“Gaziantep pasaportu”nu alacağım! Az kaldı…

04:0028/07/2024, Pazar
G: 28/07/2024, Pazar
Yusuf Kaplan

Sabah, çok erken bir saatte evden çıkıyoruz. Eşim bırakıyor Sabiha Gökçen’e. Yollar bizim: Bomboş. Nefes alıp verinceye kadar havaalanında buluyoruz kendimizi. İstanbul’u yaşanmaz kılan, çirkinleştiren, trafiği: Bu trafik olmasa İstanbul 30-40 milyonu bulur. Trafiğin çekilmez olması, İstanbul’un nüfusunun kontrolden çıkmasını önlüyor bir bakıma. İstanbul, “altın yumurtlayan tavuk” olarak görülmüş, özellikle Menderes’li yıllarda: Türkiye’de hızlı bir endüstrileşme hâdisesi yaşanınca herkes gözünü

Sabah, çok erken bir saatte evden çıkıyoruz. Eşim bırakıyor Sabiha Gökçen’e. Yollar bizim: Bomboş. Nefes alıp verinceye kadar havaalanında buluyoruz kendimizi.

İstanbul’u yaşanmaz kılan, çirkinleştiren, trafiği: Bu trafik olmasa İstanbul 30-40 milyonu bulur. Trafiğin çekilmez olması, İstanbul’un nüfusunun kontrolden çıkmasını önlüyor bir bakıma.

İstanbul, “altın yumurtlayan tavuk” olarak görülmüş, özellikle Menderes’li yıllarda: Türkiye’de hızlı bir endüstrileşme hâdisesi yaşanınca herkes gözünü İstanbul’a dikmiş: İkinci Dünya Savaşı’nın savaşa girmememize rağmen halkın açlık ve kıtlıkla kıran kırana boğuştuğu, Millî Şef İnönü’nün milletin iki hayvanından birini vergi olarak zorla elinden aldığı, İslâm’la ilgili her şeyin izinin silindiği, ölüleri kaldıracak imamların kalmadığı, evlerde bile Kur’ân öğretilmesinin yasaklandığı CHP Faşizminin millete kan kusturduğu yıllar…

Havaalanına bomboş yollarda anında damlayıveriyoruz.

Anadolu Jet’in AJet’e dönüştürülen ama bir kaç saatlik rötara “bana mısın?” demeyen vurdumduymazlığı nasılsa geç kalkar diyerek havaalanında güvenliklerden geçerken koşuşturmamızı engelliyor. Rahat geçiyorum güvenliklerden. Yarım saat rötarlı kalkıyor sadece. Beni karşılayacak Gülşen Hanım’ın kardeşi Uğur Boz kardeşe ve ille de geleceğiz diye tutturan MTO Gaziantep’imizin kurucu temsilcisi Gökçe Bilge Törer ve değerli eşi Selim Bey kardeşime uçağımızın yarım saat rötarlı kalkacağını haber veriyorum.

Yarım saate şükür yine de, diyorum.

Havaalanından Orkide Pastanesi’ne geçiyoruz. Güzel bir kahvaltı geliyor ama sabah sabah koyu bir sigara bırakma muhabbetine dalıyoruz. Beni “yahu bu Yusuf Kaplan’ın sesi değil mi?” diyerek sesimden tanıyan pastanenin sahibi Hakan Açıkgöz’ün “bizim yanımıza gelmek istediği” bilgisi geliyor. Buyursun, diyoruz. Orkide Gaziantep’in en temiz pastanelerinden biriymiş, Cumhuriyet tarihi boyunca insanların buluşup muhabbet ettikleri ve Gaziantep’in kültüründe yeri olan bir mekânmış. Hakan Bey, dedelerinin babalarından beri bu işi yaptıklarını söylüyor. Mekân çok büyük, masalar da tıkış tıkış yerleştirilmemiş.

Hakan Bey “fazla etkileşimi önlemek için masaları birbirine yakınlaştırmadık” deyince takdir ediyorum. Ama insanlara güler yüzle nazik bir şekilde hizmet verdiklerini ilâve ediyor Hakan Bey.


TAHMAZOĞLU’NUN GAZİANTEP’E KİMLİĞİNİ VE KARAKTERİNİ KAZANDIRAN ESERLERİ

Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu ile görüşüyoruz. Gaziantep dışındaymış “Cuma’ya yetiştirim, Millet Camii’nde buluşuruz hocam” diyor.

Said Şahin Tahmazoğlu’nun sağ kolu. Her şeyi adeta. Millet Kütüphanesi’nde buluşuyoruz. Bize kütüphaneyi gezdiriyor. Kütüphane, Beştepe’deki Kütüphane örnek alınarak yapılmış, ondan biraz küçük ama büyük bir eser. Resmî açılışı yapılmamış ama kütüphane tıka basa dolu: Bütün katlarda gençler kapanmışlar kitaplarına çalışıyorlar. Liseliler, üniversiteliler, TUS sınavına, KPSS sınavına hazırlananlar, kitap okumaya gelenler… yaşayan bir mekâna dönüştürmüşler kütüphaneyi. Dergiler bölümünü de gezip bu güzel eseri Gaziantep’e kazandırdığı için Tahmazoğlu başkana hepimiz teşekkür ederek çıkıyoruz kütüphaneden.

