|

Neden uçan araba yapmıyoruz?

Dünyanın en zeki insanı Prof. Dr Naida Camukova, İstanbul'un trafik problemini çözmek için davet edilmesi halinde seve seve kabul edeceğini söylüyor

Recep Yeter
00:00 - 10/12/2006 Pazar
Güncelleme: 04:18 - 10/12/2006 Pazar
Yeni Şafak
Neden uçan araba yapmıyoruz?
Neden uçan araba yapmıyoruz?

Gazeteci, meslek hayatı boyunca her statüden insanlarla röportaj yapar. Eğer sıkı bir hazırlık yapmışsanız, karşınızdaki devlet başkanı da olsa umursamazsınız. Peki röportaj yapacağınız kişi dünyanın en zeki insanıysa? Prof.Dr.Naida Camukova her ne kadar yaşıtım olsa da, ister istemez heyecanlandığımı itiraf etmeliyim. Gözlerinde, sahip olduğu zekanın ışıltısının yanı sıra 'düşünebilen' cins beyinlere mahsus zihin yorgunluğundan da izler gördüğüm Camukova, şaşırtıcı cevaplarıyla heyecanımı haklı çıkarttı. Sohbetimizin sıcak bir havada geçmesi nedeniyle genç profesör diğer röportajlarında olduğu gibi ketum davranmadı ve soruları içtenlikle cevaplarken, ortaya hoş bir röportaj çıkmasını da sağladı.


Dünyanın en zeki insanı olduğunuzu hissedebiliyor musunuz?

“En zeki” demek yanlış bir tanımlama olur. Benim böyle bir iddiam yok. Zeka testinin sonuçları benim “dünyanın en zeki insanı” olduğumu söylemiş olabilir. Böyle de çıkmayabilirdi. Benim için her ikisi de normal bir sonuç olurdu.

Zeki olmak sizi farklı kılmıyor mu yani?

Hayır, kesinlikle. Sadece beni değil, hiç kimseyi farklı kılmamalı. Çünkü insan öncelikle insandır. İnsan “1” rakamıdır ve yanına ne kadar çok sıfır eklerseniz, o kadar değerimiz artar. Ama “1”i, yani insanlığınızı kaybettiğiniz zaman yanına eklediğiniz sıfırların hiçbir anlamı yoktur. Sonuçta insanın doğuştan gelen bir özelliğinin ortaya çıkmasıdır zeka.

Buna göre doktor bir anne ve mühendis bir babanın tek çocuğu olmak bir şans değil mi?

Benim için büyük bir avantaj elbette. Zekanın ortaya çıkması için insanın hem doğuştan böyle bir armağana sahip olması, hem çevrenin bunu desteklemesi, hem de kendi isteğiyle bunu geliştirmesi gerekiyor.

Dünyada sizin kadar zeki olan ama ailesi ilgilenmediği için zekası farkedilmeyen çok mu insan var sizce?

Kesinlikle böyle. Çünkü bilgi insanlığı var etmekle birlikte yok etmeye de sürükleyen bir unsur. Nasıl kullanırsak oraya götürür. Bilgi, üstünlükle, başarı potansiyeliyle dünyaya gelmiş olan bir insanı, Einstein de yapabilir Hitler de. Bizim toplumumuzda ise kötünün iyisi vasatlaşmaktır diye düşünülüyor. ve insanları vasatlaştırmaya yönelik eğilim var. Biraz sıra dışılığı olan insanlar için “Merak etmeyin biz onları normale benzetiriz” deniliyor.


RUSYA'DA MEDYADAN UZAK TUTULDUM

Zekanız nedeniyle menfi tutumlara maruz kaldınız mı ya da kıskançlık gibi nedenlerle zararını gördünüz mü?

Yaşadığım ülkede bilinçli olarak medyadan uzak tutuldum. Tutulması da doğruydu aslında. Benim gibi insanların medyada ön planda harcanmasındansa arka planda işe yaraması daha faydalı. Diğer yandan eğer zekamı, bana zarar verdirecek şekilde kullanıyorsam, zekam zaten yeterli değildir. Ayrıca kimse kıskanmamalı. Çünkü zeka verilmiş insanlar da bir hayat yaşıyor. Sadece biraz daha medyatik. Zekanın var veya yok olmasını zor veya kolaylık olarak görmüyorum. Sadece bana verilmiş olan hayatı yaşıyorum.

Mutlu ve huzurlu musunuz?

Huzurluyum. Her insan nasıl ki kendine verilenlerle mutlu olmayı huzurlu olmayı biliyorsa, ben de bana verilenlerle o kadar mutlu ve huzurlu olmayı tercih ediyorum. Ve o şekilde yaşıyorum.

Kur'anı Kerim'i ezbere biliyorsunuz, zor oldu mu sizin için ezberlemek?

Kuran-ı Kerim'i okuduğumda 3-4 yaşlarında idim ama okuyunca fotoğrafik hafızamdan dolayı ezberlemiş oldum. Şu an da ezbere biliyor olduğum da doğru. Bir şeyi okuduğunuzda ezberde kalması eksi midir artı mıdır bilmiyorum. Ama ruhunuza intikal ettirmek önemlidir. Sadece Kuran'ı değil, okuduğum kitapları, noktası virgülüne kadar neyin nerede olduğunu hatırlıyorum maalesef. Ancak bu sadece zekanın yüksekliğinden değil, hafızamın kuvvetli oluşuyla da ilgili.

Şu ana kadar kaç kitap okudunuz?

Bunu hiç saymadım. Ama zihin yorgunluğu nedeniyle beyin kanaması geçirdiğim 23 yaşına kadar günde ya da haftada bir kitap okuduyordum. Bunun toplamı gazetecilere göre 3 bin ediyormuş. Artık sadece ihtiyacım olanları okuyorum.

Erkek, kadının daha zeki olabileceğini kabul etmekte zorlanıyor. Kadınların gururu musunuz?

Cinsiyeti zekayla ilişkilendirmemiz bence abes bir şey. Kadın ve erkek dünyaya birbirini tamamlayıcı olarak gelmiştir. Kadınlarda da tamamlayıcı bir yön vardır. Bu zekadır demiyorum ama insanların zekaları kadın erkek olarak ayrılmamalı. Kadınları temsil ediyorum, erkeklere karşıyım gibi bir algılama hiçbir zaman aklıma gelmedi.


AŞK SADECE YARATANADIR
Evli değilsiniz. Peki dünyanın en zeki insanı hiç aşık olmuyor mu?

Bana göre aşk dikey bir ilişkidir. Sadece yaratana olması gereken bir duygudur. Yatay olarak karşı cinse uyguladığımız zaman da başarısız oluyoruz. Ben insanları seviyorum. Aşkın da kime karşı yaşanması gerektiğini biliyorum.

Erkekler kendilerinden zeki kadınlarla evlenmekten kaçınıyor.. Siz dünyanın en zeki kadını olarak işinizin zor olduğunu düşünüyor musunuz?

Hayır. Düşünmüyorum.

Yani evleneceğiniz kişi de sizin kadar zeki olmasa da olur?

Siz evli misiniz?

Evet.

Evlenirken sizin kadar fiziki güce sahip birini aradınız mı?

Hayır.

O halde benim neden benim kadar zeki birini aramam gerekiyor? Bana göre zekayı gerektiği yerde geri planda muhafaza edemiyorsanız zeki değilsinizdir.

En genç profesör olmak ne ifade ediyor?Kendinizi Einstein ya da Hitler'le kıyasladığınız oluyor mu?

Hayır. Kıyaslamıyorum. Ben kendi kümemdeyim. Onlar kendi kümelerinde. Onların yaptıkları iyilikler ile kötülükler ortada. Genç ya da ilerlemiş yaşlarda profesör olmak için çalışmak bir yarış değil bana göre. Bir insan 20 yaşında da profesör olabilir. Profesörleri yaşına göre karşılaştırmak, ağır siklet çalışan bir sporcuyla iyi koşan bir atleti karşılaştırmak gibi olur.


DÜNYADAN KİBİRİ VE HASETİ KALDIRMAK İSTERDİM
Dünyanın bugün ki problemleri içinde en çok neyi çözmek istiyorsunuz?

Kibiri ve haseti kaldırmak ya da bu iki özelliği asıl amacına uygun kullandırmak isterdim.

'İstanbul'un trafik sorununu nasıl çözebilirim' diye hiç düşündünüz mü?

Röportaj için gelirken bunları konuşuyorduk. Mesela Uğur böceği. Yapısını incelerseniz çok basit bir sistem görürsünüz. Eğer uğur böceği uçabiliyorsa, çok rahatlıkla uçan bir araç icat edebilirsiniz. Ya da başka bir çözüm mutlaka bulunur. Yeter ki insanlar bu sorunu çözeceklerine inansın.

Bu konuda davetlere açık mısınız?

Açığım davet gelirse çözüm için çalışmayı seve seve kabul ederim.

Film ve dizi izlemiyorsunuz. Televizyonun zeka üzerinde olumsuz bir etkisi mi var?

Televizyon bilinç altına giren 16. karedir. Dolayısıyla televizyonda verilen her şey direkt olarak bilinç altına etki eder. Bir filozof “Ben ayı gösterirken parmağıma bakan aptaldır” demiş. Özellikle milli maç günlerinde, oldukça popüler dizilerin gösterdiği günlerde arka planda neler olduğuna bakmamız gerekiyor. Televizyon parmağa bakmak için var.

Çocuklarının üstün zekalı olduğunu düşünen ailelere ne tavsiye ediyorsunuz?

Rehabilitasyon ve ölçme değerlendirme merkezleriyle irtibatta olsunlar. Ama Türkiye'nin bu konuda ciddi bir devlet politikasının olması gerekiyor.



kimdir?
Prof. Dr. Naida (Nahide)Camukova

1976 Moskova doğumlu Camukova, Dağıstan'ın Kumuk Türklerinden. 1 yaşında okuma yazma öğrendi, 3,5 yaşında ilkokula başladı, 11 yıllık okulu 7 yılda tamamladı. Moskova ve Dağıstan Devlet Üniversiteleri'ni aynı anda bitirip, 2001 yılında 25 yaşında iken tarih ve filoloji bilimleri alanında profesörlük unvanını aldı. 3 yaşından itibaren her yıl yapılan IQ testlerinde 200 üzerinden 199.37 dereceye sahip olan Camukova'ya “dünyanın en zeki insanı” unvanı iki yıl önce Moskova'da 23 ülkeden bilim adamının katıldığı bir toplantıda yapılan ölçüm sonunda verildi. Bu ölçümde Camukova'nın zeka seviyesi Picasso standardına göre 360 üzerinden 357 olarak ölçüldü. Fotoğrafik hafızası Camukova'nın okuduğu her şey aklında kalıyor. Bu nedenle Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere okuduğu binlerce kitabı noktası virgülüne kadar hatırlıyor. Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, Türkçe ve Farsça olmak üzere 7 dil biliyor. Dağıstan Devlet Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Naida Camukova halen Türkiye'de tasavvuf konusunda araştırmalar yapıyor.


18 yıl önce