Soldan sağa; yukarıdan aşağıya!

04:0013/12/2017, Çarşamba
G: 18/09/2019, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Terör Devleti İsrail, 14 Mayıs 1948’de kurulmuştur. Hürriyet’in yayın hayatına başlaması ise bu tarihten sadece iki hafta öncesine (1 Mayıs 1948) rastlar…Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi’nin “Burla Biraderler” ile irtibatı, gazetenin çıkışında “Yahudi Sermayesi” faktörünü akla getirmiştir.Hürriyet, ilk sayısından günümüze kadar başta İsrail ile ABD ikilisi olmak üzere “Batılı devletlerin menfaatleri” doğrultusunda yayın yapmıştır!*Gazetenin Sedat Simavi’den sonraki sahibi olan Erol Simavi, Hürriyet’i

Terör Devleti İsrail, 14 Mayıs 1948’de kurulmuştur. Hürriyet’in yayın hayatına başlaması ise bu tarihten sadece iki hafta öncesine (1 Mayıs 1948) rastlar…

Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi’nin “Burla Biraderler” ile irtibatı, gazetenin çıkışında “Yahudi Sermayesi” faktörünü akla getirmiştir.

Hürriyet, ilk sayısından günümüze kadar başta İsrail ile ABD ikilisi olmak üzere “Batılı devletlerin menfaatleri” doğrultusunda yayın yapmıştır!

*


Gazetenin Sedat Simavi’den sonraki sahibi olan Erol Simavi, Hürriyet’i 1994 yılında “Yurttaş” Aydın Doğan’a satmıştı. Gazetesini elden çıkardıktan sonra İsviçre’ye yerleşmişti. Kendisini Türkiye’den arayan gazeteciler olduğunda, “derin mevzulara girmekten itina ile kaçınıyordu!”

Oğul Simavi, 7 Haziran 2015’teki vefatına kadar İsviçre’de yaşadı.

Türkiye’deki
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası;
Erol Simavi biraderlerinin ardından, Hürriyet gazetesine “Acı Kaybımız” başlığıyla vefat ilanı vermişti.

*

“Yurttaş Doğan”ın Hürriyet’i; Terörist İsrail’in 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara’daki katliamından hemen sonra “Ağlayan Komando” manşetini atmıştı:

Tel Aviv yönetimine koltuk çıkan bu manşetle, İsrail’in katil komandolarını masum gibi göstermeye yeltenmişlerdi!

*

28 Mart 1949 tarihinde Türkiye “İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke” olmuştur.

O dönemde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi…

İşte bu tanıma kararından iki ay kadar evvel (26 Ocak 1949) İstanbul’a gelen Rum Ortodoks Patriği Athenagoras, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye ABD Başkanı Harry Truman’ın “mesajını” getirmişti!

Başkan Truman,
mason
locasına mensuptu…

Patrik Athenagoras, Kasım Gülek’in çok yakın dostuydu!

Mason locasına mensup Gülek, Athenagoras’ın Patrikhane’de göreve başlamasından bir sene sonra (1950’de) İnönü’nün genel başkanlığındaki CHP’nin Genel Sekreterliği’ne seçildi. Dokuz yıl süre ile bu görevi yürüttü. 27 Mayıs’tan bir yıl önce (1959’da) Ankara’da “ajanlık vazifesine” başlayan Paul Henze, Kasım Gülek’in Ankara’daki en yakın arkadaşıydı!

Aradan yıllar geçtikten sonra; CIA ajanı Henze
“Komünizmle Mücadele’nin İdeolojik Dinozoru”
diye anılacaktır!

Henze’nin Türkiye’ye gelişinden dört yıl sonra (1963’te); henüz yirmi beş yaşındaki Fetullah Gülen, Erzurum’da “Komünizmle Mücadele Derneği”ni kurmuştur.

*

Başta 27 Mayıs olmak üzere Türkiye’deki bütün askeri darbelerde, generaller NATO’ya bağlılıklarını bildirmişlerdir.

Fetullah Gülen’in yönetimindeki “Yurtta Sulh Konseyi” adlı FETÖ Cuntası da; 15 Temmuz gecesi darbeye kalkışırken, TRT’de okutturduğu korsan bildiride “NATO’ya bağlılığını” ilan ediyordu!

15 Temmuz 2016’da; ABD/NATO, emrindeki FETÖ’nün eliyle Bağımsız Müslüman Türkiye’yi işgal etmek istemiştir. İşte bu işgal/darbe girişiminin berhava edilmesi, hayati bir dönüm noktasıdır…

Komutasındaki terör örgütleriyle “Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmeyi sürdüren” ABD ve NATO azılı düşmanımızdır!

*

ABD’nin lokomotifliğindeki NATO,
4 Nisan
1949
tarihindekurulmuştur.

Kuruluş ilkesine göre, NATO’nun Başkomutanı Amerikalı generallerden, NATO Genel Sekreteri ise Avrupalı üye devletlerden seçiliyordu…

1949’dan bu tarafa NATO’da başkomutanlığa atanan bütün Amerikalı generaller,
mason locasına mensuptur!

*

Arthur Rowse, Gladio’yu irdelediği 1994’teki bir makalesinde; “NATO’nun kuruluş anlaşmasında gizli bir madde bulunduğunu” ifşa etmiştir!

Bu maddeye göre; “Bir ülkenin NATO ittifakına katılabilmesi için, evvela gizliliğin esas olduğu ve sivil kadrolar aracılığıyla ‘komünizmle mücadele edecek’ bir ulusal güvenlik otoritesi kurması şart koşulmuştur!”

“Gizli Servisler” uzmanı Guiseppe de Lutiis de NATO’ya üye ülkelerin sadece “üyelik anlaşmasını imzalamakla kalmadığına” dikkat çekerek, “Bu üye ülkelerin; ne pahasına olursa olsun, Batı Bloku ile aynı doğrultuda hareket etmesini garanti etmekle yükümlü bir
gayrı resmi örgüt
kurmayı şart koşan gizli protokoller imzaladıklarını” açığa çıkarmıştır!
Böylelikle, Avrupa’daki NATO üyesi ülkelerin her birinde bir
Gladio
örgütü; bir başta deyişle “Üst Yapı” oluşturulmuştur. “Gizlilik” temel esastır…
Bu derin yapılanmaya göre; mesela, İtalya’daki baronlardan oluşan Gladio’nun başında
“Amerikalı
bir yönetici”
bulunuyordu!
#ABD
#İsrail
#NATO