Bir CHP milletvekiliyle CHP Trabzon teşkilatından bir yönetici, diyelim il başkanı, Çaykara'nın köylerinde dolaşıyorlar.
Bazıları, hikayedeki milletvekilinin Mehmet Sevigen olduğunu söyler. Bilmiyorum, belki yakıştırmadır.
Dolaşırken, bir çeşme başında bir 'nene'ye rastlıyorlar. Nene, suyunu doldurmuş, güğümü omuzlayacak.
diyor bizim Halk Partililer.
diyor nene.
İki CHP'li, nenenin güğümünü evine kadar taşıyor. Eve vardıklarında, nenenin aklı başına geliyor.
ırsat bu fırsat. Tam yeri, propogandanın.
diyor (Güya Mehmet Sevigen)
Nenede, bir sukut-i hayal...
diyor,
Bu hikayeyi insanlar çeşit çeşit dinliyor.
Bazıları,
diye düşünüyor.
Bazıları, özellikle CHP'liler, kadına buğzediyor.
Ben, şuna da ihtimal veriyorum: Nene, espri yapmıştır. Neydi basmakalıp
izahımız?
yapmıştır nene.
nin altı boş değil elbette. Arkasında, koca bir tarih var.
ğafil
Diyordu Hafız Edhem Mollaömeroğlu. Şöyle bir mısraını da hatırlıyorum:
Kur'an talim ederken bir talebe gözcülük yaparmış, Jandarma gelip Kur'an öğrenen talebeleri, hocayı, cüzleri, mushafları der-dest etmesin diye.
Bu, sadece Karadeniz'in değil, memleketin her tarafının tattığı bir zulümdür.
Bu kadar mı? Değil.
Dersim katliamı var. Başörtüsü yasakları var. Var da var... Takrir-i sükunları, Sabahattin Ali'nin kamyoncuya öldürtülmesini ayrı tut istersen...
derken, bunları hep düşündüm.
Yadırgayanlar olmuştur. Ne işim olur benim CHP'yle?
Bu kabil eleştirilerimi, Kılıçdaroğlu'nun yüzüne söylemiştim.
Hatta,
bile demiştim.
Belki genetiktir, belki bir DNA, kromozom meselesidir. Bizim, CHP'yle bir müştereğimiz olamaz.
Tamam, olamaz da hiç mi iyi tarafı yok bu CHP'nin?
Var.
CHP kongrelerinde, siyasi 'hizip'lere mensup CHP'lilerin değişik değişik fikirler serdetmeleri iyi bir şey mesela. Birbirlerine atıp tutuyorlar, sonra partide beraber çalışıyorlar.
Öteki partilerde, değişik bir laf söylediğin zaman dinden çıkıyorsun! Çıkmıyorsun da, çıkmış gibi muamele görüyorsun.
Halbuki, değişik fikirlerden rahatsız olmak, asla siyasi olgunluk alameti değildir.
Milletvekili adayları nasıl belirlenir partilerde?
Genel başkan, (AK Parti örneğinde, son zamanlarda Cumhurbaşkanı) tayin eder milletvekili adaylarını.
Elbette, teşkilatın, parti büyüklerinin bir etkisi olur. Fakat ağırlık 'lider'dedir.
CHP'de de genel başkanın inisiyatifi var. Fakat, delegelerin tercihleri de bir anlam ifade ediyor.
Bilindiği gibi, CHP, milletvekili adaylarının önemli bir kısmını teşkilat yoklamasıyla belirliyor.
Böylece, parti tabanıyla milletvekili arasında bir iletişim zemini gelişiyor.
diyen bir vekille,
diyebilecek bir vekil arasında mutlaka nitelik farkı vardır.
Eminim, diğer partilerde bu süreçler işlese, Meclis'in kalitesi yükselir. Ve o kalite, ülkenin total kalitesine fayda eder.
Delege tercihlerinin parti organlarının oluşumunda etkili olması da iyi.
Hepimiz şahit olduk, Pazar günü delegeler Kılıçdaroğlu'nun listesinin yüzde 40'ını değiştirdi.
Ne oldu değiştirince? CHP bozuldu mu?
Diyeceksiniz ki, bu süreçlerin işlemesinden CHP'nin ne karı oldu? Niye CHP her seçimde nal topluyor?
Sorun, bu süreçler değil. Sorun, biraz 'miras' sorunu.
CHP, redd-i miras etse bir türlü, etmese bir türlü. Ne yardan geçebiliyor, ne serden.
Ergenekon, Paralel gibi karanlık ve kirli süreçler de CHP'nin 'seciye'sini bozdu. Çok angaje oldular, çok iç içe girdiler. Birbirlerinin uzantısı oldular. (Kılıçdaroğlu'nun Kurultay'da kullandığı dil, seciye bozulmasının tezahürlerinden sadece biri...)
Bir de, CHP, kendisini güncelleyemedi.
Bilhassa AK Parti'ye nazaran, çok 'irticai' kaldı.
Gördünüz,
diyemedim. İyisini kötüsünü yazdım.
Yazmak lazım, çünkü,
sağlığa zararlıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.