Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi tehdit ederek vizeyi askıya alan ABD’ye rest çekerken hem içeriye hem de dışarıya tarihi mesajlar verdi. Türkiye’nin 2 bin 200 yılı aşan devlet geleneğine sahip olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Biz size muhtaç değiliz. Artık öyle el pençe duran bir Türkiye yok. Bunu herkes görecek, bilecek, buna göre konuşacak” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki “Valiler Toplantısı”nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin skandal vize kararına ilişkin sert mesajlar verdi: Bir süredir ülkemiz bu coğrafyadaki bin yıllık varlığı ve bekası açısından tarihinin en kritik süreçlerinden birini yaşamaktadır. Türkiye içeriden ve dışarıdan kuşatılmaya çalışılıyor. Eski, o pısırık Türkiye’ye alışmış olanlar iddialı, vizyoner ve güçlü bir ülkeyi, güçlü bir Türkiye’yi hazmedemiyorlar.
Uzun yıllardır birileri tarafından sadece ileri garnizon olarak görülen bir ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda kararlar almasını ve hayata geçirme iradesi göstermesini kabul edemiyorlar. Yönetilen bir Türkiye’ye alışkın olanlar ülkemizin bugünkü konumunu içlerine sindiremiyorlar. Türkiye’nin ‘alan el’ durumundan ‘veren el’ durumuna gelmesi birilerinin kabusu oldu. Türkiye’nin bağımsızlığına leke sürdürmeme kararlılığı, birilerini ciddi olarak rahatsız ediyor.
İşte son dönemdeki Amerika ile Türkiye arasındaki vize gerginliği bunun en güzel ifadesidir. Çok açık, net konuşuyorum, bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil. Dışişleri Bakanıma onu söyledim, ‘Onların aldığı karar metni neyse, aynını onlara iade edeceksiniz ve aynı şekilde uygulamayı biz de başlatacağız’ ve iki saat içerisinde başlattık.
Biz asırlara baliğ olan bir devletiz, biz bir kabile devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz, bunu kabul edeceksiniz. Bunu kabul etmediğiniz takdirde kusura bakmayın, biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimiz zaman ‘Kongre’ diyorsun ama terör örgütüne üç beş kuruş para dahi almadan gelip silahı ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? ‘Türkiye’yi güneyden kuşatalım’ diye. Geri planını söylemiyorum, bunun arka planı da var tabii, ayrı bir konu.
Türkiye, 2 bin 200 yılı aşan devlet geleneğiyle bu sıkıntıların üstesinden gelecek birikime sahiptir. Bin yıldır vatanımız olan bu coğrafyada birilerianin ihsanıyla ya da lütfuyla bulunmuyoruz. Aaaacna muhalefetin başındaki adamın geçmişine baktığın zaman, zaten bunlar Amerika’daki liderlerin, affedersin lider poposunu tırabzana dayıyor, o da karşısında el pençe divan duruyor. Bu dönemler geride kaldı, böyle bir Türkiye yok artık. Her yerde karşımızdaki neyse, a de oyuz. Öyle el pençe duran bir Türkiye yok. Bunu herkes görecek, bilecek, buna göre konuşacak. Türkiye Cumhuriyeti nevzuhur bir devlet değildir.
- ASIRLIK HESAPLAŞMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
- Erdoğan, Türkiye’nin asırlık bir hesaplaşmayla karşı karşıya olduğunu belirterek, Gezi olaylarında duvarlara yazılan “Zulüm 1453’te başladı” diye yazıldığını anımsattı. Erdoğan, “’Zulüm 1453’te başladı’ diye yazılması, asla tesadüf değildir. 1453’ü zulüm olarak görenler, olsa olsa ancak Bizans’ın çocukları olur. Bu milletin evladı olmaz” diye konuştu. Erdoğan, “Kimi Avrupa ülkelerinin önceden gizli saklı şekilde himaye ettikleri teröristlere artık alenen sahip çıkmaları da aynı hedefe yöneliktir. Güney sınırımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun amacının DEAŞ’la mücadele olduğunu kim iddia edebilir? Var mı böyle bir şey? Yalan. Terör koridoru, sadece Türkiye’yi kuşatmaya yöneliktir. Kimse bizi aldatmasın. Bu gerçeği bileceğiz, ona göre adımlarımızı atacağız. Suriye’yi dünyanın en büyük silah pazarına çevirenler, eli kanlı katilleri en modern silahlarla donatanlar, tüm bunları herhalde demokrasi aşkına yapmıyorlar. Bunların demokrasiyle filan alakası yok, kesinlikle yok” dedi.
