16. asrın ikinci yarısında
sekiz yüz bine yaklaşan nüfusuyla dönemin en cazip şehirlerinden biriydi.
Büyüklüğüyle her alanda göç alıyordu.
ile ilgili arşivlerde; bütün
ticaretinin,
ve
bölgeleri ile
sancaklarının ürünlerinin bu şehre aktığından bahsedilir.
Bu mahsuller ile birlikte bu bölgelerden İstanbul’a çeşitli
akmış olduğunu tahmin edebiliyoruz.
Osmanlı 16. yüzyılında,
yılları arasında,
kayıtlarına konu olmuş ancak o dönemi, işgücü-emek göçü bakış açısı ile ele alanların sayısı oldukça az.
16. yüzyıl Osmanlı Devleti’nin birçok yönden en gelişmiş asrı.
Bu yüzyılda yaşanan iş gücü göçü olaylarını inceleyen akademisyenler, 1564-1611 yıllarına ait Mühimme hükümlerinden (
devletin tuttuğu defterler
) faydalanarak önemli bilgilere ulaşmışlar.
İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Dr Hüseyin Arslan
tarafından gerçekleştirilen akademik çalışmada şu sorulara cevap aranmış;
Devlet, bu
ve buna bağlı ilişkileri nasıl yönetmiş?
Nüfus hareketlerini yönetme
aracı olarak işgücü göçü nasıl değerlendirilmiş?
Makalenin tamamını okumak isteyenler bu adresten okuyabilirler; (
)
İş bulmak için
Rumeli’nden Osmanlı ülkesinin Anadolu ve İstanbul
kesimlerine gelen
ırgatlık yanında muhtelif zanaat, çeşitli hizmetleri görme ve paralı askerlik gibi becerileri vardı.
Birçoğu Osmanlı ileri gelenlerinin İstanbul ve çevresindeki evlerinde ve köylerdeki malikanelerde iş bulmuştu.
İş aramaya yönelik bir göç örneği de
bir adı da
olan
şehri.
Bu kentteki balmumu atölyelerinde bugünkü
sınırları içerisinde
bulunan
gelen zanaatkârlar çalışıyormuş.
Benzeri göçler Batı Anadolu’da da gözlenmiş.
yakınında,
bulunan
ticari amaçlı bahçeciliğin yayılması,
akınına yol açmış.
Bu kişilerin Ege adalarından gelmiş olması ihtimali yüksek.
Bu dönemde işgücü hareketliliğine bir başka örnek, Şirvan’â madenci gönderilmesi ile ilgili.
gümüş madenlerinde çalıştırılmak üzere talep edilen madenciler
, gerekli âlet ve edevât ile Sinan Çavuş eşliğinde gönderilmiş.
Bu belgeden devletin batı bölgesinden doğudaki
Şirvân’a nitelikli işgücünün
transfer edildiği anlaşılıyor.
o tarihte bugünkü
Azerbaycan’ın Hazar Denizi
sahillerine yakın bölgede bulunan bir eyalet.
Bir diğer
huzuru kaçanların yerlerini terk etmesi şeklinde karşımıza çıkıyor.
Kayıtlarda
zamanından beri ana yol üzerinde yerleşik küçük ölçekli sakin bir Anadolu şehri olduğu, ancak gelen-geçen yolculardan rahatsız olduklarından köylerinden göçüp uzak yerlere yerleştiği belirtiliyor.
Ancak
yol güvenliğinin sağlanması
için gidenlerin birtakım cazip vaatlerle tekrar geri getirildiği belirtiliyor.
İşgücü hareketliliğine zemin oluşturan bir başka bölge ise Osmanlı Devleti’nin Avrupa yakası topraklarından Budin’e bağlı
Budin belgenin yazıldığı yıl olan
Osmanlı Devleti’nin
.
Mustafa Paşa’ya gönderilen hükümde; Buraların şenlendirilmesi için dış vilayetlerden göçün teşvik edilmesi istenmiş.
Bir yerleşim yerine ya da tarım alanına
sonradan gelenlerin yol açtığı işgücü
de bu dönemde yaşanmış bir başka mesele olarak karşımıza çıkıyor.
Buna örnek olarak
adlı köyde sonradan gelenlerin sebep olduğu göçe zorlama vakası ve
yaşanmış olan benzer durumu veriliyor.
Çalışmanın sonunda yapılan değerlendirme günümüzdeki göç sorununa çözüm adına önemli mesajlar veriyor;
ve buna yol açıcı sebepleri gidermek için adil çözümler üretmek konusunda etkin olduğu anlaşılıyor.
Günümüzde de işgücü göçü yaşanan alanlarda ülke ihtiyaçları ve hedefleri belirlenerek bütün ekonomik faktörlerin güç ve enerji birliği yaparak bir
istihdam, refah ve kalkınma sinerjisi
oluşturulabilir.