle arkadaşımın kulağı kanıyordu. Onu hastaneye gönderdim” dedi. Hastaneye kaldırılan Ferit Babamuradov'un kardeşi Kıvanç Babamuradov ise “Biz Türkmeniz, olayı duyar duymaz hastaneye koştuk” dedi. Patlamada işine giderken yaralanan 31 yaşındaki Bülent Mutlu'nun yakını Gülay Mutlu da, “Allah onlara fırsat vermesin. Biz de herkes gibi devletimize güveniyoruz. Hastamızın sağ salim çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Saldırının ardından polis, İstiklal Caddesi'ni boşalttı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarını bitirmesi sonrası cadde, yaklaşık 9
saat sonra yayalara açıldı.
İstanbul'a Adana'dan gezmeye gelen Başaran ailesi de Beyoğlu'ndaki bombalı saldırının hedefi oldu. Turgut Başaran-Çilem Başaran çifti, çocukları 7 yaşıdaki Elçin ve 2 yaşındaki Asya ile birlikte İstiklal Caddesi'nde turluyordu. O sırada canlı bombanın kendini patlatmasıyla Başaran ailesi de onlarca kişiyle birlikte yere yığıldı. 7 yaşındaki Elçin ile annesi Çilem hafif yara alırken, baba Turgut ile küçük kızı Asya, ağır yaralandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalleş eylemin ardından Başbakan Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Ala'dan telefonla bilgi aldı. Daha sonra Başbakan Davutoğlu başkanlığında Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde acil durum değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantı sonrası yayımladığı taziye mesajında Davutoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Hiçbir ayrım gözetmeden doğrudan insanı hedef alan menfur saldırıyı gerçekleştiren canileri, onları böyle insanlık dışı bir eyleme azmettiren ve destekleyen her türlü ihanet odağını ülkem, milletin ve hükümetin adına lanetliyorum. Bu acı olay sebebiyle milletçe hepimiz derin bir acı içerisindeyiz. Bu olay vesilesiyle bir kere daha gördük ki terörün hedefi bütün insanlıktır, insanların yaşama hakkıdır. Dünyanın dört bir tarafından gelen mesajlar bu acının dünyanın her yanındaki insanlarca paylaşıldığını ve terörün gerçek yüzünün bütün dünyada görülmeye başlandığının ispat ediyor. Terörle mücadele bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek. Hiçbir terör odağı bu tür canice saldırılarla amacına ulaşamaz.”
Davutoğlu, saldırıda hayatını kaybedenler için İran Cumhurbaşkanı 1'inci Yardımcısı İshak Cihangiri ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya birer taziye mesajı gönderdi. Öte yandan İsrailli diplomat Dore Gold bugün saldırıyla ilgil olarak Türkiye'ye gelecek.
İstiklal Caddesi'ni kana bulayan teröristin kimliği belli oldu. İddiaya göre saldırıyı düzenleyen canlı bomba, Adana-Yüreğir nüfusuna kayıtlı 1983 doğumlu Savaş Yıldız. 33 yaşındaki Yıldız, hem DHKP-C geçmişi hem de IŞİD bağlantısıyla dikkat çekiyor. 2007'de DHKP-C üyeliği nedeniyle İstanbul ve Ankara'da gözaltına alınan Yıldız, daha sonra sahneye IŞİD etiketiyle çıktı. Mayıs 2015'te Adana-Seyhan ve Mersin'deki HDP binalarına bombalı saldırılarda bulunan kişinin Yıldız olduğu iddia edilmişti. Aslen Vanlı bir ailenin mensubu olan Yıldız, o saldırıdan buyana IŞİD'li bir terörist olarak tüm illerde aranıyordu. Yıldız'ın, 'Hamza Tonbak' adına düzenlenmiş bir sahte kimlik taşıdığı da tespit edilmişti. Bu sahte kimlik, dün Beyoğlu'nu kana bulayan Yıldız'ın üzerinden çıktı. Teröristin, patlamayla birlikte vücudu paramparça oldu ve kafası bütün halde tramvay yoluna düştü.
Canlı bombanın 33 yaşındaki IŞİD militanı Savaş Yıldız olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, Adana'da oturan babasından DNA eşleştirmesi için kan örnekleri alındı. Yıldız'ın Adana'nın merkez Yüreğir İlçesi'nde yaşayan babasından kan örnekleri alınıp, DNA eşleştirmesi yapılmak üzere İstanbul'a gönderildiği bildirildi. Olay yerinde olduğu tespit edilen Mehmet Öztürk'ün ailesi ise kamera kaydında görülen bombacının kendi çocukları olduğunu öne sürdü. Parçalananın bombacının Savaş Yıldız mı yoksa Mehmet Öztürk mü olduğu ailelerden alınan DNA sonucunda netleşecek. Öztürk'ün saldırı sırasında gözcülük yaptığı da iddialar arasında. Emniyet birimlerinin üzerinde durduğu isimlerden biri ise Emre Kaya sahte kimlikli Ömer Deniz Dündar. IŞİD üyesi Dündar, polisin uzun süredir aradığı teröristlerden.
Terör örgütü MLKP yöneticiliğinden HDP'ye transfer olarak Meclis'e girmeyi başaran ve her saldırı sonrası teröristlerin safında sahne almasıyla dikkat çeken HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, Beyoğlu'nu kana bulayan alçak saldırının ardından yine kan kokan bir açıklamaya imza attı. DHKP-C ve MLKP örgütleri safında canlı bomba olmuş kişilere dizdiği övgülerle hafızalarda yer eden Yüksekdağ, dünkü saldırı sonrası Mersin'de yaptığı açıklamada, “Bütün meydanlar can pazarına dönüştü. Onlar barıştan korkuyor, biz ise korkularını başlarına getireceğiz” dedi. 'Terör örgütü üyeliği ve propagandası' suçundan hakkında 10 adet fezleke bulunan Yüksekdağ'ın tehdit gibi sözlerini dinleyen kalabalık, konuşmanın ardından Türkiye'nin bu acılı gününde ateş yakıp halay çekti. Eğlencenin sona ermesine rağmen hâlâ dağılmayan ve güvenlik güçlerine taş atan gruba ise müdahale edildi. Polis müdahalesi, gruptakilerin ara sokaklara dağılmasıyla son buldu.
Sosyal medyada ise terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren birçok paylaşım yapıldı. Paralel örgüte yakın gazetecilerden Tarık Toros, “İstanbul'da 5 yıldızlı oteller 100 liraya kadar düşmüş, kahvaltı dahil” yazarak rezil algı operasyonuna destek verdi. Örgütün ABD'ye yerleşen tetikçisi Emre Uslu ise “Türkiye'de gelen gün geçen günü aratır oldu. Huzur yok, güvenlik yok, kaos var, çalma var, yalan var, yüzsüzlük var münafıklık var” diye yazdı. Casusluk sanığı Can Dündar ise “Şehitliği övüp oğullarını askere göndermiyorlar 'Terörden korkmayın,hayatınıza devam edin' deyip zırhlı araçlarıyla geziyorlar” mesajını paylaştı. Pelin Batu ise “Ülke istikrara kavuştu. İstikrarlı bir şekilde evden dışarı çıkamıyoruz! Al sana Yeni Türkiye! Doğu'da evde kalırsan ölürsün! Batı'da evde çıkarsan ölürsün!” şeklinde twit attı.
“Türkiye son derece hain, son derece sinsi, son derece kalleş ve kahpe saldırı zinciri ile karşı karşıyadır. Genel resmi görürsek maşaları, piyonları iyi tanımlar, maşalarla piyonlarla uğraşmak yerine onların arkasındaki esas failleri bulur, deşifre eder ve onlara karşı mücadele ederiz. Yeri geliyor PKK'yı, yeri geliyor DAEŞ'i kullanıyorlar. Yine yapmak istedikleri şu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran bu aziz milletin çocukları yeniden ayağa kalkıp, yeniden büyük güçlü Türkiye kurmasınlar. Türkiye, ayakları üzerinde zar zor durabilsin; ne olsun, ne ölsün. Biz de onların bu iradesine inat, Allah'ın izniyle yeniden güçlü ve büyük Türkiye'yi kuracağız. İnsanların gönüllerini, zihinlerini bölmeye çalışıyorlar. Gönülleri ve zihinleri, aynen sınırları böldükleri gibi böleceklerini sanıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar teröre alışmayacağız, terör karşısında kanıksamayacağız, geri adım atmayacağız. Terörle mücadele milli bir sorumluluktur. Milli dayanışmayı birlik ve beraberlik içerisinde hep beraber karşı çıkmayı gerektirir. Bunu yaparken de 'ama'sız, 'fakat'sız, tereddüt etmeden, herkesi, bu terör olaylarına, sadece terörü yapan kişilere değil onlara bunları yaptıran bütün karanlık odaklara karşı da yekvücut durmaya olmaya davet ediyoruz.”
