İstanbul’da düşünce fırtınaları

04:0029/04/2019, Pazartesi
G: 29/04/2019, Pazartesi
Yasin Aktay

İstanbul’da gerçekleşen ve hepsine de ya konuşmacı veya tartışmacı olarak davetli olduğum akademik-entelektüel ve sosyal etkinliklere yetişme telaşı içinde Cuma gününden başlayan baş döndürücü bir hafta sonu geçirdim.Hepsi de ayrı ayrı ele alınmayı, anlam ve önemi bakımından ayrı ayrı tartışılmayı-değerlendirilmeyi hak eden ve eş zamanlı olarak İstanbul’da gerçekleşen bu toplantılarıntoplamda ortaya koyduğu en çarpıcı ve anlamlı görüntü, Türkiye’nin nasıl bir küresel entelektüel, akademik üretimin

İstanbul’da gerçekleşen ve hepsine de ya konuşmacı veya tartışmacı olarak davetli olduğum akademik-entelektüel ve sosyal etkinliklere yetişme telaşı içinde Cuma gününden başlayan baş döndürücü bir hafta sonu geçirdim.



Hepsi de ayrı ayrı ele alınmayı, anlam ve önemi bakımından ayrı ayrı tartışılmayı-değerlendirilmeyi hak eden ve eş zamanlı olarak İstanbul’da gerçekleşen bu toplantıların
toplamda ortaya koyduğu en çarpıcı ve anlamlı görüntü, Türkiye’nin nasıl bir küresel entelektüel, akademik üretimin ve etkinliğin merkezi haline gelmiş olduğu
dur.

Aslında daha önce de bir vesileyle benzer bir tecrübeye davet etmiş olduğumu hatırlıyorum. Bugün İstanbul’da bir çok üniversite veya otel konferans salonlarında sürekli olarak ve aynı anda bu türden onlarca toplantı, seminer, buluşma, konferans icra edilmektedir. Bu toplantılardan rastgele anlamlı sayıda bir kesit alıp üzerinde yapılabilecek bir inceleme, İstanbul’un tarihe ve coğrafyaya uzanan etkilerini ve bağlantılarını çok güzel yansıtacaktır.

Benim bu hafta sonu yaşadığım da aslında sadece küçük bir kesit sayılabilir. Toplantı ve tartışma mekanı, düşüncelerin seyrine de, mahiyetine de hiç kuşkusuz önemli bir etkide bulunuyordur. O yüzden toplantıların önemli bir kısmının konusu da Türkiye ve İstanbul oluyor. Türkiye ve İstanbul üzerine özellikle son 25 yıl içinde yaşanmış olan değişime dair dışarıdan katılanların izlenim ve tecrübe paylaşımları başlıbaşına ilginç oluyor.

24-26 Nisan’da
Asya-Afrika İşbirliği Merkezi
ile İslam dünyası STK’lar Birliğinin birlikte düzenlediği
Asya-Afrika İşbirliği Forumu
çok farklı ve özgün bir program oldu mesela. Asya ve Afrika’da çok ciddi sosyolojik, dinsel ve kültürel derinliği olan Sufi cemaatleri ve onlara bağlı olarak çalışmakta olan STK’ları Türkiye’deki mukabil cemaat ve STK’larla bir araya getirerek tanışmalarını, tecrübe paylaşımlarını sağlamak ve muhtemel işbirliği imkanlarını ele almak, daha önce bu ölçüde denenmiş bir şey değildi. Oysa özellikle Afrika’da bu sivil oluşumların hem ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmasında hem de sömürge sonrası kurulan siyasi yapıların üzerinde çok önemli etkileri olmuştur.

Çok ciddi toplumsal derinlikleri olan bu toplulukların kendi aralarındaki diyaloğu ise çok zayıf. Buna mukabil böyle bir buluşmaya hepsinin de ne kadar istekli oldukları, bir arayış içinde oldukları kendilerine yöneltilen davete coşkuyla icabet etmiş olmalarından anlaşılıyor.

