En güzel cevap 1 milyon evet

Halkoylamasından 'hayır' çıkması için topyekun saldırıya geçen Avrupa'ya tepkiler büyüyor. AK Parti'nin Avrupa Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı Mustafa Yeneroğlu, sandıklardan çıkacak 1 milyon Evet oyunun Avrupa'ya en güzel cevap olacağını söyledi. Yeneroğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal eden, ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Betüm Sayan Kaya'nın Rotterdam Başkonsolosluğu'na girişini engelleyen Hollanda'nın tavrını sert bir dille eleştirdi. Avrupa ülkelerinde yaşadıkları engellemeleri Yeni Şafak'a anlatan Yeneroğlu, “Demokratik bir kampanya yürütemiyoruz. Seçim alanlarında her türlü engellemelerle karşılaşıyoruz. Burada tüm devlet ve kamu gücünü karşımızda buluyoruz” dedi.

Özellikle Almanya, Hollanda ve Avusturya'nın, Türkiye karşıtı tavrına dikkat çeken Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Almanya'nın en önemli dergilerinin tamamı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öne çıkarak toplum nezdinde düşmanlaştırmaya çalışıyor. Bu ülkelerin devlet kanallarında hayır kampanyasına katılarak hem Türkçe dillerinde hem de kendi dillerinde içerik ve görseller üretiyorlar. Yine hayır kampanyasına destek verenlere her türlü olanak sağlıyorlar.”

Bu ülkelerin, evet kampanyasına karşı hasmane bir tutum içinde olduğunu ifade eden Yeneroğlu, “Evet kampanyası için tutulan salonların iptali, alternatif salonlarının tutulmasının engellenmesi de söz konusu. Bununla da yetinmeyip, ruhsat iptaliyle salon sahiplerini de tehdit ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde bin kişilik bir salonda program yapacaktık. 15 yıldan beri de her türlü faaliyetini bin kişinin üzerinde yapıyor. Birden belediye yetkilileri gelip, buranın kapasitesinin 174 kişi olduğunu bildirdi. 174 kişiden bir kişi fazlası giremez, bizzat kontrol edeceklerini ifade etti” şeklinde konuştu.

Tüm bu yaşananlar karşısında özellikle gençliğin sağlam bir duruş sergilediğini ifade eden AK Parti'nin Avrupa Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı Mustafa Yeneroğlu, şöyle devam etti: “Biz her yerde gençlerin sandığa giderek sağlam bir duruş sergilemesini, anavatana olan aidiyet duygularını ortaya koymalarını istiyoruz. Bu nedemle gençlerin sandığa gitmesi çok önemli. Bir oy vermekten daha ziyade bir duruş sergilemek önemli. Gençlerin sandığa gidiş sayısını artırmaya çalışıyoruz. Onlara yönelik özel kampanyalar yürütüyoruz. Halk oylamasında yurtdışında gençler daha fazla sandığa gidecektir.”

Tüm bu yaşananlar karşısında tek çözümün sandığa akın olduğunu belirten Yeneroğlu, “Gurbetçi vatandaşlarımız, 27 Mart-9 Nisan tarihleri arasında başta Almanya, Hollanda, İsviçre ve Avusturya olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde yapılacak olan halk oylamasında sandıklara akın etmelidir. Süreci provokasyonlara gelmeden ve sükunetle takip ederek, sandıklardan en az bir milyon Evet'in çıkması, bu girişimlere karşı verilecek en güzel cevap olacaktır” dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Avrupa ülkelerinin 16 Nisan'daki halkoylamasından hayır sonucu çıkması için çaba sarfettiğini söyledi. Avrupa'daki kampanyalarda devlet gücünü karşılarında bulduklarını ifade eden Yeneroğlu, “Biz özellikle üç ülkede sadece vatandaşımıza rasyonel bilgi verip, doğru karar vermesini sağlamak istiyoruz. Ancak bu üç ülkenin devlet gücü, siyasi otoriterleri ve medya gücünü de karşımızda buluyoruz. Egemen bağımsız kendi kararını veren bir Türkiye'nin önünde her türlü engeli ortaya koyuyorlar. Tarihte görülmemiş bir kampanya yürütüyorlar” dedi. Bu tavrın vatandaşlarımız tarafından çok iyi analiz edildiğini belirten Yeneroğlu, “Bunların tek amaçları referandumdan hayır çıkmasını sağlamak. Öyle bir hava pompalıyorlar ki, maalesef kendi toplumlarını inandırmışlar. Türkiye sanki bir diktaya gidiyormuş. Hatta demokrasi bitmiş imaları yapıyorlar” şeklinde konuştu.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı'nı da yürüten AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştükken sonra Rotterdam'daki kalabalığa seslenerek, “Lütfen herkes yavaş yavaş meydandan ayrılsın” çağrısı yapmıştı. Ancak buna rağmen Hollanda polisi gurbetçilerimizi zor kullanarak dağıtmış ve istenmeyen görüntüler yaşanmıştı.