Karşısında Kongre ve Kültür Sarayı. Bölgenin en büyük konferans salonları burada.

Çok konferans verdim orada. Çok kullanılışı, estetik ve kimliği olan güzel bir eser bu. Şimdi İstanbul Valisi olan Davut Gül Valimizin kulaklarını çınlattık kongre binasını görünce. 2.500 kişilik salonda liseli talebeleri toplamış, Büyükşehir Başkanımız Fatma Şahin Hanım’ın diğer ilçe belediye başkanlarımızın ve kaymakamlarımızın da öğrencilere “nerede defteriniz kaleminiz sizin? Siz ne biçim talebesiniz?” diye çocukları kışkırtarak başladığım, iki saat kesintisiz süren ve pür dikkat dinlenen konferansta valimizin ve belediye başkanımızın da ellerindeki defterleri sallayarak “bakın, biz de not alıyoruz!” diyerek herkese defterlerini göstermeleri, çocukları ve beni de nasıl motive etmişti, hiç unutamam.


ŞAHİNBEY MİLLET CAMİİ, GAZİANTEP’E RUH KATMIŞ!

Cuma için Şahinbey Millet Camii’ndeyiz. Çamlıca Camii örnek alınarak yapılmış ancak Çamlıca Camii’nden biraz daha küçük ama daha estetik! Gaziantep Müftümüz Dr. Hüseyin Hazırlar kürsüden vaaz ediyor, ardından hutbeyi okuyup namazı kıldırıyor. “Hocam sizi görünce daha bir heyecanla ve şevkle konuştum, manevî enerji veriyorsunuz,” dedi namaz sonrasında buluştuğumuzda. Çok gayretli müftülerimizden biri Hüseyin hocamız.

Diyanet Kitabevi ve gençlik merkezi’nin açılışı için davet ettiklerinde tanışmış ve şehri dolaşmıştık hocamızla başka bir gözle. O zamandan itibaren çok sevmiştim hocamızı ve gayretliliğini, çalışkanlığını, gençlerle ilgili çalışmalarını.

Cami, Gaziantep’in çehresini değiştirmiş, Müslüman kimliğini, karakterini güçlendirmiş Gaziantep’in. Tam da bundan korktukları için bazı masonikbaronik çeteler Cami’nin yıkılması için inanılmaz kampanyalar yürütmüşler, iğrenç işler yapmışlar!

Cami, tastamam külliye formatında yapılmış, bütün klasik sanatlarımızın eğitimi veriliyor, bin çocuğumuza yaz Kur’an Kursu dersi alıyor. Çocuklar, Tahmazoğlu Başkan’ın etrafını sarıyorlar. Çok seviyorlar! Neden böyle seviyorlar dersiniz? Nedeni, Tahmazoğlu Başkan’ın, doğumundan her önemli anlarına kadar çocukları ve aileleri sevindiriyor olması ve her zaman yanlarında olması!

Serencam Kitap Kafe’nin açılışına geçiyoruz Tahmazoğlu Başkan’la. Kurdeleleri kesip açılışı yapıyoruz.

Tahmazoğlu, bir başkan halkla nasıl bütünleşir ve şehre İslâmî kimliğini taze bir ruhla nasıl kazandırır sorusuna verilecek en güzel cevap olacak büyük işlere imza atmış bir başkan. Muazzam bir yönetim tecrübesi var. Halkın kalbi nasıl fethedilir ve bir şehir nasıl yeniden inşa edilir, bunu göstermiş biri. O yüzden bence Cumhurbaşkanımızın yanında olması gereken temiz, parlak ve tecrübeli bir isim.


SERENCAM KİTAP KAFE’YE HOŞ GELDİNİZ…

Serencam’da 5 saate yakın konuştum Gaziantepli kardeşlerimizle. Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Zehra Ünal Hanım da not alarak dikkatle dinledi konferansı. Salonun çoğunluğunu MTO talebelerimiz oluşturuyordu.

MTO talebelerinin kendi aralarında inşa ettikleri kardeşlik ruhu görülmeye değerdi. Göz yaşartıcıydı. Nasıl sarılıyorlardı birbirlerine öyle. Gözleri ışıyordu herkesin. Sistematik olarak okuyan, zehir gibi yetişen, benzersiz bir kardeşlik ruhunu dalga dalga bütün küre ölçeğinde yeşerten örnek bir öncü neslin gelişine her gittiğim yerde tanık oluyorum. Gaziantep’te de öyle oldu.

Gülşen Gazel, inanılmaz gayretli, çalışkan ve güzel işlere imza atan bir yayıncı ve yazar aynı zamanda. Kendisini tebrik ediyor, Gaziantep’e ve ülkemizin kültür hayatına yaptığı güzel hizmetlerin artarak büyütmesini diliyorum.

Yorucu ama çok verimli, ruh dolu bir Gaziantep ziyaretini de böylece tamamlamış oldum.

Artık her yerde de dediğim gibi “Gaziantep pasaportu (!)” alacağım. Pasaport alacağım şehir sayısı çok arttı, onu da söyleyeyim.

Vesselâm.

#Gaziantep
#Mehmet Tahmazoğlu
#Yusuf Kaplan