Faiz sadece İslamiyet’in yasakladığı bir haksız kazanç biçimi değil, bozulmadan önceki dönemlerinde Yahudilik ve Hristiyanlık dinine göre de haksız kazanç olarak görülüyordu.
Roma hukukunda, M.Ö. 342 yılında bir kanun ile faiz yasaklanmıştı.
İslam öncesi ilk Yahudilerde yardımın bedelsiz ve karşılıksız yapılması esastı.
Din kardeşliği, zaruret içinde olanlara yardım, fakirlere, yoksullara karşı duyulan merhamet, sevgi başlıca ödünç verme sebepleriydi.
Tevrat’ta, faizle ödünç vermenin yasaklığına dair hükümler vardı.
Burada, “Kardeşin yoksul düşerse ona yardım et, faiz alma, kâr alma” ibareleri açıkça yazılıydı.
Fakat bu açık hükümlere rağmen Yahudiliğin doğru olarak tatbik edildiği yıllar hariç faiz her dönemde Yahudilerin vazgeçemediği en önemli kazanç oldu.
***
Hıristiyanlık'ta da faiz yasaktı. İsa peygamber havarilerine menfaat beklemeden borç vermelerini emrederdi.
İsa peygamberin bildirdiği emirlerin tam olarak kitaplara geçmemesi veya bunların çok kısa zamanda ortadan kaldırılması ilâhi emirlerin unutulmasına sebep oldu.
Kilise papazları, ilk zamanlar faizle büyük bir mücadeleye girdiler.
Faiz ve tefeciliği kesin olarak yasak ettiler.
Bu zamanda faiz ve tefecilik ayrımı yapılmadı.
Ortaçağ'da faizle ödünç verme kesinlikle yasak edildi.
Zamanla bu mücadele gevşedi.
Faizle ödünç verme klâsik bir kural hâline getirildi.
Onaltıncı yüzyıldan itibaren bu yasak yavaş yavaş kalkmaya başladı.
***
İslâmiyet'te ise faizin azı da çoğu da dolaylısı da dolaysızı da yasaktır.
Ancak bugün küreselleşen ekonomi tamamen faiz üzerine kuruludur ve İslam dünyası da maalesef bu kurulu düzenin içinde yer alır.
İslam ülkelerinde bile faizle işleyen bankaların oranı yüzde 90’ların üzerindeyken faizsiz bankacılığın oranı yüzde 5’i geçmemektedir.
***
Peki faiz nedir?
Faizin çok farklı tanımları vardır.
Bunlardan birkaç tanesini sıralayalım;
Karşılığında bir menfaat verilmesi şart koşulan her türlü borç faizdir.
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nemadır.
Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.
Üretim faktörlerinden sermayenin getirisidir.
Fon istem ve sunumunun karşılaşması sonucu oluşmuş fon fiyatıdır.
Faizin iş hayatındaki manası, “sen çalış, ben yiyeyim”dir.
Küçük tasarruf sahiplerinin paraları bankaların havuzlarında toplanır.
Banka bu parayı aldığından daha büyük faizle iş sahiplerine kredi olarak verir.
İstihsal edilen (üretilen) malların fiyatına masraf olarak bu faiz eklenir. Böylece malların fiyatı faiz yüzünden artar.
Bu malı satın alan vatandaş da ödediği fiyatla birlikte vaktiyle yatırımcının ödediği faizi ödemiş olur.
Yani bankadan faizle kredi alarak ticaret ya da üretim yapan tüccar ve sanayicinin faiz borcunu en son noktada vatandaş öder.
Faiz yüzünden fiyatlar yükselir, bu da enflasyonu doğurur.
Faiz, çalışmadan, başkalarının sırtından para kazanan bir sınıf doğurur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.