Münih Güvenlik Konferansı'nın üçüncü ve son gününde “Ortadoğu'nun yeni jeopolitiği" başlıklı panelde konuşan Tani, daha sonra soruları yanıtladı.
Suudi Arabistan ve bazı bölge ülkelerinin, DAEŞ'le mücadele kapsamında Suriye'de kara harekatına hazırlandıkları yönündeki bir soru üzerine Tani, bunun yeni bir plan olmadığını söyledi.
Katarlı Bakan, “Aslında bu uluslararası koalisyonun liderliğini yapan ABD ile planlanmıştı. Eğer Suriye'ye kara birliklerinin gönderilmesine ihtiyaç duyulursa bu koalisyonun liderliği altında olmalı. Suudi Arabistan katılmak istediğini söyledi. Geçen yıl ekim ayında bizim o dönemki dışişleri bakanımız da DAEŞ'e karşı bir girişim olması halinde bizim de destek vermeye hazır olduğumuzu açıkça ifade etti. Yani bu daha önce planlanmıştı."
Oturumu yöneten gazeteci Lyse Doucet'in, “Şimdi bu daha büyük bir aciliyet mi taşıyor?" sorusuna Tani, “Biz öyle olduğuna inanıyoruz" cevabını verdi.
Tani, Esed rejimi ile iç savaş başlamadan önce bir felaketin önüne geçmek için sürekli görüştüklerini ve yapılması gerekenleri anlattıklarını belirterek, "Biz artık Suriye yönetiminin meşru olduğunu düşünmüyoruz ve Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Panelde konuşan ABD Senatosu'nun Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü John McCain, Ortadoğu'da ve Suriye'de son dönemde yaşanan gelişmelerden Obama yönetimini sorumlu tuttu.
McCain, Obama yönetiminin Irak'tan askerleri çekme kararının ilk önemli yanlış olduğunu, Özgür Suriye Ordusu'nun etkili bir şekilde silahlandırılması önerisinin geri çevrilmesinin de bir diğer önemli hata olduğunu kaydetti.
McCain bir diğer önemli kırılma noktasını, bizzat tanıklık ettiği bir olayı anlatarak aktardı:
“Başkan Obama beni ve Senatör Lindsey Graham'ı Beyaz Saray'a davet etti. Bize, 'kimyasal silah kullandılar, kırmızı çizgiyi aştılar, Esed'in gücünü kırıp, Özgür Suriye Ordusu'nu güçlendireceğiz, çatışma alanındaki momentumu değiştireceğiz' dedi. Yaklaşık bir hafta sonra ofisimde ABD'nin bunu yapmayacağını CNN'deki haberden öğrendim. Suudi uçakları havalanmaya hazır beklerken onlar da televizyonlardan öğrendi. Bu ABD'nin güvenilirliğini derinden sarstı ve hala bu güven bunalımını aşabilmiş değiliz. Burada arkadaşlarımızı sorarsanız onlar da bunun Yemen gibi belirli yerlerde tek başlarına harekete geçme nedenlerinden biri olduğunu söyleyeceklerdir."
ABD'li Senatör, Suriye'de çatışmaların durdurulması konusunda Münih'te varılan anlaşmayı da gerçekçi bulmadığını belirterek, eleştirdi.
Senatör McCain, “İnsani bir noktadan değerlendirdiğinizde, Rusya'nın bugüne kadar yaptıklarına devam edebilmesini sağlayan bir anlaşmaya nasıl varılabilir? Yani Rusya'nın ılımlı muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri, ayrım gözetmeksizin sivilleri bombalamasına nasıl izin verilebilir? Bu ahlaki değil" dedi.
Federal Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, konuşmasında Avrupa ülkelerinin Suriye krizinde hatalar yaptıklarını söyledi.
Hristiyan Demokrat milletvekili, “Bizler Avrupa'da sadece Ukrayna ve Rusya'ya odaklanabilme lüksüne sahip olduğumuzu düşündük, bölgedeki gelişmelere gözlerimizi kapattık" diyerek öz eleştiride bulundu. Röttgen, “Yaklaşık bir yıl önce Suriye'de bir insani bölge oluşturulması ve bu bölgenin korunmasını temin edecek girişimde bulunabilirdik, en azından deneyebilirdik. Şu anda koşullar bunun için çok kötü ancak bir yıl önce Rusya'yı bu alanda işbirliğine davet edebilirdik, denemeliydik" şeklinde konuştu.