Bi’ liran var mı

04:0030/05/2018, Çarşamba
G: 30/05/2018, Çarşamba
Yaşar Süngü

İş hayatında, aile içinde veya yönetimde bir şeyler eksikse, bir yerlerde aksama varsa genelde herkes onun farkındadır.Ancak farkında olmak ne iş hayatında ne aile içinde ne de siyasette sorunları çözmüyor aksine daha da kronik hale getiriyor;Sorunları çözmenin tek ve biricik yolu harekete geçmek yani eylem.Düşünce gücüyle sorunlarımızı çözecek kadar gelişmiş bir canlı değiliz!Sadece anlamak istemiyoruz ya da tembellik ediyoruz veya işimize gelmiyor.**Makine sektörünün ara eleman ihtiyacı hala makinecilerin

İş hayatında, aile içinde veya yönetimde bir şeyler eksikse, bir yerlerde aksama varsa genelde herkes onun farkındadır.

Ancak farkında olmak ne iş hayatında ne aile içinde ne de siyasette sorunları çözmüyor aksine daha da kronik hale getiriyor;

Sorunları çözmenin tek ve biricik yolu harekete geçmek yani eylem.



Düşünce gücüyle sorunlarımızı çözecek kadar gelişmiş bir canlı değiliz!

Sadece anlamak istemiyoruz ya da tembellik ediyoruz veya işimize gelmiyor.

**

Makine sektörünün ara eleman ihtiyacı hala makinecilerin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyormuş.

Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkan Yardımcısı Ender Yılmaz diyor ki; “Günümüzde mesleki eğitim alan gençler artık ara eleman değil ‘aranan eleman’ statüsündedir.

Özellikle yüksek katma değerli üretime geçme noktasında, nitelikli insan gücünün ve eğitimin önemi ortadadır.

Tüm sanayiciler de bu anlayışla hareket edip, okul-sanayi iş birliğini artırma çalışmalarına destek vererek, ülkemizin geleceğine katkı sağlamalıdır”.

**

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Tekstil Sektör Kurulu Başkanı İsmail Gülle de geçen hafta ekonomi basını ile yaptığı özel sohbette şikayetini şöyle dile getirdi.

“Çalışacak insan bulabilsek 46 değil 146 kişi daha alırız. İnanın mal indirecek adam bulamıyoruz. İçeride makineler çalışınca mal indirip kaldırma en önemli iş haline geldi artık. Birçok işsiz var ama iş ile işgücü arasında uyumsuzluk var.

Geçen yıl tekstil fabrikaları öğrencisiz kaldı. Gelmiyorlar.

Şimdi Bahçeşehir Üniversitesi ile yaptığımız çalışma sayesinde burs, yurtdışı eğitim ve iş garantisi veriyoruz.

Ar-Ge Merkezimiz için belge aldık ama orada çalışacak insan lazım.

Bana yılda bir ürün çıkarsa bile yeter.

Bizim artık insanımızı eğiterek teknik eleman sayımımızı artırmamız lazım.

60 yıl önce Avrupa’ya işgücü ihraç ettik belki de artık ithal etmeye başlayacağız.”

**

Çözüm ne sorusunu da şöyle cevaplandırıyor;

Üretim konusunda iş dünyasındaki heyecan toplumun tümünde yok.

Neden yok. Çok fazla TV izliyoruz, çok okumuyoruz.

Gençlerin en çok izlediği dizilerde çalışma yok, ailesini geçindirmek için mücadele eden bir baba modeli yok.

**

Gençleri ekran karşısına çivi gibi çakan yerli dizilerde Meslek lisesine özendirecek rol modeller yok.

Dizilerde kimler var; Tembel boş beleş gençler, çalışmadan refah içinde yaşayanlar, baba parası yiyenler, çalanlar çırpanlar, akşamları alemden aleme gıcır gıcır arabalarla gezenler, gençlerin argo tabiriyle manitalarla gün boyu takılanlar var da var.

Kimler yok; Örnek işadamı yok, örnek işçi yok, örnek memur yok, çalışma hayatı yok.

Eskiden bu dizilerden duyarlı birkaç söz sahibi şikayet ederdi, şimdi iş dünyası da şikayetçi.

Bakıyorsun siyasiler de şikayetçi.

Ama şikayetçi olmak yetiyor mu?

Yetmiyor.

İcraat şart.

Bu diziler bu şekilde devam ettiği sürece hiçbir genç çalışarak para kazanmak istemez. Çalışarak emeğiyle para kazanmayı özendirecek, haramı helali, kul hakkını bilecek kız ve erkek dizi kahramanları istiyoruz.

**

Bir ülkede işveren nitelikli ve niteliksiz işçi bulamamaktan şikayet ederken, gençler de iş bulamamaktan söz ediyorsa orada bir koordinasyonsuzluk, bir çözüm noktasında buluşamama durumu vardır.

Yani sözün kısası sorunları ve çözüm yollarını siyasiler de eğitimciler de iş adamları da biliyor.

Ama bilmek yetmiyor.

Başının ağrıdığını bilmek başının ağrısını geçiriyor mu?

Geçirmiyor.

Ağrıyı dindirmek için önlem almak gerekiyor.

**

Ne diyordu ünlü hikayecimiz Sait Faik Abasıyanık, Mahalle Kahvesi’nde; İşsizlik insanı yorar”.

Yalnız şehirlerde oldukça iyi giyimli bay ve bayanların caddede önüne geçip çok rahat biçimde “Bir liran var mı” diyebilmeleri, işsizliğin yorgunluk aşamasından, tembellik, umursamazlık ve pişkinlik aşamasına geçtiğini mi gösteriyor diye endişeliyim.

#Ekonomi
#Finans