Çin, Uygur Özerk Bölgesi’nde son üç ayda 3 bin 500 camiyi kamu güvenliğine aykırı olduğu iddiasıyla yıktı. Pekin yönetiminin yıktığı mabetlerin yerlerine parklar ve çocuk oyun bahçesi dikiliyor. Çin yönetimi ayakta kalan camilere de “İstikrarı korumak” iddiasıyla 350 muhbir yerleştirdi.
Çin hükümeti, Uygur Özerk Bölgesi'nde kamu güvenliğine aykırı olduğunu gerekçe göstererek son üç ayda 3 bin 500 camiyi yıktı. Çin'in yıkım kampanyası tarihi Kaşgar kenti geneline yayıldı. Kaşgar'ın Tokkuzak bölgesinde 86 cami ve mescitten geriye sadece 20'si ayakta kaldı. Radio Free Europe'un (RFE) haberine göre, Sincar'daki Tokkuzak emniyet yetkilileri, camilerin çoğunluğunu 'ibadet için sağlam olmadığı' gerekçesini göstererek yıkıyor.
Pekin yönetimi, yıktığı bazı mabetlerin yerlerine ise parklar ve çocuk oyun bahçesi yapıyor.
Çin yönetimi “İstikrarı korumak” iddiasıyla bölgedeki camilere 350 memur tayin ettiğini açıklamıştı. Komünist Parti'ye bağlı televizyon kanalında yayınlanan haberde, camileri izleme kararının ardından raporlar hazırlanacağı da belirtilmişti. Doğu Türkistanlılar, gizli takibin ve faaliyetlerin yakından izlendiğini, yapılan her toplantı ve faaliyete Çinli yetkililerin de katıldığını belirtiyor.
Müslüman nüfusun yoğun olduğu Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi'nde dini faaliyetler konusunda yaptığı baskıyla gündeme gelen Çin'in, bölgede kamu çalışanlarına oruç yasağının yanı sıra peçe ve sakal gibi kılık kıyafette kısıtlamaları bulunuyor. Çin, Uygur Özerk Bölgesi'nde 23 milyon Müslüman'ın yaşadığını iddia etse de, akademik kaynaklar bu sayının 50 milyondan fazla olduğunu belirtiyor.
Hristiyan nüfusun yoğunlukta yaşadığı ülkenin doğusundaki Cıciang eyaletinde de misyonerlik faaliyetlerine karşı yasa dışı inşa düzenlemeleri adı altında, son birkaç yılda bin 500'e yakın kilise tahrip edildi ya da taşınmaya zorlandı. Ülkedeki Hristiyan toplumun mevcut politikalara karşı protestolarına rağmen bölgedeki durum değişmedi. Kiliseleri savunan Hristiyan Çinli bir avukat, “Ülke güvenliğini tehlikeye sokmak” ve “toplum istikrarını bozmak” suçundan 7 ay süreyle alıkonulmuştu.