High Frequency Economics'in Başekonomisti Jim O'Sullivan, İngiltere'nin Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma (Brexit) kararının, ABD borsalarında bir gün içinde yaklaşık 800-900 milyar dolarlık değer kaybına yol açtığını belirtti.
High Frequency Economics'in Başekonomisti Jim O'Sullivan ve UBS'in ABD Başekonomisti Maury Harris, Brexit'in ABD ekonomisi ve para politikasını nasıl etkileyeceğini değerlendirdi.
O'Sullivan, küresel piyasaların hala Brexit kararını sindirmeye çalıştığını ve yaşanan dalgalanmanın ABD ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Özellikle New York borsası ve dolardaki sert hareketlerin büyümeye zarar verebileceğini belirten O'Sullivan, "Şu an en önemli soru bu dalgalanmanın daha büyük bir reaksiyonun başlangıcı olup olmayacağı. Risksiz varlıklara yöneliş borsalarda tam bir çöküşe mi yol açacak yoksa piyasalar sakinleşecek mi? Buna verilerin yerine yatırımcıların hisleri karar verecek." diye konuştu.
O'Sullivan, ABD borsalarının toplam piyasa değerinin 23 trilyon dolar civarında olduğu bilgisini verirken, "Yüzde 1'lik kayıp 230 milyar dolara takabül ediyor. Cuma günü New York borsasında kayıplar yüzde 3,5 - 4,0 civarındaydı. Bu sadece bir günde yaklaşık 800-900 milyar doların kaybedildiği anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı.
Finansal türbülansın ABD ekonomisine maliyetinin, hisse senetlerindeki düşüşün yatırımcı ve tüketici güveninin yanı sıra bankaların kredi kapasitesini ne kadar etkileyeceğine bağlı olduğunu anlatan O'Sullivan, "ABD borsalarında yüzde 4 civarında düşüş yaşanmasının kayda değer seviyede negatif ekonomik etkileri olması imkan dahilinde değil" görüşünü paylaştı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İngiltere'nin "durağan" olan kredi notu görünümünün "negatif"e çekildiğini açıkladı.
Açıklamada, İngiltere'de referandum sonucunun belirsizlik sürecinin uzamasına yol açacağı, ülkenin orta vadeli büyüme görünümüne ise "negatif" yönde etki edeceği vurgulandı.
O'Sullivan, diğer taraftan,Brexit nedeniyle sıkılaşacak küresel finansal şartların, Fed'in faiz artışını beklemeye alması için yeni bir neden oluşturacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Brexit'ten kaynaklanan gelişmelerin ABD iş gücü piyasasındaki iyileşmeyi durduracağını sanmıyorum. İşsizlik oranı düşmeye, ücretler ve enflasyon artmaya devam edecek. Fed, sıkılaştırmayı eylülde yeniden değerlendirecek ancak şimdilik ekonomik görünüm netlik kazanana kadar beklemede kalacak."
İsviçre'nin uluslararası bankası UBS'in ABD Başekonomisti Maury Harris de Fed'in faiz artışını Brexit ile başlayan finansal türbülansı değerlendirmek için öteleyeceğini belirtti.
"Fed yetkilileri Amerikan ekonomisindeki toparlanmaya güvendiklerini yineleseler de faiz artırımı için adım atmadan önce Brexit sonrası finansal piyasaların durumunu değerlendirmek için zamana ihtiyaçları olacak." diyen Harris, Fed'in Brexit'in finansal piyasalar ve ABD ekonomisi üzerine etkisini gözlemlemek için aralık toplantısına kadar 6 ayının olduğunun altını çizdi.
Harris, ayrıca ABD'deki ekonomik ortamın hisse senetlerini desteklemeye devam edeceğini kaydederken geçmişteki faiz artırım hamlelerinin boğa piyasasının son zamanlarına denk geldiğini hatırlattı.
"Brexit'e rağmen bu yılın ikinci yarısında borsada yeni zirveler görebiliriz. Ancak, şu andaki dönemde boğa piyasasının son aşamasında olduğumuza inanıyorum" diyen Harris, sözlerini Fed'in bu yıl aralıkta olmak üzere bir kez faiz artışı yapacağı öngörüsüyle tamamladı.