‘Dostlarının rahatı için kendini sıkıntıya sok’ diyor Nizami

04:0010/03/2019, Pazar
G: 10/03/2019, Pazar
Yaşar Süngü

Alçakgönüllü, insanları seven, dalkavukluktan hoşlanmayan dürüst bir şair;Genceli Nizami.Felsefe, edebiyat, astronomi, tıp, geometri gibi alanlarda çalışmalar yapmış bir 12. yüzyıl filozofu ve şairi.Türk Dünyası’nın en büyük şairlerinden.Avrupalı araştırmacılar onu 17. Yüzyıl’da yani bizden çok önce keşfediyorlar.Birçok Batılı Nizami’nin eserlerini tercüme ederek, hakkında makaleler yayımlıyor.Nizami’yi Türk Dünyası, Mehmet Emin Resulzade’nin ‘Azerbaycan Şairi Nizami’ (Ankara-1951) adlı eseriyle

Alçakgönüllü, insanları seven, dalkavukluktan hoşlanmayan dürüst bir şair;
Genceli Nizami.

Felsefe, edebiyat, astronomi, tıp, geometri gibi alanlarda çalışmalar yapmış bir 12. yüzyıl filozofu ve şairi.

Türk Dünyası’nın en büyük şairlerinden.

Avrupalı araştırmacılar onu 17. Yüzyıl’da yani bizden çok önce keşfediyorlar.

Birçok Batılı Nizami’nin eserlerini tercüme ederek, hakkında makaleler yayımlıyor.


Nizami’yi Türk Dünyası, Mehmet Emin Resulzade’nin ‘Azerbaycan Şairi Nizami’ (Ankara-1951) adlı eseriyle tanıyor.

**

Bakın Nizami 1200 yılından yani yaklaşık 800 yıl öncesinden bu asrın insanlarına şöyle sesleniyor;

“Tutsak olduğun şey bir dirhem kadar değersiz, yaşamını bağladığın şey bir soluk kadar geçicidir.

Bu dünyada ne kazanırsan ver; Almaya değil, elinden geldiğince vermeye çalış.

Şu eskimiş dünyadan elini eteğini çek, şu kirli eteği temizle.”

**

Hükümdarlara ise şunları öğütler:

“Ömrünü gönülleri hoş etmekle geçir ki Allah da senden hoşnut olsun.

Dostlarının rahatı için kendini sıkıntıya sok.

Dert al, derman ver ki seni hükümdarlığa eriştirsinler.

Sevgi bakımından sıcak, düşmanlık bakımından soğuk ol.”

**

Çalışmanın önemini şöyle anlatıyor;

“Toprak ye de cimrilerin ekmeğini yeme.

Kendi eline ve gönlüne hep diken batır da vücudunu mahvetme; bir işe el at.

Kendini bir işe mahkûm etmen, başkalarının önünde el açmandan daha iyidir.”

**

Oğluna meslek edinmeyi de şöyle tavsiye ediyor;

“Hüner öğrenmeye bak çünkü hüner sayesinde kapı kapatan değil, kapı açan olursun.

Öğrenmekten utanç duymayan kimse sudan inci, taştan lâl (değerli taş) çıkarır.

Nice çabuk kavrayışlı kimseler tembellik yüzünden

çanak çömlek satıcısı, nice anlayışı kıt insanlar da bilgi sayesinde yedi iklimin baş kadısı olmuştur.”

**

Sıkıntılara sabretmeyi de şu şekilde öğütlüyor:

“Sıkıntıya düşünce umudunu kaybetme, çünkü kara buluttan ak su damlacıkları (yağmur) yağar,

Çare arama kapısını kendi yüzüne kapatma, çünkü acı olan birçok şey yararlıdır.

Kaşlarını çatma da ferahlık aynasında kendi yüzünü gör.”

**

İyi insan olmanın sırrını da şöyle fısıldıyor;

“Sonu iyi olmayan kimse kötüdür.

Ey iyilikten hoşlanan adam, eğer yücelikle iyi bir ün kazanmak istersen sırtına bir iyilik elbisesi giyin; iyilik elbisesi sayesinde diğer elbiseleri sat gitsin”.

**

İktisat ve kanaat sahibi olmanın faydasını, cömertliğin önemini de şöyle anlatır;

“Eğer gelirin Çin hakanının geliri kadar bile olsa, o senin yağmurun durumundadır (yağmur gibi yağmaktadır); sen onu ırmak gibi akıtma.

Malının bir kısmını ye, birazını bağışla ve bir kısmını da muhtaç kimselere ayır.

Yemek yememekten dolayı hasta olacak kadar harcamanı kısıtlama.

Çok fazla yemekten dolayı sıkıntıya düşecek kadar da paranısaçıp savurma.

Harcamanda öylesine ölçülü ol ki vücudun ne sıska kalsın ne de şişmanlasın.”

**

Elindekiyle yetinmeyen açgözlüleri de şöyle uyarır;

“Açgözlülük yapma çünkü bu dünya senin değildir ve ondan bir ekmekten fazlasını elde edemezsin.

Yiyip içme özelliği öküz ve eşekte bulunur.

Dört ayaklı hayvanlar gibi midesinin tutsağı olan bir kimse (kıyamet günü) mezardan hayvan olarak çıkar.”

**

Dost ve düşmanlarınızı iyi seçin der;

“İyi mücevheri gerdanlıktan çıkarıp atma; kötü olandan kaç, yanında durma.

Aslı kötü olduğu için, akrebi öldürmek hüner, sağ bırakmak kusurdur.”

**

İdarecileri de uyarmayı ihmal etmez:

“Allah’tan korkanın talihi yaver gider.

Allah’tan korkmayanın ise işi güçleşir.”

**

Yöneticilere adaleti şöyle tarif eder;

“Eğer senin birisine karşı eski bir düşmanlığın varsa, bu yüzden onun kökünü kurutma.

Bir kardeşin suçundan öbür kardeşi sorumlu tutma; çünkü kan ile süt arasında çok fark vardır.

Kimsenin yüzünden bir başkasının canını yakma.

Her koyunu kendi bacağından as.

Zulmetmekten derhal vazgeç; çünkü zulüm ömrü kısaltır.”

**

Gençlere de şöyle seslenir;

“Gençlik ne kadar yakıcı bir ateş olursa olsun yaşamın tadı, yaşlılık ise acısıdır. Genç fidan bahçenin süsüdür.

Kuruyunca bahçıvan onu odun yapar.”

#Genceli Nizami
#Şair
#Öğütler
#Mehmet Emin Resulzade