|
|
İntihal üstü intihal
Murat Bardakçı, Orhan Pamuk'un Beyaz Kale'sinin intihal olduğunu yazdı ama bunu ilk kez Yeni Şafak'ın ortaya çıkardığını yazısına eklemeyi unuttu!
Beyaz Kale'nin intihal olduğu iddiası karşılaştırmalı alıntılarla ilk kez 31 Ocak 1995 tarihli Yeni Şafak gazetesinin kültür sayfasında "Pamuk nereden kouyor?" başlığıyla yayınlanmıştı. Son polemik ise www.dergibi.com sitesinde patlak verdi.
İntihal, edebiyat çevrelerinde sık kullanılan bir kelime. Neyin intihal olup, neyin olmadığı sorusuna net bir cevap verilemese de, başka birine ait bir metnin kaynak gösterilmeden ve kendisininmiş gibi yayımlanmasına deniyor intihal. Edebiyat çevrelerini son günlerde meşgul eden intihal iddiaları / belgeleri aslında yeni bir durumla karşılaştırdı bizi: İntihal üstü intihal. Yani intihal iddiasında bulunurken bile intihal yapmak. En baştan başlayalım: Önce Yeni Şafak yazdı Kitapları çok satanlar listesinden inmeyen Orhan Pamuk, okurlardan ilgi görse de, edebiyat çevrelerince en çok eleştiri alan yazarlar arasında yer aldı. Özellikle Pamuk'un romanlarını yazarken başka romanlardan birebir alıntı yaptığı iddiaları, gazete ve dergi sütunlarından hiç eksik olmadı. Pamuk'un "National Geographic-Türkiye" dergisinde çıkan "Şehrin Ruhu", başlıklı yazısında Reşad Ekrem Koçu'nun sefahate düşkün bir eşcinsel olduğunu yazması üzerine, Murat Bardakçı'nın Hürriyet gazetesinde Pamuk'u, "Beyaz Kale" adlı eserini yazarken Fuad Carım'ın "Kanuni Devrinde İstanbul" adlı eserinden alıntı yapmakla suçlaması, aynı iddiayı Bardakçı'dan önce Yeni Şafak gazetesi kültür sayfasında dile getiren İbrahim Kiras'ın tepki göstermesine neden oldu. İbrahim Kiras'ın Pamuk'un Beyaz Kale adlı eseri hakkında yazdığı iddiaları Bardakçı'dan çok daha önce kaleme aldığını açıklaması "Pamuk'u intihal yapmakla suçlayan Bardakçı da intihal mı yapıyor?" sorusunu gündeme getirdi. Daha önce de Cumhuriyet gazetesinde Orhan Pamuk'un "Benim Adım Kırmızı" adlı romanını Umberto Eco'nun "Gülün Adı" adlı eserinden, son romanı Kar'ın ise konusunu ve roman kahramanlarını Dostoyevski'nin "Ecinniler" adlı romanından alıntıladığı iddia edilmişti. Pamuk, intihal mi yaptı? Edebiyat dünyasında, esinlenme, etkilenme, taklit etme, aşırma gibi sözcüklere yakın duran "intihal-çalıntı" kavramı, bugüne kadar pekçok ünlü yazarın yakasını bırakmadı. İngiliz edebiyatının dev isimlerinden Sheakspare'in bilinen yapıtlarını ünlü olamamış İtalyan yazarlardan ve İtalyan halk masallarından yararlanarak yazdığı öne sürülürken, Harry Potter'la tüm dünyada en çok satanlar listesine giren Joanne Kathleen Rowling'in romanlarının konusunu "Kutsal Kâse" adlı eski bir masaldan aşırdığı öne sürülmüştü. Orhan Pamuk'un "National Geographic-Türkiye" dergisinde çıkan "Şehrin Ruhu", başlıklı yazısında Koçu'nun sefahate düşkün bir eşcinsel olduğunu, yayınladığı İstanbul Ansiklopedisi'nin bu yüzden yarım kaldığını ve İstanbul'a ait bilgileri daha da karıştırdığını yazması üzerine, 26 Mayıs 2002 tarihli Hürriyet gazetesinde Orhan Pamuk'u eleştiren Murat Bardakçı, Pamuk'un, eserlerinde çalıntı derecesine varan alıntılar