Türkiye'de 2020 yılında ithalatı yasaklanan ve internet üzerinden satışına izin verilmeyen elektronik sigara, elektronik nargile gibi ürünler ile bunların kullanımına yönelik cihazlar, parçalar ve solüsyonlar, yasağa rağmen dijital platformlarda hala satışa sunuluyor.
Yasal düzenlemelere aykırı olmasına karşın
, bu ürünlerin çevrimiçi ortamlarda ticaretinin devam etmesi, denetimlerin yetersizliğini ve bu alanlardaki kaçak ticaretin boyutunu gözler önüne seriyor.
Türkiye'de yasal düzenleme
Türkiye’de tütün ürünlerine (sigara, nargile, puro) ilişkin en kapsamlı düzenlemeler, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin (sigara, nargile, puro) Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun ile 4733 sayılı Tütün (sigara), Tütün Mamulleri (sigara, nargile, puro) ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun başlıkları altında toplanıyor.
Bu iki kanunun ortak özelliği, tütün ürünlerinin(sigara, nargile, puro) sınırlayıcı sayıda sayılmaması ve tütün ihtiva eden tüm ürünleri kapsamına alması.
Dolayısıyla, Türkiye’de tütün ürünlerine (sigara, nargile, puro) ilişkin küçüklere satılma yasağı, reklam ve promosyon yasağı, mekansal sınırlamalar ve tütün ürünlerinin (sigara, nargile, puro) ticaretine ilişkin bütün kısıtlamalar elektronik sigara için de geçerli oluyor.
Özetle, elektronik sigara tütün ürünü(sigara, nargile, puro) sayıldığı için, e-sigara tütün ürünleri(sigara, nargile, puro) reklam yasağı kapsamında olup, 4207 Sayılı Kanun gereği internet gibi elektronik ortamlarda satılıp, kargoyla taşınamıyor.
Ayrıca, 2008 yılında Sağlık Bakanlığı’nın aldığı bir kararla, içerdiği yüksek nikotin miktarları nedeniyle e-sigara kartuşları ilaç, e-sigara cihazları tıbbi cihaz gibi değerlendiriliyor. Bu nedenle, serbest ticarete konu olamıyor.
Tüm bu tedbirlere rağmen, internet veya diğer kaçak yollarla satış sonucu Türkiye’de de e-sigara kullanımı olduğunu biliyoruz fakat yapılan düzenlemeler ve bunların uygulanması sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gibi bir e-sigara salgını yaşanmaması da yüreklere su serpiyor. Türkiye, bu konuda dünya için başarılı bir örnek niteliğinde.
Tüketimi neden önlenemiyor?
Bu düzenlemelere karşın Türkiye'de elektronik ticaret pazarında önde gelen bazı alışveriş platformlarında dahi elektronik sigara ham maddesi, aksesuarı, cihaz parçaları halen satılmaya devam ediyor.
Ulaşım kolaylığı satışları artırıyor
Elektronik alışveriş imkanlarıyla, kredi kartı veya kapıda ödeme gibi seçeneklerle yaş sınırı gözetilmeksizin yasa dışı olarak herkes söz konusu ürünlere ulaşabiliyor.
'Daha az zararlı' yalanıyla pazarlanıyor
Elektronik sigaralar, klasik sigara içimini azalttığı algısıyla piyasaya sunulmak istenirken sağlık otoriteleri ve uzmanlarca bu ürünlerin sağlığa zararlı olmasının yanı sıra ortaya atıldığı gibi klasik sigara içimini de azaltmadığı belirtiliyor.
Renkli ürünler çocukları ve gençleri cezbediyor
Renkli ve dikkat çekici aksesuarlar, bu ürünlere olan merakı artırıyor. Özellikle ısıtılan kartuşlu tütün ürünleri için kullanılan elektronik sigara aksesuarlarının çeşitli renk ve model seçenekleriyle birçok alışveriş sitesinde satılması ve reklamlarının yapılması, gençler ve hatta çocuklar arasında bu ürünlere olan ilgiyi büyütüyor.
