Türkmen Dağı’na yönelik saldırılar Rabia’nın düşmesiyle birlikte Bayır Bucak’ta Türkmen nüfusunu yok etmeyi amaçlayan etnik temizliğe dönüştü. Ruslar, Türkmen ve Türkiye bayraklarını çöpe atarken Esed rejimi de, telsizlerden Türkiye sınırına sığınan 21 bin mültecinin bulunduğu Yamadi köyünün koordinatlarını Rus uçaklarıyla paylaştı.
Türkmen Dağı'na yönelik 20 Ekim'de Gımam'da başlayan Rusya ve Şii milis destekli Esed rejimi ve Mihraç Ural'a bağlı şebbihaların saldırısı önceki gün Rabia'nın düşmesiyle birlikte Bayır Bucak'ta Türkmen nüfusunu yok etmeyi amaçlayan etnik temizliğe dönüştü. Mihraç Ural'ın 500 yıl önceki Mercidabık savaşının rövanşı olarak nitelediği Türkmen katliamının asıl amacının ise Rus askerlerinin, Türkmen ve Türkiye bayrakları ile Kelime-i Tevhid yazılı Türkmen muhalif güçlerin flamalarını çöpe atarken çekilmiş fotoğrafları özetledi. Esed rejimi askerleri, telsizlerden Türkiye sınırına sığınan 21 bin mültecinin bulunduğu Yamadi köyü ve çevresinin koordinatlarını Rus uçaklarıyla paylaşıldığını duyurdu ve Türkmenlerin Bayır Bucak'ı tamamen terk etmesi çağrısı yaptı.
Kasım ayında Lazkiye yönünden Türkmendağı'na yönelik yoğunlaşan Rus hava destekli rejim saldırıları sonucu Kızıldağ'ın ardından bölgede Türkmenlerin elinde kalan son noktalardan Rabia kasabası da önceki gün düştü. Rabia'nın düşmesinin ardından Esed rejiminin yanı sıra, Şii milisler, şebbialar ile Türkiye nüfusuna kayıtlı Miraç Ural'ın terör grubu olan Mukaveme Suri militanları ve Rus askerleri Türkmendağı'nın hemen her noktasından fotoğraflar paylaşmaya başladı. Fotoğraflarda Rus tankları ve zırhlı araçlarının da yer alması işgalin boyutunu da ortaya koydu. Türkmenler 550 yıllık ata yurdundan kovulurken, 70 den fazla köyde yaşayan Türkmenler de Türkiye sınırına yöneldi.
Esed rejimi ise Türkmen Dağı'nın tamamen düşmesinin ardından etnik temizlik işaretlerini vermeye başladı. Rejim, Türkiye'nin sıfır noktasına göç eden 21 bin Türkmen'in sığındığı kampların bulunduğu Yamadi Mülteci Kampı'nı vuracağı yönünde uyarılar yapmaya başladı. Türkmenlerin Suriye'yi tamamen terk etmesi amaçlanıyor. Mihraç Ural'ın sosyal medya hesaplarından 500 yıllık işgale son verdiklerini, Bayır Bucak'ın yeniden Nusayri aslına döndüğünü, artık Türkmenlerin bölgede barındırılmayacağını paylaşması ise yapılan etnik temizliğin itirafı olarak değerlendiriliyor.
Son 48 saatlik yoğun hava bombardımanı sonrası Türkmen Dağında 18 şehit , 76 da yaralıları olduğunu söyleyen Sultan Abdülhamid Tugayı Komutanı Ömer Abdullah, ata toprağında ölene ya da zafer kazanana kadar direneceklerini söyledi. Ömer Abdullah, korkunç bir bombardımana maruz kaldıklarını ve Dervişen, Ablaklı, Kulcuk, Gebelli, Şeren, Gebere ve Gökdağ'dan çekilmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Savaşın işgalciler lehine bitmeyeceğini belirten Ömer Abdullah, “Allah için, din için, vatan icin savaşmaya devam edeceğiz" dedi.
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye'de 5 yıldır dünyanın 4 bir yanından gelen terör örgütleri ve uluslararası güçlere karşı mücadele verdiklerini söyledi. Bu mücadelelerinin Suriye'nin her noktasında devam ettiğini vurgulayan Türkmen lider, “Ancak Türkmenlerin gücü bellidir. Bu kadar uluslararası terör estiren güçlere karşı gücümüz bu kadardır. Bayır Bucak düşmedi, direniş devam ediyor. Asla da düşmeyecek. Buna direnen gençlerimiz inanıyorlar. Toprak namustur, kanımızın son damlasına kadar mücadelemiz devam edecektir. Ancak durum kritik. Rabia dediğimiz Gebelli, çok stratejik bir bölgedir. Burası 2 gündür rejimin eline geçti. Bu orantısız bir savaştır" diye konuştu.
Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki İdlib vilayetine bağlı Salkin kasabasın ''balistik füzeyle'' düzenlenen saldırı sonucu 12 kişinin öldüğü, 25 kişinin yaralandığı bildirildi. Saldırıda yaralananlar kasabadaki sahra hastanesine kaldırıldı.