Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Milli Savunma Komisyonunda kabul edildi.
Tasarısıyla, yurt dışında sürekli veya geçici görevlerde bulunan subay ve astsubaylara, ihtiyaç duyulan durumlarda Türk Silahlı Kuvvetlerini daha etkin bir rütbeyle temsil etmesine imkan sağlamak maksadıyla, NATO üyesi birçok ülkede olan, "itibari rütbe" uygulaması ihdas ediliyor.
Üst rütbelerdeki yığılmaların önlenmesi amacıyla, üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdemi verilmesi uygulamasına son verilecek ve üstün başarı değerlendirmesi için sicil notu ortalamasının, sicil tam notunun yüzde 90'ı olması şartı, yüzde 95'e çıkarılacak.
Hizmet süresini tamamlayarak kadrosuzluktan emekliye sevk edilecek albaylar arasından, emsallerine göre temayüz eden ve hizmetine bir süre daha ihtiyaç duyulacak olanların hizmet süreleri, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla uzatılıyor. Buna göre, subay rütbe bekleme süresi toplamı olan 28 hizmet yılını doldurması ve hizmet ihtiyacı fazlası durumuna girmesi sebebiyle kadrosuzluktan emekliye sevk edilecek albaylar arasından, nitelikleri itibarıyla temayüz etmiş, sicil ortalaması sicil tam notunun yüzde 90 ve üzerinde olan albaylar talepleri halinde, YAŞ değerlendirmesine alınacak.
Kendi sicil notu ile YAŞ üyeleri tarafından verilecek değerlendirme notunun ortalaması uyarınca yapılacak sıralamaya göre, görev süresini dolduran toplam albay miktarının yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde ihtiyaç duyulacak miktardaki albayın görev süresi iki yıllığına uzatılacak. Görev süreleri iki yıllığına uzatılan albaylar, ikinci yılın sonunda yeniden değerlendirmeye girecek, bunlar arasından da bir önceki dönem uzatılanların yüzde 75'ini geçmeyecek şekilde ihtiyaç duyulan miktarda albayın görev süresi yeniden iki yıllığına uzatılabilecek. Böylece, yıllara göre azalan bir grafikle, albaylardan bir kısmının gerekirse, yaş haddi olan 60 yaşına kadar görev yapması mümkün hale gelebilecek.
Tasarıyla, üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdeminin kaldırılmasından dolayı alınabilecek üstün başarı kıdemi sayısı toplamı 6'dan 5'e düşürülüyor. Düzenlemeden önce üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdemi alan subaylar, eski hükme tabi olacak.
Yurt dışı sürekli veya geçici görevlere atanan ya da görevlendirilen subay ve astsubayların "itibari rütbe" ile görev yapmalarına imkan tanıyan tasarı, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na, "itibari rütbe" maddesi ekliyor. Buna göre, yurt dışı sürekli göreve atananlar için Genelkurmay Personel Başkanlığının, yurt dışı geçici görevle görevlendirilenler için ilgili kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personel başkanlıklarının onayı alınarak, itibari rütbe verilebilecek.
Türk Ceza Kanunu'nun hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükümleri, askeri şahıslar hakkında uygulanacağına dair hüküm, tasarıyla "askeri suçlar" hakkında değiştiriliyor. Sırf askeri suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan netice cezanın 3 ay veya daha fazla süreli hapis cezası olması, fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi, fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi, daha önce sırf askeri bir suçtan dolayı mahkum olunması hallerinde hapis cezaları ertelenmeyecek.
Askeri mahkemeler ve adli yargı mahkemeleri tarafından verilen kısa süreli hapis cezaları; Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu hükümlerine göre askerlik hizmetini yerine getiren yükümlüler ile yükümlü erbaş ve erler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlara; diğer askeri şahıslar hakkında ise aynı fıkranın (a), (b) ve (d) bentlerinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilebilecek.
Yükümlü erbaş ve erler hakkında verilen kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılacak.
İl İdaresi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, genel kolluk kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerini aşan durumlarda terörle mücadele için gerekli olması veya terör eylemlerinin kamu düzenini ciddi şekilde bozması halinde, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) görevlendirilebilecek.
İcra edilen operasyonlarda, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, güvenlik kuvvetlerinin elinden kaçmakta olan kişilerin izlenirken girdikleri konuta, iş yerine veya kamuya açık olmayan kapalı alanlarla bunların eklentilerine can veya mal güvenliğinin sağlanması ya da kişinin yakalanması amacına münhasır olmak üzere yetkili birlik komutanının yazılı emriyle girilebilecek, birlik komutanının kararı 24 saat içinde hakim onayına sunulacak
Görevlerin yerine getirilmesi sırasında TSK personeli ile mülki idare amirleri, kolluk kuvvetleri ve diğer memurlar ve kamu görevlilerinin kararları, işlemleri ve faaliyetleri sebebiyle (kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil) tazminat davaları ancak devlet aleyhine açılabilecek.
Tasarıyla, hukuki korumaya ilişkin düzenlemelerden, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanuna göre operasyona katılan TSK personeli, memurlar ve diğer kamu görevlileri de yararlanacak.
Tasarıyla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda düzenleme yapılıyor. Buna göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin askeri yargıya özgü düzenlemeler, hükme bağlanıyor. Sırf askeri bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi, fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi ile fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi haricindeki suçlarda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkün olacak.
Terörle mücadelede görev alan TSK personeli, mülki idare amirleri, istihbarat ve kolluk görevlileri ile bu amaçla görevlendirilmiş diğer personelin, terörle mücadele görevlerinin ifasından dolayı mağdur, şikayetçi, katılan, davalı veya davacı konumunda olması halinde de seçeceği bir avukatın ücretinin ödenmesi imkanı getiriliyor. Davacı konumunda olan personelin seçeceği bir avukata ücret ödenmesi ise ilgili Bakanın onayına tabi tutuluyor.