Her kış dünyanın birçok yerinde şöyle bir iklim hadisesi yaşanır; Büyük bir fırtına eser, dağlarda yere iyi yapışmamış ne kadar kar varsa onları sürükler.
Sürüklenen kar yığınları dev bir kartopuna dönüşür ve önüne gelen her şeyi içine katarak ve yıkarak aşağıya doğru ilerler. Ve dibi bulunca oraya çöker.
İklim hadisesinin bir benzeri zaman zaman yaklaşık 10 yılda bir küreselleşen ekonomide de yaşanıyor.
Bütün krizler her yerde en yoksulların üstüne çöküyor
Fırtınanın baş sebebi dünyadaki siyasi ve politik problemler.
Ekonomik sorunlar dünyada neredeyse ortak, ancak daralma ve sıkıntı gelişmiş ve gelişmemiş, yoksul ve zengin ya da orta halli her ülkeye göre farklı.
Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan ekonomik daralma da Türkiye’ye özgü değil, küresel.
Ülkelerde yaşanan daralmanın vatandaş cephesi de benzer özellikler taşıyor.
Zengin ve yoksul bütün ülkelerde yaşayan vatandaşlarda derece derece yoksullaşma sıkıntısı var.
Küresel ekonomik daralmanın oluşturduğu veya oluşturacağı ekonomik ve sosyal krizin baş sorumlusu, çözüm tarafında yer alanlardaki, ‘Ben rahat ve güçlü olayım, herkes bana muhtaç olsun’ anlayışı.
Gerçeklerin üstüne örten ve piyasalara hakim olan ve siyasi ve ekonomik krizi derinleştiren zihniyet şimdilik bu.
Oysa fırtınayı en az zararla atlatabilmenin tek yolu, bencilliği bırakıp, sımsıkı kenetlenmek.
Birbirine sarılan onlarca insanı en güçlü fırtınalar bile ayıramaz.
Eskiler, ‘sürüden ayrılanı kurt kapar’ derlerdi.
**
2018 yılının Aralık ayında Ege İhracatçı Birlikleri’nde mevcut ekonomik durum ve 2019 öngörüleri ile ilgili “Fırtınadan Sağ Çıkma Sanatı” başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Emre Alkin, “Fırtına geliyor. Yapacak bir şey yok ama bu dünyanın tamamına geliyor. Sadece Türkiye’ye değil” diyor.
Alkin’in dediği gibi bu durumda Türkiye’ye lazım olan şey kalkınma ve kaliteli büyüme.
Çok fazla ürün değil, değerli ürün üretmeyi hedeflemek.
Tarımdaki problem sadece üretmemek değil.
Ürettiğimizle ilgili fiyat politikaları oluşturamıyoruz.
Kayıt dışı istihdamın çok yoğun halde yaşanacağı devreye girildiğini de dile getiren Prof. Emre Alkin’e göre, çalışma hayatında yarı zamanlı, hatta kısa vadeli çalışma durumları yaşanacak.
Ekonomideki fırtınadan dolayı önümüzdeki bir yıl içinde bazı firmalar ticari faaliyetlerini sürdüremez noktaya gelecek.
Bu süreçte borç vermeyin, taşıma su ile değirmen dönmez.
O işletmeleri çalıştırabileceğinize inanıyorsanız satın alın ya da ortak olun.
O işletmeyi devreden başka bir şekilde geri dönecektir.
İş dünyası hiyerarşiden vazgeçen çalışanlara sorumluluk veren bir yapıya dönmeli.
Başarısızlık yöneticilerin kendi etrafında oluşturduğu oligarşinin yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor.
Yani hoca, “Sıkı durun, kaliteye odaklanın, fırtınayı çalışanlarınızla beraber göğüsleyin” diyor.
Doğru söylüyor?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.