Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi oyaladığını belirterek, "AB Müslüman olduğumuz için bizi kabul etmiyor. Biz de milletimize müzakerelere 'tamam mı devam mı' diye sorarız" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin 2015-2016 akademik yılı mezuniyet töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Avrupa Birliği bizi Müslüman olduğumuz için kabul etmiyor. Biz kalkarız, İngilizlerin yaptığı gibi biz de bir kamuoyu araştırmasına milletimizle gideriz, 'Avrupa Birliği ile müzakerelere devam mı tamam mı' diye sorarız. Milletim 'devam' derse biz de devam ederiz, çünkü ben kendilerine hep dedim, 'ya bizi almayacaksanız söyleyin, alacaksanız da bu işi bitirin.' Ne 'evet' ne 'hayır' dediler bugüne kadar, hep bizi oyaladılar. Biz, vize serbestisi olmadan bugüne kadar olduğu gibi hayatımızı yine sürdürürüz ama Avrupa ülkeleri, geri kabul anlaşmasının getirdiği imkanlara umudunu bağlamış milyonlarca mültecinin yaşayacakları hayal kırıklığının ardından ortaya çıkacak tabloyu aynı rahatlık ve soğukkanlılıkla karşılayabilir mi onu bilmiyorum. Yaşayıp göreceğiz."
Dün yine birileri güya bize ihtar vermek için bildiri yayınlamışlar. Bakıyorsunuz, kendi milletine söven sözde profesörü, terör örgütüne militanlık eden sözde akademisyenleri, gazetecileri savunuyorlar. Ben buradaki profesörlerimizi, doçentlerimizi, hocalarımı tenzih ederim ama içimizdeki, çuvalın içindeki çürükleri de herhalde görmeyi, onları ifade etmeyi zannediyorum hakkımız olarak görebiliriz. Paralel ihanet çetesinin pençesindeki üniversitelere kayyum atanmasına karşı çıkıyorlar, üniversitelerle yetinmeyip liseleri kaşıyorlar. Orayı halledemediler, şimdi liselere indiler.
Çıkmış bir tanesi kalkıyor diyor ki, bu muhtarların seçilmesini yanlış buluyorum, herkesin oyu geçerli olmamalıdır. Milletin içinde de böyle tefrike gidenler var. Bunlar ne cins adamlar. Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur, doçent olsan ne olur Önce millete saygı duyacaksın, saygı, bu milletin hiçbirini küçümseyemezsin.
Türkiye'ye yönelik bir başka güya uyarıyı da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı yapmış. Demiş ki komisyon başkanı; 'Eğer Erdoğan ciddi şekilde geri kabul anlaşmasını uygulamama yoluna giderse, o zaman Türklere niçin Avrupa'ya vizesiz seyahat imkanı verilmediğini, Türk halkına kendisi anlatmak durumunda kalır. Ey Başkan, sen Türk milletini tanımadın be tanımadın. Bu millet, oradan gelecek vizeymiş, geri kabulmüş, bunların peşinde değil. Siz şu anda tam manasıyla Türkiye'nin peşindesiniz, 'eğer Türkiye kapıları açar da bu mülteciler Avrupa'ya doğru yürürse bizim halimiz ne olacak' diye düşünüyorsunuz, bunu düşünüyorsunuz.
"Bundan sonra kendi aldığınız kararlarla yüzleşmeye hazır olmanız gerekiyor. Benim sizlerden beklentim iş hayatınızda ülkenize olan sadakatinizi asla kaybetmemenizdir. Devir hayat boyu eğitimi sürdürme devridir. Eğitiminizi daha ileri taşıyarak Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için katkı vermek zorundasınız. Hepimiz aynı gemideyiz. Sizler Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonunu şekillendirecek neslisiniz. Benim gözümden sizler Asım'ın neslisiniz.
Ve tutuştular, işte bir Edirne'de 60 bin kişi toplandı, tutuştular, 'acaba bunlar oradan Bulgaristan'a, Yunanistan'a doğru gidecekler mi' diye ama biz 3 milyona ev sahipliği yapıyoruz. Niye? Biz insana değer veriyoruz, Yaradan'dan ötürü, sizin böyle bir derdiniz yok. Geri kabul, vesaire bütün bunlar, sizin ne kadar sözünüzde durmaz insanlar olduğunuzu gösteriyor. Çünkü bu anlaşmaları sizinle yaptık, bunlar yazılı kayıtlarda var. Siz verdiğiniz sözde durmuyorsunuz. İşte sizin çirkin yüzünüz bu, Erdoğan bu çirkin yüzünüzü ortaya koyduğu için çılgına dönüyorsunuz. Onun için de 'Erdoğan'dan nasıl kurtuluruz' diye bunun çalışmaları içerisindesiniz.