Roman tadında iktisat

04:0027/05/2018, Pazar
G: 27/05/2018, Pazar
Yaşar Süngü

En sık tekrar ettiğim örneklerden biridir; 10 katlı bir apartmanın ön tarafa bakan 100 tane penceresi olsa ve her pencereden dışarı bakan bir insan olsa ve bu insanlara gördüğünüz manzarayı çizin dense önünüze 100 tane farklı resim gelecektir.Hatta yan yana iki pencereden bakan insanların resimleri bile farklı olacaktır.**Kitaplar da tıpkı insanlar gibidir. Onların da ruhu vardır.Okuyanın ruh haline, bilgi ve görgüsüne göre değişirler.İnsanların da eğitim seviyeleri, anlayışları, anlayamayışları,

En sık tekrar ettiğim örneklerden biridir; 10 katlı bir apartmanın ön tarafa bakan 100 tane penceresi olsa ve her pencereden dışarı bakan bir insan olsa ve bu insanlara gördüğünüz manzarayı çizin dense önünüze 100 tane farklı resim gelecektir.


Hatta yan yana iki pencereden bakan insanların resimleri bile farklı olacaktır.

**

Kitaplar da tıpkı insanlar gibidir. Onların da ruhu vardır.

Okuyanın ruh haline, bilgi ve görgüsüne göre değişirler.

İnsanların da eğitim seviyeleri, anlayışları, anlayamayışları, zeka seviyeleri, akıl dereceleri farklıdır.

Bir kadınla bir erkek veya eğitimli bir insanla eğitimsiz bir insan ya da bir gençle bir ihtiyar da aynı kitaptan aynı şeyleri almazlar.

Farklı mesleklerden insanlar bile aynı kitaptan aynı bilgileri almazlar.

Çünkü her biri kitabı kendi ihtiyaç, kapasite ve o an değer verdiği öncelikleriyle okur.

**

Bunları neden anlattım?

Roman ve hikayeleri iktisatçı gözüyle okuyarak bunlardan ekonomik sistem analizi yapan bir iktisatçı hiç duymadım.

Herhalde bu okuma tarzı bir ilk ve başlangıç olur diye düşünüyorum

Mustafa Özel’in Roman Diliyle İktisat kitabından bahsediyorum.

Boğaziçi Üniversitesi mezunu Mustafa hoca ile dostluğumuz 20 yıl öncesine kadar gidiyor.

Yeni Şafak Gazetesi’nin ilk yıllarında ekonomi yazarımızdı. O dönem Bilim Sanat Vakfı’nda dersler de veriyordu.

Şimdi İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi.

Hafta başında gönderdiği “Roman Diliyle İktisat” adlı kitabı roman ve hikaye sevenlerin keyifle okuyabilecekleri roman tadında bir iktisat kitabı olmuş.

**

Kitabın arka kapağında şunlar yazıyor;

Roman, gerçeklerle dolu hakikatsiz hikaye. Din ve büyüden arınıp, paranın büyüsüne kapılan bir dünyanın trajik destanı.

Hem de kâğıt paranın.

(Torunum, bitcoin diye fısıldıyor, hikâyepara!)

Kapitalizmin zirve çağında, romancılarımız iktisat bilmez, iktisatçılarımız roman okumaz.

Bu kitap bir köprü: Goethe ile Marx’ı, Zola ile Keynes’i, Tanpınar ile Weber’i buluşturuyor. Toplumbilim yaşlandı, merhaba romanbilim!

Kitapta, eserleri farklı bir bakış açısıyla irdelenen romancılar şunlar:

Goethe, Alphonse Daudet, Sterne, Daniel Defoe, Mark Twain, Vartan Paşa, İbn Tufeyl, Jane Austen, A. Midhat Efendi, Michael Ende, Nathaniel Hawthorne, Halid Ziya, Balzac, Yakup Kadri, A.Hamdi Tanpınar, Kemal Tahir, Dickens, Peyami Safa, Mahmut Makal, Gogol, Unamuno, Emile Zola, Dostoyevski, Sezai Karakoç, George Eliot, Tolstoy, Mustafa Kutlu

**

“Kalemine sağlık hocam” diyerek kitabın önsözünden birkaç parçayı paylaşmak istiyorum;

(Goethe’nin Faust’u;) “birinci cildi bireysel modernliğin dünya görüşünü kuran bu trajik şiir, ikinci cildiyle ilk modern iktisat felsefesini oluşturuyor.

Faust II insanlık tarihinin en incelikli ekonomi-politik kitabıdır.”

“Modern/ kapitalist ekonominin “bir zaman çalma makinesi” olduğunu ifşa edip çocuk diliyle tartışan Momo hasta toplumun şifa bulması için önce paranın sağlığa kavuşturulması gerektiğini söylüyor.”

“Bu kadar derin mesajı ancak Antoine de Saint-Exupery’nin Küçük Prensi’nde bulabiliriz. Bunlara çocuk kitabı deyip geçmeyelim lütfen!”

“Cervantes ile Daniel Defoe, iki ağır roman işçisi. Don Kişot, henüz kapitalistleşmemiz bir toplumda modernliğin kokusunu alarak büyülenmiş ilk büyük kahramandır.”

“Robinson Crusoe, üç kağıtçı bir casusun yazdığı büyük bir destan roman. Serüven ruhlu İngilizin, küçük bir adada çokuluslu imparatorluk kurma girişimi!”

“Balzac’ın Köy Hekimi romanı 19. Yüzyıl’ın en çarpıcı kırsal kalkınma programıdır.”

“Dickens, ‘Zor Zamanlar’ında monoton üretim sisteminin hayatın canını çıkardığını; oysa makul olanın hayatın tadını çıkarmak olduğunu belirtiyor. Daha ne desin!”

“Dostoyevski’nin Kumarbaz’ı günümüzün finans oyuncularının psikolojisine de ayna tutan büyük bir eser. İnsan kaybetmek için oynar. Kaybetmek istediği ise para değil, kendisidir!”

“Son yazıda Sır’lı yazar Mustafa Kutlu’nun etrafında dönüyor.”

Önsöz şiirbilimin zirvesindeki bir dervişin, “söz’ün iktisatı’na dair dizeleriyle noktalanıyor; Keleci bilen kişinin

Yüzünü ağ ide bir söz

Sözü bişirip diyenin

İşini sağ ide bir söz.

#Roman
#İktisat