Yalandan yorulmayan çeneler

04:0027/06/2015, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Yasin Aktay

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Diyanet İşleri Başkanı ve kanaat önderlerine verilen yemek üzerine koparılmaya çalışılan fırtına, Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir ölümcül nefretin hedefi haline gelmiş olduğunu çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi. Mühendis ve Mimarlar Odasının durumun neresinden nasıl çıkardığını bir türlü anlayamadığımız vazifeyle yemek sofrasının ve yemeğin maliyetine dair yaptığı bütün muhayyileleri felç eden hesap bu nefretin akıl ve ruh sağlığını ne hale getirmiş olduğunu

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Diyanet İşleri Başkanı ve kanaat önderlerine verilen yemek üzerine koparılmaya çalışılan fırtına, Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir ölümcül nefretin hedefi haline gelmiş olduğunu çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi. Mühendis ve Mimarlar Odasının durumun neresinden nasıl çıkardığını bir türlü anlayamadığımız vazifeyle yemek sofrasının ve yemeğin maliyetine dair yaptığı bütün muhayyileleri felç eden hesap bu nefretin akıl ve ruh sağlığını ne hale getirmiş olduğunu da göstermiş oldu. Mühendis ve Mimarlar Odası belli ki boş gezenin boş kalfası, Türkiye'de göreve alanıyla ilgili dişe dokunur bir faaliyetini duymadık, ama bu ataletinin sebebini, yani kafayı nerede kaybetmiş olduğunu bu vesileyle öğrenmiş olduk. Saray'da kimin neyi kaça yemiş olduğuyla ilgili oturmuş çene yormuş, akıl yürütmüş, yürüttüğü akıl o kadar hızlı yürümüş ki, uçup gitmiş... Ortada ne hesap kalmış ne akıl. Mermerlerini Hindistan ve Guatemala'dan getirttikleri yemek masasına çeyrek milyonun üzerinde fiyat biçmişler. İşin aslı siteler esnafının suntadan yapıp monte ettiği masanın fiyatı beş bin lira bile değilmiş ve o da devamlı kullanılmak üzere Cumhurbaşkanlığının zimmet kaydına geçmiş. 29 kişilik yemeğe toplam 1 milyon 8 bin lira değer biçmişler ama bunun bir de kaç fitreye denk geldiğini hesaplamış ve 87 bin 653 kişiye denk geldiğini söylemişler. Cumhurbaşkanlığının anlayanlara hızlı kamera kaydıyla gösterdiği masa kurulumu ve yemeklerin gerçek hesabı ise toplamı bir kaç bin lirayı bulmayan bir maliyet söz konusu.

Belki biz de bir muhayyile zorlaması yapanlara dair şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz. Beyefendiler demek benzer sofraları o maliyetle kuruyorlar. Bu fiyat düzeyindeki bir yaşam tarzından saraya dair böyle tahminler yapılıyor olabilir mi? Olabilir. Ama bence bu bile iyimser bir tahmin olur. İşin gerçeği, Erdoğan nefretinin insanlarda aklı da, ahlakı da, vicdanı ve izanı da tamamen felç etmiş olduğudur. Ortada akıl yok, çünkü hesap ortada. Ahlak yok çünkü apaçık bir iftira, vicdansız bir kampanya ve işin içinde Ramazan günü bir ülkenin birliğini, manevi dirliğini temsil edebilecek ne kadar değer varsa hepsini katliam alanına boca eden bir zulüm var.

Cumhurbaşkanını halkının gözünden düşürebilmek için her türlü yalanı, dolanı, ahlaksızlığı göze almış bu gözü dönmüş cüretkarlığın satamayacağı hiç bir değeri yok.

Cumhurbaşkanı en geri zekalıların da anlayabileceği şekilde yemeğin hesabını verdiği halde o kampanyada ısrar edişler. Zaman gazetesi muhabiri bir de sokak röportajına çıkmış, pahalı iftar sofraları hakkında halkın tepkisini sorarak nefretini bir de halka söyletmeye devam ediyor.

Daha önce peygamber tavsiyesiyle ikiye katlanmış twitlerin şimdilerde ona yirmiye hatta yüze katlanmış olduğunu görüyoruz. Nasılsa gerçeklik o vicdanla, izanla, ahlakla bağlarını koparmış twitlerle olduğundan başka türlü gösterilebilir. Ne kadar çok twitlerseniz hakikati o kadar örtbas edebilir, hakikatin sesini o kadar bastırabilirsiniz.

Paralel yapının bir şekilde tanıdığım bütün elemanları sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar sürekli twitter nöbetinde. Bunlar yemek yemeye, uyumaya, tuvalete gitmeye, abdeste, namaza, çoluk çocuklarıyla ilgilenmeye ne zaman vakit buluyorlar? Vallahi şimdi bunun tasası da bana düştü. Yahu o twitlerle sarayın tuvaletinden girdiniz, sofrasından çıktınız, ne yediğiniz belli ne sindirdiğiniz, ne aksırdığınız.

Yahu Ramazandır. Biraz nefsinizi tartacağınız bir fırsattır. Kendinizle Allah arasındaki ilişkiyi düzeltebileceğiniz, belki oradan örgütünüzün dışındaki insanlara da açılabileceğiniz bir vesiledir. Bu açılımın rahmet ve bereketini hissedebileceğiniz bir zamandır. Gelin kaçırmayın bu fırsatı, bu zamanı bu vesileyi derim, twitlerinizin uğultusu arasında hala duyacak bir kulağınız kalmışsa tabi.

Sarayın sofrasının, tuvaletinin çenenizi yormasına daha fazla izin vermeyin, bizden söylemesi.
#Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
#Diyanet İşleri
#ramazan iftarı