Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasada değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından milletvekillerinin dosyalarının incelenmesi sürüyor.
Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Ağrı Milletvekili Zana hakkında hazırlanan 156 sayfalık iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca Zana'nın eylemlerine ilişkin hazırlanan 3 fezlekenin TBMM'ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne "Yasama Dokunulmazlığının" kaldırılması talebiyle gönderildiği hatırlatıldı.
6718 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20. madde gereğince Zana'nın fezlekelerde yer alan eylemlerine ilişkin dokunulmazlığının kaldırıldığı ifade edilen iddianamede, soruşturma dosyalarının Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü vasıtasıyla gereğinin takdir ve ifası bakımından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anımsatıldı.
İddianamede, terör örgütü PKK'nın sözde yasama organı olan Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) kuruluşu, yapısı, amaçları ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgiye yer verildi.
Terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın DTK'nın kurulması için talimat verdiği ifade edilen iddianamede, Zana'nın, DTK'nın sözde özerkliği inşa etmek amacıyla örgütsel çalışmaları için kullandığı, "Diyarbakır Belediyesi Konuk Evi" olarak adlandırılan yere birçok kez gelip gittiği ve burada yapılan toplantılara katıldığının tespit edildiği bildirildi.
İddianamede, Zana'nın 2011 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Hakkari'nin Çukurca ilçesi Kazan Vadisi mevkisinde PKK/KCK mensuplarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda ve Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde özel harekat noktası ile İlçe Emniyet Amirliğine düzenlenen saldırıların ardından çıkan çatışmalarda ölü ele geçirilen teröristlerin cenazelerinin defin işlemlerine katıldığı belirtildi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait "Kartepe" isimli deniz otobüsünü kaçıran ve yapılan operasyon sonucu ölü ele geçirilen "Azad" kod isimli terörist Mensur Güzel'in cenazesinin Yeniköy mezarlığına defin için getirildiği kaydedilen iddianamede, yapılan kamera çekimlerinde Zana'nın cenazeye katıldığının tespit edildiği aktarıldı.
İddianamede, Diyarbakır Valiliğince 2012 yılında gerçekleştirilmesi planlanan nevruz etkinliğinin yasaklanmasına rağmen Zana'nın terör örgütünün çağrı ve talimatları doğrultusunda düzenlenen, PKK terör örgütünün propagandası ve gövde gösterisi haline dönüştürülen eyleme katılarak ön saflarda yer aldığı bildirildi.
Zana'nın güvenlik güçlerinin ihtarda bulunması ve zor kullanmasının ardından dağılmayıp, direndiği, yolu araç trafiğine kapatarak ısrarla Nevruz alanına gittiği ifade edilen iddianamede "Zana'nın, BDP seçim otobüsünün üzerine çıkıp örgüt propagandası olabilecek tarzda zafer işareti yaptığı tespit edilmiştir. Şüphelinin bu haliyle terör örgütü üyesi olmamakla birlikte, 'örgüt adına suç işlemek' ve '2911 sayılı kanunun 32/1 maddesine muhalefet' suçlarını işlediği anlaşılmıştır." denildi.
Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde 5 yıl önce, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla İstasyon meydanında yapılan açık hava toplantısına Zana'nın da katıldığı yer alan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Zana'nın konuşmasında özetle, 'Sizler aydınlık beyinlerinizle sizler büyük direnişinizle başkanınızı aranıza getireceksiniz. Benim bundan hiç bir şüphem yoktur.' ifadelerini kullandığı tespit edilmiştir. Zana'nın yaptığı konuşmada tutuklandığı tarih itibarıyla 30 bin kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı kastederek suçluyu kabullenmesi, sahiplenmesi ve saygı duyulması gereken bir halk lideri olarak anlatması ile üzerine atılı suçluyu övme fiilini işlediği anlaşılmıştır."
Zana, 8 Şubat'ta Diyarbakır'da gözaltına alınmış, savcılıktaki sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol hükümlerince serbest bırakılmıştı.
İddianamede HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama", "suçu ve suçluyu övmek" suçlarından 8 yıldan 20 yıla kadar hapis ve mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.