15 Temmuz 2016 gecesiÇanakkale ruhuile sokağa çıkan bu halkın en çok güvendiği kurum olan ordunun içindekiasker kılıklı hainleresilahsız verdiği ders, Avrupalı siyasetçiler tarafından ne kadar görmezden gelinirse gelinsin, dünya tarihine altın harflerle yazılmıştır.Avrupalı siyasilerin15 Temmuz sonrası iyice açığa çıkan Türkiye düşmanlığının zihin arkasında yatan tek duygu, kıskançlık, gıpta ve hayranlıktır.Bugüne kadar dünyada gerçekleşen çoluk, çocuk, genç, yaşlı, kadın erkeksilahlı bir gücü silahsız
15 Temmuz 2016 gecesi
ile sokağa çıkan bu halkın en çok güvendiği kurum olan ordunun içindeki
silahsız verdiği ders, Avrupalı siyasetçiler tarafından ne kadar görmezden gelinirse gelinsin, dünya tarihine altın harflerle yazılmıştır.
15 Temmuz sonrası iyice açığa çıkan Türkiye düşmanlığının zihin arkasında yatan tek duygu, kıskançlık, gıpta ve hayranlıktır.
Bugüne kadar dünyada gerçekleşen çoluk, çocuk, genç, yaşlı, kadın erkek
silahlı bir gücü silahsız yenen bir halk hareketi
görülmemiştir ve görülmeyecektir.
’in bu toprağın insanında gördüğü o Çanakkale ruhu 15 Temmuz gecesi bir kez daha dirilmiş ve bu memleketin işgal edilemeyeceğini dost düşman herkese göstermiştir.
Bu zafer tarih kitaplarına şanlı direniş olarak geçtiğinde dünyadaki darbeci zihniyeti de korkutacak, halkları da direnişe teşvik edecektir.
Bu yönüyle de çok yakında bütün üniversitelerde örnek halk direnişi olarak okutulacaktır.
Yabancı istihbarat birimleri
de muhtemelen bu direnişten sonra Türkiye üzerindeki bütün planlarını değiştirecektir.
Gözünü kapayan sadece kendine gece yapar.
iyi okuyan kurumlardan biri de YASED.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (
Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 75’inden fazlasını temsil ediyor.
Kurumun 15 Temmuz mesajında, asker kılıklı hain darbe girişiminin Türk halkının tüm kesimlerinin, tüm siyasi liderlerin, iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin
içinde harekete geçmesiyle, başarısızlıkla sonuçlandığına vurgu yapılmış.
Uluslararası sermaye derneğine göre
Türkiye’nin gücü, bölgesinin tek demokrasisi olmasından
, küresel ekonomiye entegrasyonundan, serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde rekabetçiliği ve girişimciliği teşvik etmesinden,
genç ve dinamik nüfusundan
ve daha da önemlisi
dayalı anayasal sisteme bağlılığından kaynaklanıyor.
Bundan sonra nasıl bir yol izlendiğinde ülkenin rahatlayarak ekonominin rayında gideceği de şu sözlerle ifade ediliyor:
Türkiye’de
demokrasi ve hukuk devletini
daha da güçlendirecek adımların yatırımcıların güvenini daha da artıracağına dikkat çekerek.
Türkiye’nin geleceğine inandıklarını
ve bu inancı yatırım perspektifini koruyarak göstermeyi sürdüreceklerini ilan etmişler.
Bu güven açık bir taahhüttür.
Türkiye’de yatırım yapan ve para kazanan yerli yabancı sermayenin o gece
bu ülkenin maddi manevi sermayesini koruyan 250 şehit ve yaralı gazilere borcu vardır.
15 Temmuz anısına dün bütün gazetelerde büyük şirketlerin boy boy ilanları yayınlandı.
Ancak o gecenin borcu ne gazetelere tam sayfa 15 Temmuz ilanı vererek ödenir, ne de kuru ve boş takdir edici, övücü yaldızlı laflarla.
O gece bu insanlar sokağa çıkmasaydı,
şirketlerin o ilanları verecek paraya bile muhtaç kalabilme ihtimali vardı.
Çünkü darbe girişiminin amacı
ülkeyi Suriye ve Irak’a benzetmekti.
O yüzden o gecenin borcu bu ülkeye
yatırım yapmakla, istihdamı artırmakla
ödenir ve bir an evvel ödenmelidir.
Devlet- özel sektör işbirliği ile 1 işçi çalıştıran 2 işçi, 10 işçi çalıştıran 100 işçi çalıştırabilir.
En azından bu kritik günleri atlatana kadar.
bu fedakâr millete verilecek en ağır cezadır ve nankörlüktür.
Unutmayalım bu ülkenin
en büyük sermayesi insanıdır
.
işçisiyle, işvereniyle, hangi parti olduğuna bakılmaksızın tüm siyasetçileriyle birlikte sahiplenilmeli, bu ülkede yeni bir birlik ve beraberliğin sembolü olmalıdır.
Türk Telekom’unsloganını çok tuttum:
Biz birlikte çok güzeliz.
İki küçük hikaye ile yazıyı noktalayalım:
İbadetlerine çok düşkün oldukça zengin bir Müslüman saygı duyduğu sözüne itimat ettiği bir
sohbet sırasında yanaşmış ve şunu sormuş; “Allah rızasını kazanmak için tespihleri nasıl çekeyim” demiş.
Hoca soru sorana doğru elini uzatarak,
sağ elinin başparmağı ile işaret parmağını ovalamaya başlamış; Paylaşacaksın
Sessiz, kısa ve derin muhteşem bir cevap
Bektaşi’ye sormuşlar; İslam’ın şartı kaç?
Bektaşi; O eskidendi demiş ve saymış; Namazı ve orucu biz
bıraktı, zekatı ve haccı da
. Kala kala bir tek kelime-i şehadet kaldı.
Not: Sevgili dostumuz Mustafa Cambaz, Türkiye’deki ulu camileri şehir şehir gezerek resimlemişti. Darbe gecesi de hiç ‘Cambaz’lık yapmadan Çengelköy’de sokağa fırladı ve hain kurşunların hedefi oldu. Ödülü şehitlik oldu.
#15 Temmuz
#Çanakkale Ruhu
#Mustafa Cambaz