Osmanlıda iş gücü göçü

04:0031/07/2019, Çarşamba
G: 31/07/2019, Çarşamba
Yaşar Süngü

16. asrın ikinci yarısındaİstanbulsekiz yüz bine yaklaşan nüfusuyla dönemin en cazip şehirlerinden biriydi.Büyüklüğüyle her alanda göç alıyordu.İstanbul’un iaşesiile ilgili arşivlerde; bütünKaradenizticaretinin,RomanyaveTuna boyubölgeleri ileRumelisancaklarının ürünlerinin bu şehre aktığından bahsedilir.Bu mahsuller ile birlikte bu bölgelerden İstanbul’a çeşitliniteliklerde işgücününakmış olduğunu tahmin edebiliyoruz.**İşgücü göçü,Osmanlı 16. yüzyılında,1564-1611yılları arasında,Mühimme Defterlerikayıtlarına

16. asrın ikinci yarısında
İstanbul
sekiz yüz bine yaklaşan nüfusuyla dönemin en cazip şehirlerinden biriydi.

Büyüklüğüyle her alanda göç alıyordu.

İstanbul’un iaşesi
ile ilgili arşivlerde; bütün
Karadeniz
ticaretinin,
Romanya
ve
Tuna boyu
bölgeleri ile
Rumeli
sancaklarının ürünlerinin bu şehre aktığından bahsedilir.
Bu mahsuller ile birlikte bu bölgelerden İstanbul’a çeşitli
niteliklerde işgücünün
akmış olduğunu tahmin edebiliyoruz.


**

İşgücü göçü,
Osmanlı 16. yüzyılında,
1564-1611
yılları arasında,
Mühimme Defterleri
kayıtlarına konu olmuş ancak o dönemi, işgücü-emek göçü bakış açısı ile ele alanların sayısı oldukça az.
16. yüzyıl Osmanlı Devleti’nin birçok yönden en gelişmiş asrı.
Bu yüzyılda yaşanan iş gücü göçü olaylarını inceleyen akademisyenler, 1564-1611 yıllarına ait Mühimme hükümlerinden (
devletin tuttuğu defterler
) faydalanarak önemli bilgilere ulaşmışlar.

**

İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Dr Hüseyin Arslan
tarafından gerçekleştirilen akademik çalışmada şu sorulara cevap aranmış;
Devlet, bu
işgücü hareketliliğini
ve buna bağlı ilişkileri nasıl yönetmiş?
Nüfus hareketlerini yönetme
aracı olarak işgücü göçü nasıl değerlendirilmiş?
Makalenin tamamını okumak isteyenler bu adresten okuyabilirler; (
)

**

İş bulmak için
Rumeli’nden Osmanlı ülkesinin Anadolu ve İstanbul
kesimlerine gelen
Arnavutların
ırgatlık yanında muhtelif zanaat, çeşitli hizmetleri görme ve paralı askerlik gibi becerileri vardı.

Birçoğu Osmanlı ileri gelenlerinin İstanbul ve çevresindeki evlerinde ve köylerdeki malikanelerde iş bulmuştu.

**

İş aramaya yönelik bir göç örneği de
Trakya’da
bir adı da
Rodoscuk
olan
Tekirdağ
şehri.
Bu kentteki balmumu atölyelerinde bugünkü
Yunanistan
sınırları içerisinde
bulunan
Tesalya’dan
gelen zanaatkârlar çalışıyormuş.

Benzeri göçler Batı Anadolu’da da gözlenmiş.

Manisa
yakınında,
Saruhan sancağında
bulunan
Akhisar’da
ticari amaçlı bahçeciliğin yayılması,
gayr-ı müslîm işgücü
akınına yol açmış.

Bu kişilerin Ege adalarından gelmiş olması ihtimali yüksek.

**

Bu dönemde işgücü hareketliliğine bir başka örnek, Şirvan’â madenci gönderilmesi ile ilgili.

Şirvan’daki
gümüş madenlerinde çalıştırılmak üzere talep edilen madenciler
Rumeli’den
, gerekli âlet ve edevât ile Sinan Çavuş eşliğinde gönderilmiş.
Bu belgeden devletin batı bölgesinden doğudaki
Şirvân’a nitelikli işgücünün
transfer edildiği anlaşılıyor.
Şirvan
o tarihte bugünkü
Azerbaycan’ın Hazar Denizi
sahillerine yakın bölgede bulunan bir eyalet.

**

Bir diğer
işgücü hareketliliği
huzuru kaçanların yerlerini terk etmesi şeklinde karşımıza çıkıyor.
Kayıtlarda
Alucra’nın Akkoyunlular
zamanından beri ana yol üzerinde yerleşik küçük ölçekli sakin bir Anadolu şehri olduğu, ancak gelen-geçen yolculardan rahatsız olduklarından köylerinden göçüp uzak yerlere yerleştiği belirtiliyor.
Ancak
yol güvenliğinin sağlanması
için gidenlerin birtakım cazip vaatlerle tekrar geri getirildiği belirtiliyor.

**

İşgücü hareketliliğine zemin oluşturan bir başka bölge ise Osmanlı Devleti’nin Avrupa yakası topraklarından Budin’e bağlı
Sirem Sancağı.
Budin belgenin yazıldığı yıl olan
1578’de
Osmanlı Devleti’nin
eyalet merkezi
.
Budin’de
Mustafa Paşa’ya gönderilen hükümde; Buraların şenlendirilmesi için dış vilayetlerden göçün teşvik edilmesi istenmiş.

**

Bir yerleşim yerine ya da tarım alanına
sonradan gelenlerin yol açtığı işgücü
göçü
de bu dönemde yaşanmış bir başka mesele olarak karşımıza çıkıyor.
Buna örnek olarak
Keşan’da Teslimviranı
adlı köyde sonradan gelenlerin sebep olduğu göçe zorlama vakası ve
Segedin’de
yaşanmış olan benzer durumu veriliyor.

**

Çalışmanın sonunda yapılan değerlendirme günümüzdeki göç sorununa çözüm adına önemli mesajlar veriyor;

Devletin işgücü göçü
ve buna yol açıcı sebepleri gidermek için adil çözümler üretmek konusunda etkin olduğu anlaşılıyor.
Günümüzde de işgücü göçü yaşanan alanlarda ülke ihtiyaçları ve hedefleri belirlenerek bütün ekonomik faktörlerin güç ve enerji birliği yaparak bir
istihdam, refah ve kalkınma sinerjisi
oluşturulabilir.
#İstanbul
#İşgüçü
#Göç
#Hüseyin Arslan