İsviçre’nin Weltwoche dergisi, Türkiye'ye 17 sayfa ayırarak, ırkçılığa ve Türk düşmanlığına batmış Avrupa’yı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı adil olmaya çağırdı. Başyazar Köppel, Erdoğan’ın terör ablukası altındaki bir bölgede ülkeyi demokratik destekle geleceğe taşıdığını, güçlü Türkiye’nin Avrupa’ya faydalı olacağını ifade etti. İngiliz The Times da Türkiye’yi yanıltan Avrupa’yı “bu yaz bir kaosa hazırlan” diyerek uyardı.
İsviçre'de 1933 yılından beri haftalık yayınlanan 'Weltwoche' dergisi, 2017 yılı 11. sayısında 17 sayfasını İsviçre'deki Türklere ve Türkiye'ye ayırdı. Derginin imtiyaz sahibi ve Federal Mecliste SVP milletvekili olan Roger Köppel, “Yüzyıllardır bizim bakışımızı şekillendiren düşmanlık ve ırkçı Türk karşıtı önyargılar içinde tepiniyoruz" itirafında bulundu. Köppel, Türkiye'yi “anlamaya çalışalım ve dürüst olalım" çağrısında bulundu.
Avrupa'da sert tartışmalara muhatap olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı anlayışlı olma çağrısı yapan Köppel, devlet otoritesi bulunmayan Ortadoğu ülkelerinin hemen yanı başındaki Türkiye'de devlet krizinin yaşanmasından ziyade devlet otoritesinin olduğu güçlü bir Türkiye'nin daha faydalı olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı sistemini ve Erdoğan'ın politikalarını İsviçre'ye uygulamaya kalkmak ne kadar tehlikeli ise yedi kişilik İsviçre Federal Devlet Konseyi sistemini Türkiye'ye uygulamanın o derece korkunç neticeler doğurabileceğini belirten Başyazar Köppel, vatandaşlarının demokratik desteğine güvenen Erdoğan'ın ülkesinin terör örgütlerinin ablukası altında olduğunu ve kendisinin bile kanlı bir darbe ile öldürülmeye teşebbüs edildiğini ve en yakın danışmanlarının öldürüldüğünü ifade etti.
İngiliz The Times yazarı Roger Boyes da Türkiye'nin bu yaz mültecileri Avrupa'ya gitmeleri için serbest bırakabileceğini iddia ederek “Bu yaz bir kaosa hazır olun" diye yazdı. Gazetedeki yorumda, “Türk Cumhurbaşkanı mültecilerin Avrupa'ya girmesine izin vermek için tüm gerekçelere sahip. Çünkü onu hakir gördük" denildi. Batı ile Türkiye'nin arasındaki ilişkinin bugünkü noktaya gelmesinde, AB'ye üyelik konusunda Türkiye'yi yanıltan Batı'nın büyük payı olduğunu yazan Boyes, “O (Erdoğan) bir çağdaşlaştırıcıydı. İslam ve Kemalist laiklik arasında denge sağlamak isteyen biriydi. Erdoğan'ın bu dengeye vardığından o kadar emindik ki onun siyasi İslam anlayışını, Arap Baharı'nın isyancıları için cazip bir yön olarak gösterdik. Bu şimdi ortadan kayboldu ve en önemi soru ise şu: Türkiye'yi kim kaybetti?" diyor.
El Şark Forum 2017 İstanbul Buluşması'na katılan Middle East Eye editörü ve Guardian gazetesinin eski dış politika başyazarı David Hearst ise Avrupa'da yaklaşık 9 milyon Müslüman'ın yaşadığını belirterek, “Şu an Avrupa'daki tüm aşırı sağcı hareketler bu insanlara karşı yoğun bir düşmanlık besliyor ve bu düşmanlık her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Çözüm üretilmezse korkarım ırkçılık Avrupa'yı kaosa sürükleyecek.” dedi.
Hearts, yakın zamanda dünyada ve Avrupa'da ciddi şoklar yaşanabileceğini, AB'nin Şangay Beşlisi'nin karşısında tamamen eriyeceğini de savundu. Hearst, yakın vadede Avrupa'da ciddi banka krizleri beklediğini de vurguladı.