Vergi istemeyip, ‘onu halkla yiyin’ diyen tek imparatorluk Osmanlı'dır

04:0026/11/2017, Pazar
G: 18/09/2019, Çarşamba
Yaşar Süngü

Osmanlı belgeleri ışığında Osmanlı Endonezya arasındaki ilişkilerin anlatıldığı kitapta yer alan 2 hikaye gerçekten çok dokunaklı.Önce onları anlatayım;Açe’den Osmanlı'ya ilk heyet 1607-1636 yılları arasında gönderilir.Sumatra adasında kurulanAçe devleti, Hind denizinin biber deposuolarak biliniyor.O dönemde Avrupa’nın biber ihtiyacının yarısını Açe karşılıyor.Açe Sultanı İskender Mudakutsal topraklara yardım etmek için bir miktar para ile içlerikarabiber, padi (dövülmemiş pirinç) ve beras (dövülmüş

Osmanlı belgeleri ışığında Osmanlı Endonezya arasındaki ilişkilerin anlatıldığı kitapta yer alan 2 hikaye gerçekten çok dokunaklı.

Önce onları anlatayım;

Açe’den Osmanlı'ya ilk heyet 1607-1636 yılları arasında gönderilir.

Sumatra adasında kurulan
Açe devleti, Hind denizinin biber deposu
olarak biliniyor.


O dönemde Avrupa’nın biber ihtiyacının yarısını Açe karşılıyor.

Açe Sultanı İskender Muda
kutsal topraklara yardım etmek için bir miktar para ile içleri
karabiber
, padi (dövülmemiş pirinç) ve beras (dövülmüş pirinç) dolu olan üç gemiyle birlikte bir heyet gönderir.
Ancak heyet o kadar ağır şartlarda yolculuk yapar ki
İstanbul’a
ancak 3 yılda ulaşılabilir.

Mürettebat bu 3 yıl içinde gemideki tüm pirinçleri yer ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için biberin çoğunu satar.

Geriye sadece
bir avuç biber
kalmıştır.

Heyet mahcup bir vaziyette ellerinde kalan bir avuç biberi Padişah'a sunar.

Heyetin 3 yıllık yolculuk macerasını dinleyen Osmanlı padişahı çok hüzünlenir.

Onları lada seçupak
“bir avuç biber”
adını verdiği büyük bir top ve on iki pehlivan savaşçı ile Açe’ye geri gönderir.

***

İkinci hikaye de çok ilginç;

Açe’nin uzak olması, elçilerin İstanbul’a gelişlerindeki güçlükler yüzünden Osmanlı bölgeden vergi talep etmemiş.

Vergi yerine Peygamberimiz
Hz Muhammed’in (s. a. v.)
doğum gününde mevlüt şenlikleri yapılmasını ve halka ikramlarda bulunmasını istemiş.
“Sizin verginiz de bu olsun”
denmiş.
O günden sonra bu vergi ile yapılan kutlamalar kültürel bir geleneğe (
Maolot
) dönüşmüş.

Batı iliğine kadar sömürmek isterken, Osmanlı almadığı vergi ile bölge halkını mutlu etmiş.

İşte
sömürgeci batı ile Osmanlı arasındaki fark.

***

Kutsal topraklara giden Türk hacılardan onların
sevimliliği, kibarlığı, efendiliği
ve mütevazi duruşları yüzünden
Endonezya
benim zihnime hep
güler yüzlü insanların ülkesi
olarak yerleşti.
  • Endonezya Osmanlı ilişkileri
  • Endonezya kaynaklarında yer alan yukarıdaki hikaye
    Endonezya Fahri Konsolosu
    Türk işadamı Emin Hitay tarafından tarihi dostluğa saygı duruşu niyetiyle hazırlatılan Osmanlı Endonezya ilişkileri kitabında yer alıyor.
  • 591 sayfalık kitapta
    72 adet Osmanlı belgesinin orijinali
    ile birlikte Türkçe çevirisi de var.
  • Osmanlı arşivlerinden
    faydalanarak kitabı hazırlayan Mehmet Akif Terzi, Ahmet Ergün ve Mehmet Ali Alacagöz ile giriş yazısı yazan Prof . Dr Azmi Özcan, kitabın çevirmenleri Melis Seyhun Çalışlar, Baiquni ve Zulhnedri Abdullah’a teşekkür etmek lazım.
  • Kaynak kitap olarak kütüphanelerde yerini alabilecek kadar değerli bir esere katkı sağlamışlar.
Müslüman tüccarlar keşfetti
Hinduizm ve Budizmin yaygın olduğu Güney Doğu Asya bölgesinin
İslam’la
tanışması 8. yüzyıldan itibaren
Müslüman tüccarlar
vasıtası ile gerçekleşmiş.

12. yüzyıldan itibaren de bölgede halkın İslam’a geçişi ile müslüman sultanlıklar kurulmuş.

16. yüzyıldan itibaren Avrupalılar'ın denizaşırı ticaret ve sömürgeciliğe başlamasıyla önce
İspanyol, Portekiz
daha sonra da
Hollanda ve İngilizler'le
mücadele etmiş. Uzun süre Hollanda sömürgesi olmuştur.
16. yüzyılda Portekizliler'e karşı
Osmanlı İmparatorluğu’ndan
destek isteyen Müslüman Açe Sultanlığı’na yapılan askeri yardımla ilişkiler başladı.
Kanuni Sultan Süleyman
döneminde kurulan irtibat,
2. Selim
zamanında verilen tebaiyet belgesi ile resmileşti ve bölge Osmanlı’nın himayesine alındı.
19. yüzyılda bu belge bölgeden gelen talep ile Sultan
Abdülmecit
tarafından yenilendi. Bölgeye destek
2. Abdülhamit
döneminde de devam etti.
  • Açeliler Türk, Arap, İran soyundan mı
  • İslam dünyasının en uzak doğusunda bulunan ve
    17 bin 500 adadan
    oluşan Endonezya bugün
    230 milyonu
    aşan nüfusuyla İslam dünyasının en kalabalık ülkesi.
  • Yer altı ve yerüstü kaynakları çok zengin olduğu için batılı sömürgecilerin sürekli istilasına uğradı.
  • 17 Ağustos 1945 tarihinde bağımsızlığa kavuşan ülkenin başkenti
    Cakarta
    .
  • Halkın yüzde 87’si müslüman.
  • Başkanlık rejimi ile idare edilen üniter bir devlet.
  • Ülkede
    25 ayrı dil 250’den
    fazla lehçe konuşuluyor.
  • Öğretimin
    ilk 2 yılında mahalli dillere
    yer verilirken ileriki yıllarda sadece
    resmi dille eğitim
    ve öğretime devam edilerek herkesin aynı dili öğrenmesi sağlanıyor.
  • Açeliler"in
    soyunun
    Arap, İran ve Türk
    karışımından oluştuğunu iddia eden bilim adamlarının olması, ilişkilerin ne kadar
    içiçe
    geçtiğini gösteren önemli bir delil.
#Türkiye
#Osmanlı
#Endonezya