'
' diye dua ederdi rahmetli dedem. Bu, bir mutluluk duasıdır.
Dışarıda iyi hallerimiz olur, güzel, dost yüzlerimiz.
Olmasa iyi ama, tatsız-tuzsuzluklarımız da olur.
Hanemiz şen olsun. Hanemizin kapısı bize açıldığı zaman, ardımızdaki soğuk rüzgar dışarıda kalsın. Evimizin yüzü bize gülsün. Evimizin ekmeği bize şifa olsun.
'
' de, gir içeri, burası senin sultanlığın, yoksulsan da, varsılsan da Allah'ın sana bahşettiği nimetlere teşekkür et.
Çok güzel değil mi böyle düşünmek?
Ve mahallemizin, sokağımızın aşina yüzleriyle sabah vakti Allah'ın selamını paylaşmak.
Neydi selam?
Esenlik. Barış.
Oğlun, kızın, sabah mektebe gitsin.
Sen, rızkının peşine düş. Helal iste.
Bugünlerde, televizyon ekranlarında Cizre'yi, Nusaybin'i, Diyarbakır'ı seyrederken... Sokaklarındaki hendeklere, evlerin duvarlarındaki kurşun yaralarına bakarken...
Yıkık caddelere, ıssız mabetlere, çocuksuz ve cıvıltısız okul bahçelerine bakarken...
Şehirlerini terkeden ailelerin hüznünü, viran edilmiş hanelerdeki 'kasvet'i görüp dururken, bunları düşünüyorum.
Bir insan hakkı değil midir insanın bir şehri, bir sokağı, olması, başını sokacak bir evceğizi olması?
Hayır, bırakmadılar.
Milletin evine ateş düşürdüler.
Reva mıydı bu perişanlık?
'a bakarsanız revadır.
'
'mış şehirleri işgal eden eşkıyaya! Fesübhanallah!
Bu lafın altını çizelim. Çünkü bu laf, içerdiği anlam itibarıyla değil, Kürt sorunuyla ilgili bir hakikati ifşa etmesi sebebiyle önemli.
Sen, televizyonda, şurada burada, hendek terörünü teşvik edebiliyor, ahaliden, aşikare, teröriste dua isteyebiliyorsun.
Yani hiçbir kitapta yeri olamayacak kadar özgürsün.
Başka hangi özgürlük için kan istiyorsun?
Hayır, mesele özgürlük meselesi olmaktan çıktı. Çünkü bugün, Kürt sorununun konuşulamayacak, siyasi mücadele konusu yapılamayacak boyutu kalmadı.
Ne istiyorsun? Ana dilde eğitim mi? İste. Özerklik mi? İste. Ayrılık mı? İste.
Alırsın veya alamazsın, ama konuşursun, bunun zemini var artık.
Çözüm süreci diyorduk, barış diyorduk, seviniyorduk, çünkü, cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımıydı bu.
Başarırsak,
Türk-Kürt dostluğu bizim dünyamıza kem gözle bakanların oyunlarını bozacak
tı. Biz aynı kutlu ve köklü ağacın gür ve gümrah dallarıydık.
PKK'nın şehirlerdeki ve dağlardaki derebeyleri, meğer, hiç oralı olmamışlar. Öcalan'ın mektubunu meydanlarda okumuşlar, '
' demişler, kafa sallamışlar, arkadan tezgah çevirmişler.
Öcalan'ı da, Kürtleri de Türkleri de işletmişler. Açıkça aldatmışlar.
Ne olurdu, ihanet etmeseydiniz, tamama erseydi maksadı 'selam' olan mesaimiz?
Burunlarının doğrusuna gittiler. Ölüm vardı, kan vardı burunlarının doğrusunda. Türk ve Kürt çocuklarının ölümü.
Ya, bu can yakıcı, can alıcı keşmekeşin
yüzü 'beyaz' vicdanı siyah
bezirganlarına ne demeli? Kan isteyen 'beyaz' amigolara?
Nasıl olsa '
.' Size bir şey olmaz değil mi, Türk ya da Kürt ölünce...
Adamlar, memlekete kastediyor, terörün daniskasını yapıyor ve kan gövdeyi götürüyorken, memleketin içinden sayılan bir takım beyaz, liberal lakaplı tipler, '
' diye bunlara gaz veriyor.
Biri, teröre dua istiyor, biri teröriste gaz veriyor. Oh, ne ala memleket!
Neden böyle? Neden, fikri gerekçesi kalmadığı halde kimi terör makinasına kömür basan, kimi de doğrudan doğruya terör imal eden şu iki güruh rahat durmuyor?
Bir izah: Amiyane söyleyişle, '
'
Bu nefret, gide gide halktan nefrete, ülkeden nefrete, Türk'ten, Kürt'ten nefrete 'evrilmeye' başladı, farkında mısınız?
Yaşar Nuri Hoca, -Allah şifa versin- Putin'den '
' almış. Yükseldiğimiz 'irtifa'ya bakın!
Geçelim. Bir de '
' var.
Müslümanlar hariç, herkes, IŞİD'in etinden, sütünden, yününden istifade ediyor. PKK da, IŞİD sayesinde bir 'muhataplık'a mazhar oldu.
'
' zümresinin içinde, (parantez içinde de olsa) adı geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ara
sıfatıyla andığı Amerika'nın listesine girdi.
Şehirlerdeki hendek görüntüleriyle, bir 'iç savaş' senaryosuna heves etmiş olabilir.
Belki, o fotoğraflarla, 'Batı Mahallesi'nde piyasa yapacak.
Ellerine bir şey geçer mi 'hendek terörü'nden? Sanmam. Eğer, şehirlerdeki içler acısı hal istikrar kazanırsa, biraz lafı edilir, o kadar.
Kürtler dahi şehir eşkıyasından bezdi. Yani kamuoyu desteği var. Memleketin emniyetinden mesul olanlar da bitirmeye çok kararlı.
Bitsin artık.
Kürdün de, Türkün de hanesi şen olsun.