Sağlığa Evet Derneği’nin yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de bu kategorideki ürünler için açılmış 16 internet sitesinden 15'inde bu ürünlerin satışı yapılıyor. Bu sitelerden 8’i, iletişim bilgileri arasında açık adreslerini paylaşırken, bazıları satışlarının yasal olmadığını belirten uyarılar dahi eklemiş durumda.
Yerel atölyelerde üretiliyor
Araştırmaya göre, bu cihazlar ve likitler hem yasa dışı yollarla
KKTC, Malezya, Romanya, Sırbistan, Ukrayna, Almanya ve Rusya
gibi ülkelerden Türkiye'ye sokuluyor, hem de ürün parçaları ve ham maddeleri yerel atölyelerde üretilerek piyasaya sürülüyor.
İlgili kurumlar, bu tür ürünleri satan internet sitelerinin kapatılmasına yönelik önlemleri uygularken, gümrük muhafaza ekipleri de kaçak girişlerin önlenmesi amacıyla denetimlerini sürdürmekte.
Dağlı: Gençlerin sevdiği aromalar ekleniyor
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, dünya genelinde yetişkinler arasında tütün kullanımının azalmasına karşın, ergenler ve gençler arasında bu oranın arttığına dikkat çekti. Dağlı, gençlerin kullandığı tütün ve nikotin ürünlerinin giderek çeşitlendiğini vurguladı.
Klasik sigaraların yerini aromalı kısa sigaralar, elektronik sigaralar ve ısıtılmış tütün ürünlerinin aldığını belirten Dağlı, bu ürünlerin büyük kısmına özellikle gençlerin ilgisini çeken tatlandırıcı aromalar eklendiğini ifade etti.
Yeni nesil ürünlerin, geleneksel sigaralar kadar sağlığa zararlı olduğunun yapılan araştırmalarla kanıtlandığını dile getiren Dağlı, "İnsan beyni, 21 yaşına kadar gelişimini sürdürür. Bu süreçte beyin hücreleri nikotin ve esrar gibi kimyasallarla karşılaştığında, dikkat eksikliği, dürtü kontrolünde bozulma ve hafıza sorunları ortaya çıkabilir. Ergenlik döneminde nikotin ve esrar kullanımının şizofreni ve bipolar bozuklukla bağlantısı olduğu da tespit edilmiştir." dedi.
Aromalar bağımlılığa teşvik ediyor
Elektronik sigara; batarya, nikotinden oluşan solüsyonu barındıran hazne, atomizer ve ağızlıktan oluşuyor. Sıvı solüsyon ısıtılarak buhara dönüştürülüyor ve kullanıcı da bu buharı içine çekiyor. ABD Halk Sağlığı Servisi raporuna göre elektronik sigaralarda kullanılan sıvının içinde çoğu meyveli ve şekerli olmak üzere yaklaşık 7 bin 700 çeşit aroma bulunuyor. Tatlı aromaların özellikle gençler arasında nikotin bağımlılığını teşvik edebileceği ve böylece konvansiyonel tütün ürünlerinin kullanımına yol açabileceği yönünde halk sağlığı konusunda yaygın bir endişe öne çıkıyor. Öte yandan ABD Halk Sağlığı Servisi raporunda 2010 ve 2014 yılları arasında ABD’de zehir araştırma merkezlerine elektronik sigara maruziyeti ile gelen vakaların sayısında ciddi bir artış gözlemlendiği de belirtiliyor.
150'sinin zehirli olduğu tespit edildi
Dağlı, elektronik sigaralara ve ısıtılmış tütün ürünlerine eklenen aromaların zararları üzerine araştırmalar yapan bilim insanlarının, kısa süre önce Avrupa Solunum Kongresi’nde bulgular sunduğunu söyledi.
