TSK'nın PKK/PYD hedeflerine yaptığı operasyon hakkında bilgi veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, "YPG, Azez civarından uzaklaştırıldı. Azez'in düşmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
CHP'den PYD hakkında gelen açıklamaları eleştiren Davutoğlu, "CHP'li vekiller HDP ağzıyla konuşuyor" diye konuştu. Rusya'ya da tepki gösteren Başbakan, "Rusya savaş çıkabilir haberleriyle algı oluşturuyor. PKK ve PYD Rusya'nın piyonudur" ifadelerini kullandı.
Terör örgütlerine karşı Türkiye'nin tavrının net olduğunu belirten Başbakan, şunları söyledi:
"Suriye'deki gelişmeler bağlamında da ılımlı muhalefeti yok etmeye ve Halep-Türkiye koridorunu Azez üzerinden de YPG ile kapatmaya, sonraki aşamada da Azez'in de doğusuna geçerek, YPG'nin Kobani'den gelen muhtemel YPG'lilerle birleşme gibi teşebbüsleri karşısında Türkiye'nin tavrı eskidendir belli. YPG, Fırat'ın batısına geçmeyecek, Azez'e de yani Afrin'in de doğusuna geçmeyecek.
Türkiye, kendi güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alır. Hiçbir ülke Suriye'deki gelişmelerden Türkiye'deki kadar etkilenemez. Dolayısıyla güvenlik tedbirleri almaktan tereddüt etmeyiz."
Davutoğlu, "Beş senenin sonunda Suriye'de bir kara harekatı zorunlu mu" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Hava operasyonları olmamış olsaydı bugün Suriye'de çok farklı bir tablo olurdu. Suriye'deki temel problem, başından itibaren Suriye rejiminin ve şimdi de Rusya'nın havadan yaptığı saldırılar. Yani karada kendi vatanını savunan Suriyeli kardeşlerimize bir üstünlük kurulamayınca hava gücüyle Suriyeli kardeşlerimizin üzerine bomba yağdırılıyor. Esas problem hava saldırılarının durmasıydı. Maalesef bu sağlanamadı. Maalesef Türkiye'nin söylediği, yıllardır uyardığı hususlarda gerekli adımlar atılamadı.
Şimdi Amerikan basınını takip edin, Türkiye'nin teklif ettiğinin, uygulanmaması dolayısıyla ne kadar büyük hata yapıldığı bugün bütün Batı basınında yer alıyor. Şu anda da önce hava saldırıları durmalı, arkasından alanda savaş suçu işleyen rejim unsurları ve DEAŞ terör örgütlerinin dışında kalan ve Suriye halkının temsilcisi olan gruplar desteklenmeli, belli bir dengeyle barış süreci inşa edilmeli."