Bu seçimin, 'tarihi' bir seçim olduğunu söylemek kolay. Görünen bir şeyin 'orada' olduğunu söylemek için filozof olmaya gerek yok.Bir sürü şey değişti dün gece.Bir sürü yanlış 'doğru' bir sürü doğru 'yanlış' oldu.Bütün akıllılar yanıldı.Biliyorum, 'ben yanılmadım' diyen 'akıllı'lar olacak.Fakat, akşam, televizyon ekranlarına baktığım zaman, kimin dilinin peltekleştiğini, kimin çehresinin kaçtığını, ayan beyan görebiliyorum.Ne oldu da böyle oldu?Kısaca, gördüklerimi aktarayım.Olan şeylerden birini,
Bu seçimin, 'tarihi' bir seçim olduğunu söylemek kolay. Görünen bir şeyin 'orada' olduğunu söylemek için filozof olmaya gerek yok.
Bir sürü şey değişti dün gece.
Bir sürü yanlış '
doğru
' bir sürü doğru '
yanlış
' oldu.
Bütün akıllılar yanıldı.
Biliyorum, 'ben yanılmadım' diyen 'akıllı'lar olacak.
Fakat, akşam, televizyon ekranlarına baktığım zaman, kimin dilinin peltekleştiğini, kimin çehresinin kaçtığını, ayan beyan görebiliyorum.
Ne oldu da böyle oldu?
Kısaca, gördüklerimi aktarayım.
Olan şeylerden birini, aşağı yukarı herkes farketmişti.
Devlet Bahçeli'nin 'uzlaşmaz' tutumu, MHP'li seçmenin hoşuna gitmedi. 7 Haziran'da MHP'ye giden en az yüzde 3 oranında oy AK Parti'ye avdet etti.
Bu tamam.
Daha önemli bir şey oldu bu seçimde.
Muhafazakar Kürtler'in önemli bir kısmı, HDP barajı geçsin diye, oyunu HDP'ye vermişti.
Mütedeyyin Kürtler
, geleneksel partilerine
geri döndü
. (Geleneksel partileri bir zamanlar Selamet'ti, sonra Refah, Fazilet oldu, 13 yıldır AK Parti.)
Meğer, emanet oylar, CHP'den değil, AK Parti seçmeninden gitmiş.
CHP'den gider oylar HDP'de kaldı, AK Parti'den giden oylar eve döndü.
Bu seçimde belki de en çok HDP'yi ve Kürt meselesinin konuşmak gerekiyor.
Şöyle ki, bir görüşe göre, oyların HDP'ye gitmesinin sebebi, PKK tehdidiydi.
Bu görüş isabetlidir. Gerçekliğin bir kısmını izah eder. PKK köyümüzü, mezramızı, çarşımızı pazarımızı başımıza yıkmasın diye HDP'ye oy verenler olmuştur.
Bir başka görüş de şudur:
'
HDP barajın altında kalırsa, bunlar ortalığı karıştırır, Diyarbakır'da meclis falan toplarlar. Aman barajı geçsinler. Başımıza iş almayalım
.'
Bu düşünceyle de, 7 Haziran'da bir kısım Kürt oyları HDP'ye gitti.
Fakat HDP, bu fırsatı çok kötü kullandı.
HDP, milletin kendisine verdiği siyaset biletini
çar çur
etti.
Barajı çok rahat bir şekilde geçmesine rağmen, ortalığı karıştırmakta, terörü hortlatmakta bir beis görmedi.
Peki ama, bunlar, barajı aşınca de gürültü çıkarıyor, aşmayınca da gürültü çıkarıyor?
O zaman, bize ne HDP'nin barajından?
HDP'ye bu kaygılarla oy veren vatandaşlar, herhalde böyle düşündüler.
Bu düşüncedir ki, 1 Kasım'da HDP'yi baraj riski altında bırakmıştır.
Bu seçimde, sonucu belirleyen iki '
aktif
' aktör var.
Biri, AK Parti'ye avdet eden Kürt seçmen.
Diğeri, MHP'ye '
komşu ziyareti
'ne giden milliyetçi-muhafazakar Türk seçmen.
Seçimi kim kazandı?
Çok net. AK Parti kazandı.
7 Haziran sonrasında, '
Halk bizi ikaz ederken ayarı kaçırdı, muradı bizi iktidardan indirmek değildi
' diyenler, haklı çıktı.
(Ben de böyle yazmıştım. Ama, isabet ettiğimi şimdi, seçim sonuçlanınca gördüm.)
'
Eğer yeniden seçim yaparsak, tek başına iktidar olabiliriz
' diyenler haklı çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mıydı yeniden seçimi en çok isteyen?
Herhalde oydu.
Biliyorum, Başbakan Davutoğlu da, tek başına iktidar ihtimali ortalıkta dururken koalisyon yapmak siyaseten isabetli değil diye düşünüyordu.
Fakat en kuvvetli motivasyon, Cumhurbaşkanı'ndan geliyordu.
Erdoğan, haklı çıktı.
AK Parti 7 Haziran'da yüzde 9 oy kaybetti diyorlardı ya. (Ben hep yüzde 4-5 diye düzelttim, 30 Mart sonuçlarını baz alarak.)
Şimdi o 'kayboldu' dedikleri yüzde 9 oy geri geldi. Hatta yüzde 9'dan fazlası geldi.
Şunun da altını çizelim:
AK Parti'nin genel seçimlerdeki oy rekorunu kırmak, Başbakan Davutoğlu'na nasip oldu.
Şimdi hiç kimse, '
Türkiye'deki 2 kişiden biri AK Partili değildir
' diyemez.
Şimdi hiç kimse, şu olmayan '
yüzde 60'lık blok'tan
bahsedemez.
Bu seçimle, 3-4 yıldır millete dünyanın sıkıntısını çektiren '
Paralel arıza
' giderilmiş oldu.
Kimse '
sofistike
' yorumlar yapmaya uğraşmasın.
Millet, bu defa çok açık konuştu, mesajını aptalların bile anlayabileceği bir şekilde verdi.
AK Parti'nin 1 Kasım zaferi, Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir zaferdir.
Sözün sonuna geldik.
Ne yapmak lazım şimdi?
Adil olmak lazım.
Müşfik olmak lazım.
Yeniden başlıyor gibi... Her zamankinden daha çok çalışmak lazım.
#Mütedeyyin Kürtler
#ak parti
#1 kasım seçimleri
