Sabahattin Ali yaşasaydı, şöyle derdi: “Bir yanımı sardı, Mister Simit’in oğlu…”

04:006/06/2018, Çarşamba
G: 6/06/2018, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Yalçın Küçük, odatv.com’a verdiği röportajda aynen şöyle diyordu: “Tayyip Bey, Türkiye’yi Ortaçağ’a döndürdü. Çok şükür ki, bunları 15-16 yılın sonunda atlatıyoruz. Gidecekler. Artık, herkes Tayyip Bey’in gideceğine inanıyor.” (4 Mayıs 2018)Hemen ardından “Taksim’e cami olmaz! Akepe gidince bizler Taksim’deki camiyi kaldıracağız” diye ekliyordu; Sam Amca’sının Küçük Yalçın’ı!Komprador Burjuvazi’nin, uzun seneler boyunca “devrimci” maskesiyle dolaştırıp istihdam ettiği “Sıfır Sıfır Yedi Yalçın” aynı

Yalçın Küçük, odatv.com’a verdiği röportajda aynen şöyle diyordu: “Tayyip Bey, Türkiye’yi Ortaçağ’a döndürdü. Çok şükür ki, bunları 15-16 yılın sonunda atlatıyoruz. Gidecekler. Artık, herkes Tayyip Bey’in gideceğine inanıyor.” (4 Mayıs 2018)



Hemen ardından “Taksim’e cami olmaz! Akepe gidince bizler Taksim’deki camiyi kaldıracağız” diye ekliyordu; Sam Amca’sının Küçük Yalçın’ı!

Komprador Burjuvazi’nin, uzun seneler boyunca “devrimci” maskesiyle dolaştırıp istihdam ettiği “Sıfır Sıfır Yedi Yalçın” aynı röportajda TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’i yere göğe sığdıramıyor ve ağzındaki baklayı şöyle çıkarıyordu:

“Şu anda en büyük muhalefet Türkiye sermayesinin örgütü TÜSİAD’tır. Bu rejimin değişmesini istiyorlar. Laik ve demokratik bir Türkiye istiyorlar…”

*

Buraya dikkat: Yalçın Küçük’ün, aslında kast ettiği “Bağımsız Müslüman Türkiye”nin teslim alınmasıdır! Yani, eskisi gibi ABD ile İsrail’in boyunduruğu altındaki bir rejim!

*

Mister Bilecik, Fenerbahçe Kongresi’nde başkan seçilen Ally Koch’un listesinden yönetime girdi.

Ally, “Müttefik” demektir. Peki ya, kimin -hakiki- müttefiki?

Kongre’den birkaç gün önce; New York Times, Ally Koch’u selamlayan yani bir yerde “Geliyor” demeye getiren bir yayın yaptı.

Hem de ne yayın! “Atılgan bir aday; Clark Kent’i andırıyor. Sanki takım elbisesinin ardından Superman kostümünü çıkarıp gelecek gibi” diye yazdılar.

“Türkiye’nin en zengin ailesinin bir üyesi: Fortune dergisi, onu Kemalizm’in sembolü olarak gösterdi” diye de eklediler!

Fenerbahçe Kongresi, tarihte ilk defa NY Times’a haber oldu: Sahi, neden acaba?

Bitmedi…

Hangi, New York Times bu? 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre sonra sütunlarını terörist başı Gülen’in yazısına açan NY Times’tan bahsediyoruz!

Sam Amca’sının Locaefendi’si oradaki yazısında ne diyordu:

“Batı’nın yanındayım. Beni Türkiye’ye iade etmeyin.”

Başka?

“Batı’nın Ilımlı Müslüman seslere ihtiyacının olduğu bir dönemde, ben ve arkadaşlarım Batı’nın hizmetindeyiz…”

*

Komprador Burjuvazi, 3 Temmuz 2011’deki Şike Kumpası’nı FETÖ’nün eliyle yaptı. O günlerden itibaren “bacasından içeriye girilemeyen” Fenerbahçe Kulübü’ne şimdilerde büyük bir destekle “kapıdan girildi!”

-Yaşanan hadise, aslında budur!

Öyle tazminat davalarıyla falan bu kapı gibi gerçeklerin üzerini örtebilmek yahut sansürleyebilmek asla mümkün değildir!

Bir taraftan “eleştirilere tahammül eşiği yüksek” veya “müthiş demokratlık” pozları verilirken; diğer yandan asgarisinden tenkitleri “sansürlemeye tam teşebbüs” alışkanlığına devam mı edilecek?

Yeni Başkan Mister Müttefik’in ağabeyi Ömer, Şubat ayında Vehbi Koch Ödülü’nü CHP’li Yılmaz Büyükerşen’e verirken “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir nesil için çalışıyoruz” demişti, ya…

Kendilerine uymayan fikirleri sansürlemek gayesiyle tazminat kılıcını kuşanan önceki nesiller arasında “babası ile kardeşi” de var mıdır?

Ödül demişken; babaları Mister Simit, David Rockefeller’ın elinden Ekim 2009’da New York’ta “Hayırseverlik!” ödülü almıştı!

Geçen sene -101 yaşında- ölen Küresel Baronlar’ın lokomotif ismi Mister Rockefeller, Bilderberg’in de başıydı…

Zamanında CIA’in kurduğu Bilderberg, “üst düzey masonları bünyesinde toplayan” derin bir örgüttür…

Mister Simit, Galatasaray’ın eski başkanlarından Selahattin Beyazıt ile birlikte 1994 yılında Helsinki’deki Bilderberg toplantısına katılmıştı. Cim Bom’un derin Beyazıt’ı, Bilderberg’e Türkiye’den en çok katılan isimdir.

*

Kaldığımız yerden, devam edelim…

Amerikancı Hürriyet ile İsrail’in Sözcü’sünün spor sayfalarında “Fenerbahçe’de Beyaz Devrim” başlıkları dikkat çekiyordu…

Washington Portakalı Cumhuriyet, “F.Bahçe Cumhuriyeti’nde Değişim” sürmanşetinde “tek adamlığın sona erdiğini” işaretliyor; “TAMAM dediler” şeklindeki yazı başlığıyla da “adrese teslim” bir göndermede bulunuyordu!

Bazı Cumhurbaşkanı adaylarının; büyük bir heyecana kapılan bu manşetlerden -hiç de aşağı kalır bir yanı yoktu…

Muharrem İnce “Fenerbahçe nasıl değiştirdiyse biz de öyle değiştireceğiz” diyordu!

Temel Karamollaoğlu da “Bir dip dalga var. Fenerbahçe’deki değişim 24 Haziran’da yaşanacak” diye konuşuyordu!

Sosyal medya dâhil, “aynı bağın mahsulü” replikler, havada uçuşuyordu.

Sahi, 24 Haziran gecesi için muhtemel balkon konuşmasının metinlerini de hazırlamışlar mıdır, acaba?

*

Bir de Mister Müttefik’in “balkon konuşması” var!

Fenerbahçe Başkanlığı aslında bir antrenman dönemi de “asıl maç” vakti gelince “siyasetin zirvesi” için mi oynanacak?

Kongre öncesinde, vaziyeti kurtarmak için “Siyaset mi? Allah korusun!” denir de…

Günü geldiğinde, birdenbire “Dün dündür bugün bugündür” slalomu yürürlüğe girer!

“Halktan yoğun talep var” falan denilerek de geçmişte kalmış o cümle çabucak revize edilir; şayet, hatırlayan/hatırlatan birileri kalmışsa!

#​Yalçın Küçük