Kanlı darbe girişiminden bir gün önce Başyaver Ali Yazıcı tarafından Antalya'ya gönderilen ve buradaki bir otelde yakalandıktan sonra tutuklanan Hava Yaveri Binbaşı Erkan Kıvrak, ifadesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 Temmuz'da Antalya'da katılacağı programın netleşip netleşmediğini sormak için 15 Temmuz günü Cumhurbaşkanlığı protokol koordinatörü Ali Köse'yi aradığını söyledi. Köse'nin Antalya'da Expo'da toplantıda olduğunu sonra arayacağını söylediğini aktaran Kıvrak, “Başyaver Ali Yazıcı Ankara'dan Antalya'ya gelecekti. Genelde uçakla gelirdi. Bu defa arabayla çıkacağını söyledi" dedi.
15 Temmuz günü Yazıcı'nın kendisini aradığını ifade eden Kıvrak, “Cumhurbaşkanı hangi otelde kalıyor? 2 tane Grand Yazıcı varmış, öğrenir misin?' diye sordu. Kendisine 'öğrenip döneyim' dedim. Cumhurbaşkanı'nın helikopter pilotu Çetin Orhan'ı aradım. 'Şehir merkezine yakın olan Grand Yazıcı otelinde kalacağız. İsmi Turban olması lazım' dedi. Telefonu kapattıktan sonra internetten buldum. Şehir merkezine yakın olanın Turban olduğunu gördüm. Yazıcı'yı arayarak, otelin yerini, ismini söyledim. Bu bilgiyi sadece Yazıcı'ya verdim. Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin bilgisini neden istediğini sormadım. Marmaris'e gitmek isteyebilir diye düşündüm" diye konuştu. 20.00 sıralarında Yazıcı'yı arayarak, “Antalya'ya yaklaştınız mı? Yemek yiyelim" dediğini aktaran Kıvrak, şöyle devam etti:
“Yazıcı, 'ben takılıyorum, biraz geç geleceğim, Cumartesi 10:00'da görüşürüz' dedi. Bunun üzerine dışarı çıktım bir cafeye oturdum. Ali Köse aradı. 'İstanbul'da köprüyü jandarma kapatmış, Ankara'da uçaklar alçak uçuş yapıyormuş, bilgin var mı?' diye sordu. 'Bilgim yok bakayım' dedim. Cumhurbaşkanlığı'ndan gece nöbetçisi Tunahan Bey aradı, bilgimin olmadığını söyledim. Karacı Yaver Yarbay Mete Semercioğlu'nu aradım. 'Sesler duyuyoruz ne olduğunu bilmiyorum, Yaverlik binasına gidip bir bakayım' dedi. Basından takip etmeye devam ettim. Başbakan'ın açıklaması vardı. Açıklamadan olayın darbe girişimi olduğunu fark ettim. 03.00 sıralarında otele döndüm, 08:30'da kalktım. Kahvaltıya indiğimde, televizyondan darbenin başarısız olduğunu öğrendim. Öğleden sonra saat 14.00 sıralarında Antalya'daki polisler beni kaldığım otelden aldılar."
Sahte kimlikle yakalandığına ilişkin haberlerle ilgili soru üzerine Kıvrak, “Polislere sahte kimlik göstermedim. İsmimi de doğruca söyledim. Bulunduğum otel de Cumhurbaşkanlığı'na tahsis edilen oteldir" dedi. “Darbe girişiminin öğrendikten sonra neden Cumhurbaşkanının bulunduğu otele gitmedin?" şeklindeki soruya da “Amirim olan başyaverden Marmaris'e gitmem konusunda bir talimat gelmediği için gitmedim" cevabtını verdi. Darbe girişimi sırasında ve sonrasında Cumhurbaşkanı ve yakınındakileri hiç aramamasıyla ilgili ise Kıvrak kendini, “Aklıma gelmedi, düşünemedim" sözleriyle savunmaya çalıştı.
Darbe girişimi sırasında Ali Yazıcı'nın İzmir 2. Jet Ana Üssü'nde olduğu hatırlatılarak, “Hiçbir yaverin Cumhurbaşkanının yanında olmamasını, olaylar sırasında ve sonrasında hiçbirinin telefon açıp, cumhurbaşkanına yardım önerisinde bulunmamasını (merak etmemesini) nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kıvrak, “Bu durum görüntü itibariyle normal değildir, ancak başyaver bize, 'herkes bulunduğu yerde emniyette kalsın' dediği için biz pozisyonlarımızı koruduk" dedi. Kıvrak ayrıca, “Ben FETÖ'cü değilim. Fetullah Gülen'i televizyondan tanırım. Hiç kitabını okumadım. Fetullah Gülen grubunun evlerine gitmedim. Silahlı kuvvetlerde bildiğim FETÖ'cü subay yoktur" ifadelerini kullandı.
Kıvrak, ifadesinin devamında şunları kaydetti: “Başyaverim Ali Yazıcı'nın FETÖ'cü olup olmadığını değerlendiremiyorum. Ancak Cumhurbaşkanının Marmaris'teki programındaki değişiklerle ilgili bilgileri son 1 haftadır birkaç kez benim üzerimden öğrenmeye çalıştı. Ayrıca İstanbul'daki gemi indirme programının netleşip netleşmediğini Denizci Yaver Yarbay Şafak Deliacı vasıtasıyla sorduğunu öğrendim. Ayrıca Yazıcı'nın darbe faaliyeti devam ettiği sırada Cumhurbaşkanımızın kaldığı oteli bombalayan helikopterlerin kalktığı İzmir Çiğli Ana Jet Üssü Komutanlığı'na gitmesini normal karşılamıyorum, burada şüpheli bir durum var. Bu şüphenin benimle bir ilgisi yok diye düşünüyorum. Suçsuzum, başka diyeceğim yoktur."