Bu bulgulara göre, yeni nesil ürünlerde kullanılan 250 farklı sıvıdan, 150’sinin zehirli, tahriş edici, çevreye zarar verici özellikler taşıdığının belirlendiğini paylaştı.
E-sigaraların buharının aerosol şeklinde havada asılı kaldığını ve kullanıcılar arasında ciddi solunum sorunlarına yol açtığını kaydetti.
Özellikle tarçın aromasının, solunum sisteminde bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını durdurduğunun tespit edildiğini belirten Dağlı, e-sigara kullanan gençlerde Kovid-19’a yakalanma riskinin 5 kat, hem e-sigara hem de klasik sigara kullananlarda ise 7 kat arttığını ifade etti.
Ayrıca,
"Elektronik sigaralar ve benzeri yeni nesil tütün ürünleri, ergen ve gençlerin beyin gelişimine ciddi zararlar veriyor ve solunum hücrelerinde kalıcı hasara yol açıyor. Bu ürünlerin satışı, ister yasal ister yasa dışı olsun, kabul edilemez. Bu ticaretten elde edilen gelirler etik değildir"
ifadelerini sözlerine ekledi.
Elektronik sigaranın içindeki kimyasallar
Türk Toraks Derneği’nin araştırmasına göre elektronik sigaraların içeriğinde çok çeşitli kimyasallar bulunuyor:
Polietilen glikol (PEG400)
DSÖ: Elektronik sigara çocukların beyin gelişimini engelliyor
Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünyada giderek artan elektronik ve ısıtılmış sigaraların özellikle çocukların beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olduğu konusunda aileleri uyardı.
Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkede satışı ve kullanımı serbest olan ancak gençler arasında salgın hale gelen elektronik ve ısıtılmış sigara kullanımı, 194 üyesi bulunan Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ) de alarma geçirdi.
DSÖ Türkiye Ofisi, tüm ülkelere elektronik ve ısıtılmış sigaraların ülkeye girişlerinin yasaklanması, kapalı alanlarda da içilmemesine yönelik önlemler alınması konusunda çağrıda bulundu.
DSÖ Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Doç. Dr. Toker Ergüder, tütün endüstrisinin sigaraları elektronik ya da ısıtılmış sigaralarla değiştirmeye çalıştığını ve ürünün yayılması konusunda çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
E-sigara tüketimi nasıl önlenebilir?
Prof. Dr. Elif Dağlı e-sigara tüketiminin önlenebilmesi için yönetmeliklerin denetlenmesi ve caydırıcı yaptırımların olması gerektiğini savunuyor:
''Bağımlılıkla mücadele ve bağımlılığın önlenmesi çok ciddi, kuvvetli ve istikrarlı bir siyasi irade gerektiriyor. Sağlam ekonomisi olan ülkeler bunu başarabiliyor. Diğerlerinde ise endüstri kazan-kazan vaatlerini ortaya koyuyor. Sadece yasaları, ilgili yönetmelikleri yapmak da yetmiyor. Bunların uygulanması, sahada -ki artık internet de sahadır- denetlenmesi ve yaptırımlarının caydırıcı olması gerekiyor.
“Yasa dışı e-sigara ticareti ile kolluk güçlerinin mücadele etmesi gerekir. Yasalara aykırı olarak satışına devam eden endüstrinin ''vergi kaçağını önlemek için satışın serbestleştirilmesi'' talebinin reddedilmesi gerek.''
Doç. Dr. Sinem İliaz da, e-sigaraya karşı olan tavrımızın normal sigaradan farklı olmaması gerektiğini söyleyerek, ''Genç ve çocukların önünde sigara içilmemeli, bu cihazların kullanımı özendirilmemeli, e-sigaranın da kullanıcısını nikotin bağımlısı yaptığı unutulmamalıdır. Bugünün e-sigara kullanıcısı gençleri, nikotin bağımlısı olarak geleceğin potansiyel sigara kullanıcısı haline geliyor'' diyor.