yaptığını öne sürdü. Yazısında, "...Orhan Pamuk'un sadece beni değil, benim gibi onbinlerce kişiyi tarihe aşık eden Reşad Ekrem Koçu'yu, yani İstanbul'un yetiştirdiği büyük bir ismi karalamasını hazmedemediğim için yazıyorum: Birileri, artık hayatta olmayan önemli isimleri töhmet altında bırakmadan önce kendi yazdıklarının ve geçmişteki intihallerinin değerlendirmesini yapmak zorundadırlar!" diyen Murat Bardakçı, Pamuk'un Beyaz kale adlı romanında intihal yaptığını örneklerle açıkladı. Bardakçı'nın çıkışı üzerine, İbrahim Kiras'ın Orhan Pamuk'un intihal yaptığını ilk kez gazetenin Kültür-Sanat editörü olduğu dönemde yayımlanan bir haberde yazdığını, Edebiyat ve Eleştiri dergisinin editörü Ahmet Yıldız'ın ise Ocak-Şubat 1996 tarihinde Pamuk'un intihalini ilk kez kendi dergilerinde yayınladığını açıklaması üzerine, yeni ve hararetli bir polemik başladı. Ahmet Yıldız'ın "İbrahim Kiras, yazdığı yazının tam tarihini söylese de kim önce yazmış öğrensek!" demesi üzerine, Pamuk'un Beyaz Kale'si ekseninde gelişen tartışmalar iyice alevlendi. Ahmet Yıldız'ın sözlerinden sonra açıklama yapan Kiras, intihalin ilk kez 31 Ocak 1995 tarihli Yeni Şafak gazetesinin 10. sayfasında, kendi imzasıyla 'Pamuk nereden koşuyor?' başlığıyla bir yazı yayımladığını ispatladı. 'Pamuk gibi intihaci değildi' Murat Bardakçı, Hürriyet gazetesindeki yazısında, hayatını zor şartlarda geçiren Koçu'nun Orhan Pamuk gibi reklama başvurmadığını da söyledi. Bardakçı yazısında "Reşad Ekrem, hiçbir zaman intihalci olmadı. Başkalarının konularını yahut kahramanlarını, mesela Fuad Carım'ın "Kanuni Devrinde İstanbul"unun bir bölümünü alıp kendi imzasıyla ve "Beyaz Kale" adıyla yayımlamadı" diyen Bardakçı, tanınmış Amerikalı yazarlardan biri olan Norman Mailer'in "Ancient Evenings" romanıyla Pamuk'un "Benim Adım Kırmızı" adlı romanının büyük benzerlikler içerdiğini belirtti. Polemikten polemik doğdu Bardakçı, 1892 ile 1972 seneleri arasında yaşayan Fuat Carım'ın, 1550'lerde üç yıl boyunca esir olarak İstanbul'da yaşayıp hatıralarını kaleme alan Pedro de Urdemalas adında bir İspanyol'un yazdığı metni, 1964'te Türkçe'ye çevirdiğini söylerken, İbrahim Kiras kendi yazısında, Orhan Pamuk'un Beyaz Kale isimli romanıyla adsız bir İspanyol yazarının A. Kurutluoğlu'nun çevirisiyle "Türkiye'nin Dört yılı" adıyla yayınlanmış olan kitabı arasında ilginç benzerlikleri gösterdiğini Bardakçı'dan çok daha önce kaleme aldığını hatırlattı.
"Ahmet Yıldız'ın intihal konusunu benden önce yazmış olmasına maddi olarak imkan yok. Hatta muhtemelen Edebiyat ve Eleştiri dergisinde çıkmış olduğu söylenen yazı, Bardakçı'nın yazısından sonra bile çıkmış olabilir. Benim yazım 31 Ocak 1995'te çıkmış; Bardakçı'nın yazısı ise 11 Şubat 1996'da. Yıldız'ın -benim hiç görmediğim- yazısı ise kendi açıklamasına göre, dergisinin Ocak-Şubat sayısında çıkmış. Bu tür dergilerin Ocak-Şubat sayılarının ancak Mart veya Nisan aylarında çıktığını düşünürsek, Yıldız'ın yazısının Bardakçı'dan ilhamla kaleme alınmış olma ihtimali var" diyen İbrahim Kiras, kendisinin iki yazardan en az bir sene önce konuyu dile getirdiğini kaydetti.
|
|
|