Türkiye, Suriye iç savaşının en başından bu yana Suriye içinde bir 'güvenli bölge' kurulması gerektiği fikrini savunuyor. Hem sınırda PKK'nın Suriye'deki askeri kanadı YPG güdümlü defakto bir yapılanmanın önüne geçerek Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması hem de Esed zulmünden kaçan mültecilerin kalabilecekleri bir alan inşa etme fikri üzerine kurulan güvenli bölge ön görüsü şu ana kadar hayata geçirilemedi.
Ancak uzunluğu 90 kilometre, genişliği 50 kilometre olması planlanan güvenli bölge, şu an Suriye'nin en kritik cephe hatlarından birisi haline geldi. Kuzey koridorunu kapatmak isteyen YPG'li teröristler Türkiye'nin kırmızı çizgi olarak ilan ettiği Fırat Nehri'nin batısına başlattığı saldırının aynısını ilan ettikleri 3 kantondan biri olan Afrin'den Azez yönüne doğru başlattı. YPG'li teröristler Azez'e yaklaşık 6 kilometre yaklaştı. Muhalif mevzilerle YPG'liler arasındaki mesafenin sadece 600 metre olduğu belirtiliyor.
Rus savaş uçakları ise, YPG'ye alan açmak için bombardımanlarına ara vermeden devam ediyor. Rusya'nın vurduğu alanların tamamı muhalif tugayların kontrolü altındaki bölgelerden oluşuyor. IŞİD ise muhalif hatlarına doğu ve güneydoğu bölgelerinden saldırıyor. Bölgede çatışmalar sürerken Yeni Şafak, Suriye savaşının en başından bu yana Türkiye'nin kurulmasında ısrarcı olduğu “Güvenli bölge”yi içine alan Azez'e girerek muhalifler ile YPG arasındaki çatışma bölgelerini gözlemledi.
Türkiye ile Suriye arasında 911 kilometrelik sınırın büyük kısmını iki terör örgütü, YPG ile IŞİD kontrol ediyor. Muhaliflerin elinde ise küçük bir sınır hattı kaldı. Muhalifler sadece Hatay Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısındaki Babülhava Kapısı ile Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'ndaki Babüsselam Sınır Kapısı'nı kontrol ediyor. Ülkeye insani yardım da bu iki kapı üzerinden sağlanabiliyor. Eğer YPG'nin Azez saldırısı başarılı olursa Suriye'nin iki insani yardım koridorundan biri tarihe karışmış olacak.
YPG mevzilerine oldukça yakın bir kontrol noktasında konuştuğumuz muhalif savaşçı Ebu İzzet'e göre Suriye savaşının kaderini muhaliflerin elindeki Hatay Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısındaki Babülhava Kapısı ile Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'ndaki Babüsselam Sınır Kapısı belirleyecek. İzzet'e göre kuzey koridoru kapanırsa Halep ve diğer bölgelerdeki muhalifler ile dünyanın irtibatı kesilmiş olacak. “Bu bölgenin bizim güvenliğimiz kadar Türkiye'nin güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunun da farkındayız” diyen Ebu İzzet, şunları söyledi: ”Arapça'da 'ayağımız aynı falakada' diye bir söz vardır. Yani kaderimiz, dertlerimiz ve sıkıntılarımız aynı. Dostlarımız, düşmanlarımız bir. Kendimizi Türkiye'den ayrı düşünmüyoruz. Bizim Türkiye ile ayağımız aynı falakada ve bizi dövmeye çalışıyorlar ama buna izin vermeyeceğiz. Evet, zor şartlar altında savaşmaya, direnmeye çalışıyoruz. En temel insani ve askeri ihtiyaçlardan bile mahrumuz ama bu bizi durdurmuyor. Teslim olmayacağız çünkü haklı olduğumuzu biliyoruz.”