‘Balık ucuzdu da biz mi yemedik’

04:001/09/2019, Pazar
G: 1/09/2019, Pazar
Yaşar Süngü

Üç tarafı denizlerle çevrili,8 bin 333 kilometre kıyı şeridinesahip,4 mevsimi olan harika bir coğrafyanın olduğu bir ülkede yaşıyoruz amakişi başı balık tüketimimizdünya ortalamasının sürekli altında.Kişi başına yıllık balık tüketimiJaponya, Norveçgibi ülkelerde 80,İspanya’da40, komşumuzYunanistan’da bile23 kilo.Dünyada 19 kilogram, Avrupa Birliği’nde 25 kilogram.Türkiye’de ne kadar tahmin edin?8 kilogram bile değil.***Geçen yıl çok kısa bir süre dışında balık fiyatları hep yüksek seyretti.Bu gerçeği

Üç tarafı denizlerle çevrili,
8 bin 333 kilometre kıyı şeridine
sahip,
4 mevsimi olan harika bir coğrafyanın olduğu bir ülkede yaşıyoruz ama
kişi başı balık tüketimimiz
dünya ortalamasının sürekli altında.
Kişi başına yıllık balık tüketimi
Japonya, Norveç
gibi ülkelerde 80,
İspanya’da
40, komşumuz
Yunanistan’da bile
23 kilo.

Dünyada 19 kilogram, Avrupa Birliği’nde 25 kilogram.

Türkiye’de ne kadar tahmin edin?

8 kilogram bile değil.

***

Geçen yıl çok kısa bir süre dışında balık fiyatları hep yüksek seyretti.

Bu gerçeği gözardı etmek balık seven vatandaşa haksızlık olur.

‘Balık ucuzladı da biz mi yemedik’
derseniz, sonuna kadar haklısınız derim.

***

Büyük su ürünleri potansiyelimiz var ancak var olan potansiyeli tam olarak değerlendiremiyoruz.

Tıpkı
tarım
potansiyelimiz,
maden
potansiyelimiz,
gençlik
potansiyelimiz, zengin
kültür
potansiyelimiz gibi.

***

Bir sürü gerçek sebep ya da üretilmiş bahane sayabiliriz;
*Ekonomik ve sosyal zengin potansiyelimizi değerlendirmemize
(iç ve dış güçler)
engel oluyorlar,
*Bizi başka sorunlarla (
PKK terörü, Kürt Türk ayrımı, sınır kavgası, laiklik, Alevi Sünni, siyasi kamplaşma ve benzeri)
meşgul ediyorlar,

*Korkutuyorlar, aba altından sopa gösteriyorlar,

*Küçük ve cazip hediyelerle uyutuyorlar.

Suçlu aramak ya da faturayı birilerine kesmek değil niyetim.

Bağcıyı dövmek veya dövmeye çalışmak değil, üzüm yemek istiyoruz artık
.

Fakirliği, yoksulluğu değil, zenginliği paylaşmanın zamanı ne zaman gelecek diyoruz.

***

Değirmenci
en rahat değirmenin o gürültüsünde uyurmuş.

Ne zaman uyanırmış biliyor musunuz?

Değirmendeki o
gürültü kesildiğinde
.
Büyük şair ve fikir adamı
Mehmet Akif Ersoy’un
tabiriyle değirmenci uykusunda mıyız hâlâ.

***

Her yıl olduğu gibi denizlerde av yasağı
1 Eylül
itibarıyla sona erdi ve balıkçılar dün gece
Vira Bismillah
diyerek denizlere açıldı.
Balıkçılık sektörünün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şart diyor
TZOB
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar.

Su ürünleri avcılığında verilere bakalım;

2011
yılında 514 bin 755 ton olan avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri miktarı,
2014
yılında 302 bin 212 tona düşmüş.
2015
yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 42,9’luk artışla 431 bin 907 tona yükselmiş.
2016
yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 22,4 oranında azalmış ve 335 bin 320 ton olarak gerçekleşmiş.
2017
yılında yüzde 5,7’lik artışla 354 bin 318 ton olan su ürünleri avcılığı, 2018 yılında da yüzde 11,4 azalmış ve 314 bin 94 tona inmiş.
En son geçen yıl yani
2018 yılında
deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 11,9, iç su ürünleri avcılığı da yüzde 6,2 azalmış.

***

Bir de bir yıllık av sezonu boyunca ne kadar balık avladığımıza bakalım;

2013
yılında 607 bin 515 ton,
2014
yılında 537 bin 345 ton,
2015
yılında 672 bin 241 ton,
2016
yılında 588 bin 715 ton,
2017
yılında 630 bin 820 ton,
2018
yılında 628 bin 631 ton.
Bu üretimin yüzde 35,3’ünü
deniz balıkları
, yüzde 9,9’unu
diğer deniz ürünleri
, yüzde 4,8’ini
iç su ürünleri
ve yüzde 50’sini
yetiştiricilik ürünleri
(havuzlarda) oluşturmuş.
Balık üretimi bazı tarımsal ürünler gibi neredeyse
bir yıl arttıysa ertesi yıl azalmış.

***

Balık üretiminde sorun nedir?

Sektöre göre avcılıktaki sorun
kıyıların aşırı av baskısı
altında olması.

Yani bizim balıkçılığımız çoğunlukla kıyılarda.

Açık deniz balıkçılığı
yeterince yapılmıyor.

Oysa balıkçılığın geleceği açık denizlerde.

***

Yapılması gerekenler neler sorusunun cevabı sektör temsilcileri tarafından şöyle sıralanıyor;

*Av yasaklarına titizlikle uyulması.
*Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkede ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile
kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları
ve hedefler belirlenmeli.
*Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak,
eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları
desteklenmeli.
*Su ürünleri sektöründe
örgütlenme
yapısı güçlendirilmeli.
*Balıkçılıkta
arz-talep dengesi oluşturularak
, sürdürülebilir balıkçılık sağlanmalı.

***

Bu yıl
hamsi istavrit ve lüferin
bol olacağı söyleniyor.
Balıkçılarımıza bol balık, bize de ucuz balık yemek nasip olur
inşallah
.
Denizleri kirleterek ve vahşi avlanma yaparak
bereketi
kaçırmayalım
#Balık
#Deniz
#Av
#Sezon
#Yasak