|
15 Temmuz ve kamu kurumlarının vizyon problemi

Coşkusunu yitirmek zordur. İnsanı hayattan çektiği gibi hayatını da çekilmezleştirir.

Yoksul olmak varsıl kalmak meselesi değil… Bir hedef, bir dava meselesi…

Genciyle yaşlısıyla erkeğiyle kadınıyla bir insana bir davadan daha çok coşku veren, bir insanı tüm gücüyle hayata tutunduran başka şey sanırım yoktur.

15 Temmuz’un arifesinde
Demokrasi ve Özgürlükler Adasında
idik. İlk defa gittim. Söylemeliyim ki; çok ama çok sarsıcı bir yer. Fırsatını bulan gidip görmeli, darbeci zihniyetin korkaklığını idrak etmeli…
O gün
Şehidimiz Mustafa Cambaz
’ın hatırasını yaşattık. Cumhurbaşkanımız Sn Erdoğan da oradaydı. O salona gelirken de konuşurken de giderken de büyük bir coşku kapladı salonu. O zaman yeniden anladım davanın hayata tutundurma gücünü. Ve her davanın bir lidere ihtiyaç duyduğunu…

Sanırım milletin kalbindeki Erdoğan şarkısını biliyorum; “hep karanlık, yeter artık…”

Kayahan’ın
“ipe götürseler bir kuş uçur yeter,”
dediği şarkı.

15 Temmuz şehitlerimizi anarken kutlu ve kutlanası bir gün. Çünkü 15 Temmuz Türk milletinin ruh ve vücut bulduğu günlerden birisidir. 15 Temmuz’da millet; dinini, imanını, vatanını ve tüm mukaddesatını namertten korumuştur. Türkiye’nin istiklal mücadelesinin tamam olduğu gündür 15 Temmuz.

Gazi Yaşar Parlak ile TVNET ekranında yapılan mülakatı izledim. Çok çarpıcıydı. Söylediklerini mealen ifade edeceğim; “… olan bitene karşı durmam gerektiğini anlayıp sokağa çıktım, karakterim de çıkmamı ve hatta en önde gitmemi emrediyordu, Harbiye’deki radyoevinde sıkıntı olduğu söylendi, oraya doğru yürümeye başladım, nereden geçtiyse elime bir bayrak geçti, bayrağımız, bayrak elimdeyken öyle bir güç buldum ki, en güçlü silaha sahip olduğumu düşündüm…”

Bu millet işte böyle bir millet… Yenemezler…

15 Temmuz ile beraber Türkiye başka bir iklime girdi. Millet lideriyle adeta bütünleşti. Gene miller yerli ve milli siyaseti Cumhur İttifakı etrafında birleştirdi.

Büyük bir bağımsızlık mücadelesi başlattı, terörle mücadele, enerji, savunma, finans… Turan ülküsüne doğru büyük bir adım attı, ilk defa bir Kızılelma hedefi koydu. Coşkusu en yükseğe çıktı.

15 Temmuz’da milletin tanklara göğsünü siper ederek yürüdüğü o anlar var ya; Kaan uçtuğu gün onu geliştiren mühendislerimizin uçağa doğru yaptığı bir koşu vardı hani; iki aynı şey olduğunu düşünüyorum.

Unutmayınız; Türkiye, dünyada kaç vadedilmiş toprak düşüncesi varsa hepsinin kesişim kümesidir.

Fakat milletteki ve milletin adamındaki bu coşkunun bürokraside bir yansıması var mı, sorusunun cevabının müspet olduğuna emin değilim.

Hani bizde eleştiri konusudur ya uzun vadeli strateji yapamadığımız; ilk defa yüzyıl, 2050 Kızılelma, her alanda bağımsızlık gibi hedefler ortaya kondu bu sefer de somutlaşmıyor.

Bu yazımda ele almak istediğim asıl konu da bu…
Çünkü FETÖ ile mücadelenin etkin şekilde verilip verilmediğine de bir işaret olarak görülebilir.
Devlet ne durumda, hedeflere doğru bir konsantrasyon var mı, bir parça coşku bulunabilir mi, diye kurumların “vizyon” cümlelerini inceledim.
Ne “yüzyıl” ifadesi ne Türkiye’nin kısmi de olsa merkezdeki rolü ne başkaca kavram ve hedefler var, ne de coşku kırıntısı taşıyan bir sözcük…

Bu kavramların hepsi 15 Temmuz mücadelesinin kazanımları…

Bu kavramların hepsi bu kurumları var eden milli iradenin kazanımları…

Bu kavrayışı kazanamamış bir bürokrasinin Türk milletine ve Türkiye’ye vereceği bir katkı maalesef yoktur. FETÖ ile mücadelede aciz kalmadıklarını düşünmek de zordur. İşte, Kayseri’deki provokasyonda dahi FETÖ’nün parmağı olduğu şüphesini uyandıran budur.

Zaten bugünkü sorunlarımızın ve hatta ekonomik sorunlarımızın da gerisinde Sn Cumhurbaşkanımız tarafından söze ve yazıya dökülen milletin yüreğindeki bu kavram ve hedeflerin kamu tarafından kavranamamış veya sindirilememiş olması var. Başka şey değil…

Belki 8. yılında bu 15 Temmuz bir silkelenmeye vesile olur. Yoksa bu çok değerli hedef ve kavramlar bedava harcanmış olacak ki; yerlerine yenilerini koymak da belki hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.

#15 Temmuz
#Darbe girişimi
#Yusuf Dinç
2 ay önce
15 Temmuz ve kamu kurumlarının vizyon problemi
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…
“Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi”