Terör bir kez daha kanlı yüzünü gösterdi. İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda 34 kişilik Alman turist kafilesinin arasına giren IŞİD’li canlı bomba kendini patlattı. Patlamayla meydanda can pazarı yaşandı. Saldırıda tamamı Alman 10 kişi hayatını kaybetti. 8’i Alman, 1’i Norveç, 1’i Türk, 1’i Peru, 2’si Güney Kore vatandaşı 15 kişi de yaralandı.
Diyarbakır, Suruç ve Ankara saldırılarından ardından İstanbul'da da canlı bomba ile saldırı düzenlendi. Sultanahmet Meydanı'ndaki Dikilitaş'ın yanında dün sabah 10.20 civarı Suriye kökenli bir canlı bomba, 34 kişilik Alman turist kafilesinin arasına girerek kendisini patlattı. Patlama tamamı Alman 10 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi de yaralandı. Patlamanın ardından olay yerine gelen çok sayıda polis ekibi, Sultanahmet Meydanı çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Meydan çevresine şerit çeken Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polisleri, patlamanın olduğu bölgeye vatandaşların ve basın mensuplarının girmesini engelledi.
Sultanahmet Meydanı'na gelen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu yaralılar, ambulanslarla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta olmak üzere çevredeki 3 hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan 3'ü Cerrahpaşa'ya, 2'si Bezmialem'e, 4'ü Haseki'ye, 3'ü ise Samatya'ya, 3'ü ise Çapa'ya kaldırıldı. Yaralananlardan 8'inin Almanya, birinin Norveç, birinin Türk, birinin Peru, 2'sinin ise Güney Kore vatandaşı olduğu öğrenildi.
Olay Yeri İnceleme Şube ve Bomba İmha Şube müdürlüklerine bağlı uzman polisler, patlamanın nedenini tespit etmek için çalışmaya başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis helikopteri de Sultanahmet bölgesinde havadan denetim yaptı. Bu arada, Beyazıt-Eminönü arasındaki tramvay seferleri durduruldu. Sultanahmet Meydanı çevresi araç trafiğine kapatıldı. Sultanahmet Meydanı ve çevresi araç trafiğine kapatıldı. Patlama yerine ulaşmaya giden bir polis aracı da Beyazıt Tramvay durağı yakınında kaldırıma çarparak devrildi. Patlamadan 8 saat sonra tramvay seferleri tekrar başladı.
Vatandaşlar araç içinde sıkışan polis memurlarının yardımına koştu. Araçtan dumanlar çıkarken, vatandaşlar araç içinde bulunan iki polis memurunu sıkıştıkları yerden çıkardı. Polis memurları kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, patlamanın meydana geldiği olay yerinde incelemelerde bulundu. Sultanahmet Meydanı'na gelen İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan, konuyla ilgili bilgi aldı. Olay yerinde inceleme yapan polislerle görüşen Çalışkan, basın mensuplarına herhangi bir açıklama yapmadı.
Geçen yıl 6 Ocak'ta Diana Ramazanova isimli Dağıstanlı isimli kadın canlı bomba kendisini Sultanahmet'teki Turizm Şube Binası önünde patlatmıştı. Şube binasından içeri girmek için kapıya yöneldiği sırada ise bombayı patlattı. Olayda 1 polis şehit olurken, 1 polis memuru da yaralanmıştı.
İstanbul Sultanahmet'te meydana gelen patlamayı görgü tanıkları anlattı. Sultanahmet esnafından Özkan Doğan, “Patlama yeri ofisimize çok yakındı. Bir de yüksek bir ses duyduk ve hemen dışarı çıktım. Yerde yatan 4 kişiyi gördüm. Bir tanesinin kolu bacağı kopmuştu. Güvenlik güçleri daha gelmemişti, ikinci bir patlama ihtimali olabileceği için fazla yaklaşamadık. Bir tane kadın 'patlattı kendini' diye ağlıyordu" ifadelerini kullandı.
Sultanahmet Camii önünde mısır satıcılığı yapan Mehmet Nezir, “Dikiltaş'ın 70 metre uzaklığında seyyar arabamla satış yaparken bir anda patlama oldu. Çok gürültülüydü. Etrafa et parçaları saçıldı, bir tanesi de arabamın brandasının üzerinde. Dikilitaş'ın orada en az 5 ceset gördüm, çok sayıda yaralı vardı" dedi. Sultanahmet Camii yakınlarında olan görgü tanığı Nuh Eroğlu, “Patlamanın yaşandığı bölgenin yakınındaydım. Arkadaşımla şadırvanda abdest alırken patlama sesini duydum. Patlamanın olduğu yer kalabalıktı. Sonra vatandaşlar tramvay durağına doğru kaçışmaya başladı" diye konuştu.
