Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın başını çektiği koalisyonla abluka altına alınmak istenen Katar’ın İran’la ilişkili olduğu iddiasını başlatan ‘hack’ olayından ilginç bilgiler çıkıyor. Katar Başsavcılığı, bir ucu Türkiye’ye de uzanan internet korsanı şebekesinin Dubai merkezli çalıştığı ve toplamda 122 kişiden oluştuğunu tespit etti. Suud, BAE ve Mısır’da yaşayan bu bilgisayar korsanlarının hiçbirinin birbirlerini tanımadığı ve her birinin operasyonun bir ayağını yürüttüğü belirlendi. Türkiye’de geçtiğimiz ay gözaltına alınarak bir süre sorgulanan 5 kişinin de sözkonusu şebekenin emrinde çalıştığı kaydediliyor.
Dubai’deki merkezin bu hacker’ları parttime (yarı zamanlı) ve ‘freelance’ (serbest) olarak çalıştırdığı ve korsanların birbirleriyle çarpışık portlu IP’ler üzerinden temasa geçtikleri anlaşıldı. Geçtiğimiz haziran ayında ABD’den bir FBI heyeti Katar’a giderek Katar Resmi Haber Ajansı’nın (QNA) bilgisayar korsanları marifetiyle hacklenmesiyle ilgili Katar makamlarına ‘yardımda’ bulunmuştu. FBI heyetinin ‘korsanların Rusya destekli olduğunu’ iddia eden bir rapor hazırladığı ancak bunun Doha makamları tarafından inandırıcı bulunmadığı öğrenildi. Katar’a yardım bahanesiyle Doha’ya giden FBI’ın, Dubai ve Riyad destekli bilgisayar korsanlarının deşifre olmaması için soruşturmayı sabote etmeye çalıştıkları belirtiliyor.
Katar ile Suudi Arabistan arasındaki krizin ise, Suudiler’in Katar’dan istediği 100 milyar dolarlık ‘haracı’ Doha yönetiminin kabul etmemesi nedeniyle başladığı iddia ediliyor. Katarlı kaynakların Yeni Şafak’a verdiği bilgilere göre, Suudi Arabistan’ın petrol şirketi Aramko’ya ait hisselerin ABD borsalarında satılarak halka arz edilmesi hazırlıklarına başlandığı dönemde Suudiler, Aramko hisselerinin değerinin artması için Katar’dan 100 milyar dolarlık hisse almasını istedi. Bu teklifi bir süre değerlendiren Katar, öneriyi reddetti. Katar Haber Ajansı’nın hacklenmesi bu sürecin hemen ardından gerçekleşti.
Katar Haber Ajansı (QNA) 23 Mayıs’ta korsan saldırıya uğradı. Ajanstan “İran’ın bir İslam gücü olduğu ve Katar ile İsrail arasında iyi ilişkilerin bulunduğuna” ilişkin bir haber yayınlandı. Ardından HAMAS’ın Filistin halkının yasal temsilcisi olduğuna ilişkin bir haber daha bilgisayar korsanları tarafından servis edildi ve bu ifadeler Katar Devlet Televizyonu’nda altyazı olarak geçti. Altyazıda ayrıca Katar Haber Ajansı’ndan korsanların yayınladığı, “İran, gözardı edilmeyecek bölgesel bir İslam gücüdür ve ona karşı çıkmak akıllıca değildir. Bölgenin stabil hale gelmesi için büyük bir güçtür” ifadelerine yer verildi. Aynı hacker şebekesi QNA’nın Twitter hesabını da ele geçirdi ve Katar Dışişleri Bakanı’nın ağzından “Diğer Arap ülkeleri Katar’a tuzak kurmaya çalışıyor” şeklinde bir açıklama paylaştı. Bu yayınları fırsat bilen Suudi Arabistan ve BAE, Katar Haber Ajansı’na erişimi durdurdu, ardından Katar’ı dış dünyadan izole etmek için ‘diplomatik’ girişimlere başladı. ABD Başkanı Trump’ın Riyad ziyareti sonrası internet korsanları eliyle başlatılan Körfez krizi, Türkiye ve İran’ın ortak çabasıyla akamete uğratıldı.