Küresel ekonomideDarwinizmkuralını dayatanlar yüzünden büyükler küçükleri yuttu.Dünya ekonomisinin dev şirketleri deçok kazanmak için aşırı üretime odaklanınca insanı unuttu.Oysa üretilen her şey insan içindi.İnsanı yok sayınca, önce insan sonra üretim israf oldu.Şimdi dünya ekonomisinin büyük oyuncuları insanı unutmanın sancısını yaşarken, bedelini de yine o unutulan insanlar ödüyor.**Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde oluşturulan Tarım Komisyonu, Türkiye’de tarım sektöründe katma değerli
Küresel ekonomide
kuralını dayatanlar yüzünden büyükler küçükleri yuttu.
Dünya ekonomisinin dev şirketleri de
çok kazanmak için aşırı üretime odaklanınca insanı unuttu.
Oysa üretilen her şey insan içindi.
İnsanı yok sayınca, önce insan sonra üretim israf oldu.
Şimdi dünya ekonomisinin büyük oyuncuları insanı unutmanın sancısını yaşarken, bedelini de yine o unutulan insanlar ödüyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde oluşturulan Tarım Komisyonu, Türkiye’de tarım sektöründe katma değerli ve sürdürülebilir üretim ve ihracat için politikalar geliştirilmesi için mottosunu,
‘Çiftçi kazanırsa herkes kazanır
’ olarak belirlemiş.
Hedef 2023 yılı için Türkiye’nin belirlediği
tarım ürünleri ihracat hedefine ulaşmak.
Komisyon bu amaçla tarımda yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması amacıyla ilgili Bakanlıklar, Üniversiteler, Meslek Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri gibi sektör paydaşları nezdinde girişimlerde ve bilgilendirme faaliyetlerinde bulunacak.
Bu işbirliği çok önemli çünkü bu istişare bizi kurtaracak
Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde çözüme kavuşturulması gereken ve toplantı dosyasında yer alan sorunlar kısa, orta ve uzun vadeli olarak sınıflandırılmış.
Söz konusu sınıflandırma sektörlerle koordineli olarak gerçekleştirilerek yeniden değerlendirilecek ve öncelikli olarak kısa vadeli sorunlar üzerine çalışmalarda bulunulması kararı alınmış.
Türkiye’nin
2023 yılı için ortaya koyduğu 40 milyar dolar
tarım ürünleri ihracatını yakalaması için atılması gereken adımlar ise şöyle sıralanıyor;
9 milyon hektardan 7,2 milyon hektara düşmüş olup, üretimi artırıcı politikalar oluşturularak, ekim alanlarını koruyacak tedbirler acilen alınmalıdır.
, mükelleflere akredite laboratuvarlarda üçüncü numune alınarak yeniden analiz yaptırmaları hususu değerlendirilmelidir.
ürünlerin 3. ülkeye satılabilmesi önem arz etmekte olup, söz konusu ürünlerin uluslararası pazarlarda satılabilmesinin önü açılmalıdır.
*Alıcıları tarafından herhangi bir sebeple geri gönderilen kuru meyvelerin
tekrar ihraç edilmek kaydıyla yurda girişte kolaylaştırıcı bir düzenlemeye gidilmesi önemle beklenmektedir.
*TMO’nun elinde bulunan 511 bin ton fındığın
2017 ürünü yaklaşık 200 milyon dolar değerindeki 80.000 ton kabuklu fındık stoku ihraç kayıtlı olarak hızla piyasaya satılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
*Tohumdan ihracata, niş üründen commodity’ye,
uluslararası ve yerli tohum firmalarımızın organize perakende ile anlaşmak suretiyle ihracatçılarımız üzerinden bir üretim modelinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Öncelikle, niş ürünlere yönelik dış taleplerin yurt dışındaki alıcılar ve süpermarket temsilcileri ile bir araya gelerek tespit edilmeli, bir lojistik bir ağ oluşturulmalıdır.
*Başta çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru kayısı
olmak üzere, kuru meyvelerimiz için lisanslı depoculuk ve ihtisas borsacılığı sistemine ivedilikle işlerlik kazandırılması beklenmektedir.
*TMO’nun hububat ürünleri ve fındıkta
olduğu gibi çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru kayısıda da piyasaya girerek doğrudan üreticiden alımlar yapması, stokların doğru yönetilmesi piyasanın doğru şekilde oluşması adına önem arz etmektedir.
üretimi için uygun olan Hazine/kamu arazileri öncelikli ve uzun süreli olarak sektör üreticilerine ve ihracatçılarına kiralanmalıdır.
Turizme yapılan tahsise benzer bir modelle,
ve benzeri uygun kamu arazilerinin projelendirilerek sektörün kullanımına açılması büyük önem arz etmektedir.
ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bununla mücadele için yöntem geliştiren akademisyenler ile irtibat kurulmalı ve ilgili Bakanlıklarımızla da koordineli çalışmalar yürütülmesi sağlanmalıdır.
Demek ki
tarafında olup da uğraşan, elini taşın altına sokan birileri var.
Bunları çoğaltırsak her sorunu çözeriz.
şehirde iş arayan ya da çok düşük ücretle çalışmak zorunda kalan çiftçinin çocuğu köye dönecektir.
şehirden köye tersine göç başlayacak, bu da şehirlerin
düzensiz gelişimini ve konut rantını
önleyecektir.