Sultanahmet Meydanı'nda yaşanan ve çoğu yabancı 10 kişinin öldüğü saldırının ardından konuşan bir turist, “Burada bir gün daha kalacaktım ama eğer yapabilirsem Türkiye'de daha fazla kalacağım, terör bizi teslim alamayacak" dedi. Bir gün sonra ülkesine dönmesi gerektiğini ancak saldırının ardından, eğer yapabilirse tatilini uzatacağını söyleyen Kolombiyalı bir turist ise şunları söyledi: “Gitmek için sadece bir günüm kalmıştı. Ama eğer yapabilirsem burada daha fazla kalacağım. Ben bu tür olayların sık yaşandığı bir ülkeden geliyorum, Terör bizi teslim alamamalı diye düşünüyorum. Bunun karşısında cesurca durmalıyız." Bir başka turist de, tatil planını değiştirmeyeceğini ve hafta sonuna kadar Türkiye'de olacağını belirtti.
Saldırıda yaralanan turistlerden Norveçli Jostein Nielsen'in, Moldova'ya gitmek üzere bindiği uçak hava şartlarından dolayı İstanbul'a inince, Ayasofya'yı görmek için Sultanahmet'e gittiği ortaya çıktı. Üç gün İstanbul'da konaklamak zorunda kalan çiftin dün Ayasofya Müzesi'ni gezmek üzere Sultanahmet'e geldiği belirtildi. Olaydan yara almadan kurtulan ve Norveç gazetesi VG'ye konuşan Magna Voje Nielsen, “Şu anda hastanedeyiz. Jostein bacağından tedavi oluyor. Röntgen çektirdik. Yarın ameliyat olacak. Nispeten iyi durumda, ağrı azaltıcı ilaçlar verildi. Hastanede iyi bakılıyoruz" dedi.
Sultanahmet saldırısında ölen 10 kişinin kimlikleri belirlendi. Patlamada, Marianne Faber, Rüdiger Karl Faber, Rudolf Krollman, Hiltrud Krollman, Steffen Höppner, Gerhard Günther Höppner, Adolf Jurgen Glorius, Karin Erika Franke-Dütz, Gernot Eike Mildner ve Rudiger Becker hayatını kaybetti.
İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda 10 kişinin öldüğü ve 15 kişinin de yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren canlı bombanın kimliği
belli oldu. Bombacının Suriye uyruklu Nabil Fadli (28) olduğu öğrenildi. 5 Eylül 1988 doğumlu olan canlı bombanın terör örgütü IŞİD ile ilintili olduğu öğrenildi. Suriye'den Türkiye'ye yeni gelen canlı bombanın aranan teröristler listesinde olmadığı açıklandı. Öte yandan İstanbul Valiliği bünyesinde kurulan özel birim, patlamada kullanılan bombanın türünü belirlemeye, kullanılan düzenek ve
patlayıcının Suruç ve Ankara'da meydana gelen patlamalarla aynı olup olmadığını araştırıyor.
Alman turist kafilesine rehberlik yapan Sibel Şatıroğlu'da bombalı saldırıda yaralandı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Şatıroğlu'nun durumunun iyi olduğunu öğrenildi. Bu arada aynı hastaneye kaldırılan 3 Alman vatandaşının isimleri belli oldu. Gentzler Traja, Frank Zimmer ve Dagmar Zimmer'in hastanede tedavileri devam ediyor.Diğer
hastanelerde tedavileri devam eden 15 yaralıdan 3'ü ise taburcu edildi.
Başbakanlık İstanbul Sultanahmet Meydanı'ndaki patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı kararı aldı. Açıklamada yasağın, olay yerini görecek şekilde canlı yayın, olayın oluş anı ve hemen sonrasına ilişkin görüntüler ve cenaze görüntülerinin yayınlanmasının verilmemesini kapsadığı öğrenildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan “yayın yasağı" konulu Başbakanlık yazısını internet sitesinden yayınladı.
Güvenlik güçleri, patlamanın meydana geldiği alanda bulunan MOBESE ve güvenlik kameralarını incelemeye aldı.
Ülkelerindeki kanlı terör eylemleri sonrasında rahatsız edici hiçbir görüntüyü ekranlarına taşımayan Batı medyası, aynı hassasiyeti Türkiye için göstermedi. Paris'te 13 Kasım 2015'te 130 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırıları başta olmak üzere Avrupa'daki hiçbir terör eyleminde, kanlı fotoğraf ya da görüntü paylaşmayan Avrupa medyasının, Sultanahmet'te meydana gelen saldırının ardından yayınladığı rahatsız edici görüntüler yaşanan çifte standardı gözler önüne serdi. Fransız medyası, patlama sonrasında ambulansın içerisindeki bir yaralının görüntülerini kısmen buzlayarak servis ederken, İtalyan medyası da görüntülerin bir kısmını buzlayarak etrafta yaşanan panik halini seyircisine ulaştırdı. İngiliz basını ise birçok terör saldırısında gösterdiği hassasiyeti Sultanahmet'teki terör saldırısında da gösterdi. İngiliz yayın kuruluşu BBC, saldırıyla ilgili bazı Türk haber ajanslarının görüntülerini kullanarak, polis kordonu ve ambulans görüntülerine yer verdi. Yanlış noktayı patlama alanı olarak gösteren CNN ise patlama üzerinden Türkiye turizmini baltalamayı hedefledi.