“Paramızla satın alamadığımız silahların terör örgütlerine bila-bedel verilmesinin makul, mantıklı, tutarlı izahı olabilir mi?” diye soran Erdoğan, “Bundan sonra Sayın Bakan da burada söylüyorum, ‘SIG Sauer’ diye bir silahı, bizim polis teşkilatımız kullanmayacaktır, kullanmamalı. Artık biz kendi ülkemizin silahlarını kullanmak suretiyle bu adımları atacağız. Biz artık bu tabancaları veya bunun daha uzun mesafelisini ülkemizde yapıyoruz ve bundan dolayı da kendi silahlarımızı kullanmak suretiyle polis teşkilatımızı daha diri, daha sağlam ayakta tutacağız. Çünkü onlardan almaya devam ettiğimiz sürece bize tembellik geliyor. Gerek yok. Bu noktada kararlı adımlarımızı atacağız” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Eğer bir koskoca Amerika Birleşik Devletleri’ni Ankara’da büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun. Çünkü bu takınılan tavır, aslında budur. ‘Sen benim stratejik müttefikime böyle davranamazsın, böyle hareket edemezsin’ demeleri lazımdı. Ama bunu diyemediler. Şu anda da bu yanlış, bu büyükelçiden gelmiştir ve büyükelçi, ‘Hükümetim adına ben bu attım’ diyorsa, eğer bunu da dışişleri bakanı, Sayın Başkan da savunuyor, arkasında duruyorsa, kusura bakmasınlar. Biz de şu anda aldığımız kararın sonuna kadar arkasındayız” dedi.
Gerek ABD Büyükelçiliği tarafından alınan karar gerekse akabinde yapılan açıklamaların hakikat ve hakkaniyetle bağdaşmadığını dile getiren Erdoğan, Amerikan büroksasisi içinde kalan eski yönetimin, yeni yönetimle Türkiye arasındaki ilişkileri baltalamaya çalıştığını ifade etti. Erdoğan, “Türkiye, vize başvurularını askıya alma kararıyla vatandaşlarına karşı atılan haksız ve orantısız adımlar karşısında mütekabiliyet esasına göre hareket etmiştir. Sorunu büyüten, bu hale getiren taraf asla biz değiliz. Temennimiz, muhataplarımızın bir an önce aklıselime, soğukkanlılığa geri dönmeleri, dostluğumuzu ve müttefikliğimizi zedeleyecek adımlardan vazgeçmeleridir” diye konuştu.
Türkiye üzerinde oynanan oyunlara dikkati çeken Erdoğan, “Kirli planın hedefi, Türk milletine diz çöktürme planlarıdır. Hedef, ülkemizdir, tüm Türkiye’dir. Şayet biri açık ve örtülü operasyonları önemsizleştirmeye çalışıyorsa, o kişi bilinçli bir manipülatördür. Bu hezeyanlar ana muhalefet partisinin genel başkanından çıkıyorsa artık bu zatı kusura bakmayın yerli ve milli göremeyeceğim. Mesele vatandır, gerisi teferruattır. Şunu unutmayın, yolu doğru olanın yükü de ağır olur” dedi.
- Milletin sabır taşı çatlıyor
- Bugün gelinen noktada her şeyin açık ve net olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Hiç kimsenin Türkiye’ye hukuk devleti dersi verme hakkı yoktur. Demokrasimize kastetmiş darbecilerin, sokaklarında elini kolunu sallayarak gezdiği hiçbir ülkeden, Türkiye’nin demokrasi dersi almaya ihtiyacı yoktur. Başkentlerinin en merkezi meydanlarını terör örgütlerine tahsis edenler, Kandil’deki terör baronlarıyla doğrudan hat kuranlar, bize hukuk dersi veremez. Bakanlarımızı kendi konsolosluklarımıza almayanlar, kusura bakmasınlar bize diplomasiden bahsedemezler. Bu konuda ülkemize had bildirmeye kalkanlar, öncelikle kendi hatalarını, kusurlarını görmeli, aynanın karşısına geçip kendileriyle yüzleşmelidir. Son yıllarda şahit olduğu iki yüzlülük karşısında milletimizin sabır taşı çatlamak üzeredir” dedi.
Afyonkarahisar’da gerçekleşen, 26. AK Parti istişare toplantısından sonra il başkanları Ankara’da bir araya geliyor. Bugün AK Parti Genel Merkezinde bir araya gelecek olan il başkanlarının gündemi oldukça yoğun. Erdoğan’ın açılış konuşması ile başlaması planlanan toplantının birinci gündemi “değişim ve yenilenme” süreci olacak. Bu başlıkla ilgili kampta ele alınan değerlendirmeler bir kez de il başkanları ile istişare edilecek. Devam eden ilçe kongreleri ve Kasım ayında başlayacak olan İl Kongreleri ile ilgi hazırlıklar, İl Başkanları toplantısında ele alınacak. Kongre süreçlerinde yenilenmenin yanı sıra, partinin daha güçlü hale gelmesi için önlemler de değerlendirilecek. Erdoğan, teşkilatlarla yeni atılım dönemi ve atılacak adımları hakkında bilgi verecek.