Kur’an-ı Kerim’de bildirilen
“İyilik ve takva üzerine yardımlaşın”
buyruğunu esas alan konferans Afrika kıtasının mustarip olduğu bir çok insani sıkıntıya karşı beraber neler yapılabileceğinin yollarını arıyor, eğitim, öğretim ve sosyal faaliyetler konusunda tecrübe paylaşımına sahne oluyordu.
Türkiye’nin STK’larının insani yardım konusundaki tecrübeleri malum. Türkiye’yi insani yardım konusunda dünyada ilk sıraya yerleştiren gayretkeşlik sadece devletin enerjisiyle sınırlı değil.
O yüzden Türkiye’nin STK’ları ile Afrika’nın bu tür yapıları arasındaki bu irtibatların çok önemli bir rolü olacağı açık, ancak bu buluşmalarda insanların birbirlerini daha fazla tanımaları, kendi farklarını birbirleriyle karşılaşmak suretiyle görmeleri ve uzaklaştıran farkların farkına vararak kendilerine ayna tutmaları da mümkün olabiliyor.
Tabi hiçbir karşılaşma risksiz değil. Her karşılaşmada insanın diğerinden duyduğu şeylerle hayatının, bilgisinin, ufkunun ve anlayışının sarsılması, değişmesi riski vardır. Ama insan olmak tam da bu riski göze almaktan başka nedir ki?

25 ayrı ülkeden 35 Sufi cemaati veya STK’yı 200 temsilcisiyle bir araya getiren konferansın sonucunda katılımcılar temsil ettikleri ülkeler ve halklar arasındaki ilişkileri ve işbirliğini güçlendirmek, Kültürel ve sosyal iletişimi daha etkili biçimde sağlamak, diyaloğu ve toplumlar arasında barışı ve hoşgörüyü teşvik etmek, kalkınma, ticaret ve ekonomik işbirliği ile özelikle ilgilenerek forumun amaçlarına ulaşmak için programlar ve etkinlikler düzenlemek, projeler geliştirmek, STK’lar arasında işbirliği ve ortak anlayış geliştirmek gibi hususlarda özel bir çaba içinde olunacağı noktasında anlaştılar.

Kapanış bildirisinde ifade dilen bütün bu hususlar aynı zamanda bu tür toplulukların kendi ülkeleri ve
ümmet coğrafyası içinde daha fazla sorumluluk üstlenmelerini, tabiri caizse ellerini taşın altına koymalarını beraberinde getirecek hayırlı bir adım.
Bu hayırlı adımda emeği olan başta
Asya-Afrika İşbirliği Merkezi başkanı Münir Said ve Mehmet Altındağ ile İslam dünyası STK’lar Birliği başkanı Ali Kurt
olmak üzere herkesi tebrik ederim.
Tabi İstanbul’da hafta sonu etkinliklerinden sadece bunu anlatabildik. Oysa
Sabahatin Zaim Üniversitesi İslam ve Küresel Araştırımalar Merkezi (CIGA)
’daki
Uluslararası Filistin Konferansı da
yine çok sayıda dünyaca önemli ismi bir araya getiren önemli bir toplantıydı.
İbn Haldun Üniversitesi
’nde düzenlenen
5. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu,
İbn Haldun üzerine bilimsel ve akademik çalışmalarıyla dünyaca meşhur isimleri bir araya getiren bir etkinlikti.
29 Mayıs Üniversitesi Kur’an Araştırmaları Merkez
inde
Kur’an ve Pozitif Bilim
başlıklı bir sempozyum vardı.
Yine üyesi bulunduğum
Uluslararası Stratejik Düşünce Grubu
31 Mart Mahalli Seçimlerin sonuçları eşliğinde Türkiye ve Bölge siyasetini ele alan önemli bir çalıştay gerçekleştirdi.
Bir de
Dergiler Fuarı
vardı tabi, maalesef artık yetişemediğim için katılamadığım..

Bunlar hafta sonu İstanbul’da gerçekleşen etkinliklerden sadece benim muttali olabildiklerim. Başka nice güzellikleri de var elbet İstanbul’un, yaşayana, bilene, hissedene, takdir edene. Ama bu boyutu bir başka güzel.

#İstanbul
#Toplantı
#STK
#Seminer
#Asya-Afrika İşbirliği Forumu