İstanbul'daki saldırının ardından dünyanın dört yanından teröre lanet yağdı. Saldırıyı kınayan birçok ülke Türkiye'ye başsağlığı diledi. Saldırıyla ilgili mesaj yayınlayan ülke ve kurumların bazıları şöyle: ABD yönetimi, Rusya Dışişleri Bakanlığı, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Avrupa Birliği, NATO, AGİT, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, KKTC, Bosna Hersek, Yunanistan, Pakistan, Katar, Mısır, Irak, Vatikan, Kosova, Cezayir, Etiyopya, Yemen, Gürcistan, Norveç, Kuveyt, Sırbistan, İslam İşbirliği Teşkilatı, Dünya Müslüman Alimler Birliği, Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Hamas ve İslami Cihad Hareketi.
ABD yönetimi, saldırıyı en güçlü şekilde kınadı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Ned Price, “ABD, İstanbul'da bugün meydana gelen terör saldırısını en güçlü şekilde kınıyor. Bu saldırı karşısında NATO üyesi ve DAEŞ'e karşı oluşturulan koalisyonun değerli bir üyesi olan Türkiye'nin yanında yer alıyoruz ve teröre karşı mücadelede destek ve işbirliğimizin süreceğini bildiriyoruz" ifadesini kullandı.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a taziye mesajı gönderdi. Mesajda, “Türk kardeşlerimizin yanındayız" denildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de gönderdiği mesajda şunları dile getirdi: “Türk halkına kendi adıma ve Azerbaycan halkı adına taziye dileklerimi sunuyorum." NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, “İstanbul'un turistik bölgesinin merkezindeki hunharca terör saldırısını" şiddetle kınadı. Suudi Arabistan Kralı Selman da, “Kardeş Türkiye Cumhuriyeti ve halkının her türlü sıkıntıdan korunmasını yüce Mevla'dan temenni ettiklerini, bu elim olay nedeniyle Türk halkıyla dayanışma içinde olduklarını" bildirdi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği de saldırıyı kınadı. Genel Sekreter Ali el-Karadaği'nin yaptığı yazılı açıklamada, “İstanbul'da gerçekleşen saldırı, kim yaparsa yapsın terörist bir saldırıdır. Sivilleri hedef alan bu saldırıyı kınıyoruz" denildi. “Bu tür saldırıların ne semavi dinlerde ne de uluslararası kanunlarda yeri vardır" diyen Karadaği, “İslam ülkelerini ve Arap ülkelerini hedef alan bu saldırılar, güvenlik ve istikrarı hedef alma amacı gütmektedir" ifadelerini kullandı. Karadaği, Türk halkına teröre karşı tek yürek olmaları çağrısında bulundu. Ölenlere rahmet, kalanlara acil şifalar dileyen Karadaği, Türkiye'nin güvenlik ve istikrarı için dua etti.
Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen güvenlik zirvesi sonrası, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu kameralar karşısına geçti. Son bilgileri veren Kurtulmuş, saldırıda hayatını kaybeden 10 kişiden büyük bir bölümünün yabancı uyruklu olduğunu ve yaralılardan 2'sini durumunun ağır olduğunu söyledi. “Parçalanmış bir cesedin de canlı bombaya ait olduğu tespit edilmiştir" diyen Kurtulmuş, “İlgili birimlerin yaptığı çok titiz çalışmalar sonucu, canlı bombanın da 1988 doğumlu Suriye uyruklu birisi olduğu tespit edilmiş ve ilgili bağlantılarının araştırılmasına da başlanmıştır" dedi.
Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: “20 Temmuz'dan bu yana Türkiye sistematik bir şekilde terör saldırıları altındadır. İlgili birimlerimiz, çok hassas bir çalışma yürütüyor. Olayların ortaya çıkmadan önce önlenmesi için bütün önlemlerimizi alacağız. Uluslararası camianın bugün yapılan terör saldırısına karşı, Türkiye ile dayanışma içinde olduklarına ilişkin seslerini yükseltmesini bekliyoruz. Dostlarımızı yanımızda görmek ve teröre karşı mücadelede gücümüzün artmasını istiyoruz. Terörün sınırı yok. Uluslararası alanda dayanışma içinde olmak zorundayız. Terörün dini ve mezhebi olmaz. Bu saldırı, 5 yıl devam eden Suriye'deki vekalet savaşın yansıması olduğunu tahmin ediyoruz."