“Beyoğlu'nda tamamen sivilleri hedef alan terör saldırısını şiddetle lanetliyorum. Hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısını paylaşıyor, yaralılara acil şifa diliyorum. Ülke ve milletçe çok zor günlerden geçiyoruz. Herkesi duyarlı ve sorumluluk sahibi olmaya davet ediyorum. Böyle günlerde her türlü siyasi farklılığı bir yana bırakarak milletçe kenetlenmeli ve görevlilere yardımcı olunmalı.”
“Masum insanları, çocukları, bebekleri katledebilecek bir anlayışı organize eden zihniyeti lanetliyorum. Milletçe birlik ve beraberlik içinde milletimizin insani değerlerini, ülke insanımızın birlikte güçlü olduğu anlayışı merkeze alarak bu hain emelleri olan zihniyetle mücadeleyi başarıyla sürdürecek ve sonunda başaracağız. İnsanı ve insanlığı katlediyorlar. Hainler, insanlık katilleri asla başaramayacak.”
“Küresel ve bölgesel efendileri hesabına kiralık tetikçilik yapan canilerin bir yanda Doğu ve Güneydoğu'da kan dökmesi, diğer yanda belirli aralıklarla Ankara ve İstanbul'un kalbini hedeflemesi Türkiye'nin Suriyelileşmesi ve Lübnanlaşması amacına dönük hunhar bir stratejinin ara duraklarıdır. Her ne olursa olsun, kim neyi dayatırsa dayatsın Türk milleti topyekun ayağa kalkarak terörü yenecek, terörizmin üstesinden gelecek kudret ve kuvvete sahiptir.”
“Gerçekten çok üzüntülüyüm. Özellikle küçük çocukların olması bizi gerçekten çok üzüyor. O çocuktan ne istiyorsunuz o küçücük çocuktan. O çocuğun ne günahı var. Bir insan bu kadar vicdansız bu kadar ahlaksız olabilir mi? Bunu yapan kişiye insan denir mi?”
“Terör bir kez daha çirkin ve kalleş yüzünü göstermiştir, sivil insanları hedef almıştır. Terörle mücadelemiz bundan sonra da kararlı bir şekilde her alanda devam edecektir, içeride ve dışarıda. Tüm dünyadan da, başta Avrupa olmak üzere beklentimiz budur. 'Ama'sız bir şekilde terörle mücadelede ortak hareket etmemiz gerekiyor.”
Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısına dünyadan da tepkiler geldi. AB Komisyonu üyeleri saldırıyı kınarken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Terörizme hiçbir şekilde meşruiyet addedilemez. Tüm NATO müttefikleri, Türkiye'nin yanında ve terörün her türlüsüyle mücadelede birlikte duruyor” ifadesini kullandı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, “Bu menfur ve alçak saldırıyı güçlü bir şekilde kınıyorum. Fransa, terörizm ile mücadelede Türkiye ve Türk halkı ile dayanışma içindedir” dedi.
İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner ise “İstiklal'de yaşanan patlama dolayısıyla çok üzgünüm. Düşüncelerim olaydan etkilenenler ve aileleriyle” ifadesini kullandı. İstanbul Amerikan Konsolosluğu'nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda ise “İstiklal'deki patlamanın şoku ve üzüntüsü içindeyiz. Hayatını kaybedenlerin ailelerinin yasını paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz” denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise saldırıyı şiddetle kınadığını bildirerek, “ABD, NATO müttefiki Türkiye ile ortak tehdit terör konusunda dayanışma içinde duruyor” dedi.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in ise “Beyoğlu'ndaki saldırı terörün çirkin yüzünü gösterdi. Saldırıda ölenler için Türk devlet ve milletine başsağlığı diliyorum” diyerek kınadığı saldırı ile ilgili birçok ülkeden de taziye mesajları geldi.
İstiklal Caddesi'ndeki saldırının ardından Alman Dışişleri Bakanlığı İstanbul'daki vatandaşlarını uyardı. Bakanlığın internet sayfasında yer alan uyarıda, “İstanbul'da bulunan vatandaşların öncelikle otellerinden dışarı çıkmamaları ve medyadan ve Dışişleri bakanlığının internet sayfasından gelişmeleri takip etmeleri tavsiye edilir” denildi. Uyarıda ayrıca Ankara, İstanbul ve diğer büyükşehirlerde bulunan Almanların dikkatli
olmaları istendi.