Asıl dertleri, işte budur…

04:0011/05/2018, Cuma
G: 11/05/2018, Cuma
Tamer Korkmaz

Artık “çocuktan al haberi” demiyoruz. Ya? Aynı kapıya çıktığı için “Yalçın Küçük’ten al haberi!” diyoruz. İsmet İnönü’nün talebesi olmakla övünen Mister Küçük, “ağzındaki baklayı” bu defa da şu sözlerle çıkardı:“TÜSİAD bu rejimin değişmesini istiyor. Laik ve demokratik bir Türkiye istiyorlar. Samimi olduklarına inanıyorum. Şu anda en büyük muhalefet Türkiye büyük sermayesinin örgütü TÜSİAD’tır.TÜSİAD’ın yeni başkanı çok kibar bir adam; her gün bunları söylüyor.” (4 Mayıs 2018, odatv.com’daki röportaj)*Bu

Artık “çocuktan al haberi” demiyoruz. Ya? Aynı kapıya çıktığı için “Yalçın Küçük’ten al haberi!” diyoruz. İsmet İnönü’nün talebesi olmakla övünen Mister Küçük, “ağzındaki baklayı” bu defa da şu sözlerle çıkardı:

“TÜSİAD bu rejimin değişmesini istiyor. Laik ve demokratik bir Türkiye istiyorlar. Samimi olduklarına inanıyorum. Şu anda en büyük muhalefet Türkiye büyük sermayesinin örgütü TÜSİAD’tır.

TÜSİAD’ın yeni başkanı çok kibar bir adam; her gün bunları söylüyor.” (4 Mayıs 2018, odatv.com’daki röportaj)



*

Bu sütunda muhtelif vesilelerle Yalçın Küçük’ün aslında kimin “mutemet elemanı” olduğunu yazdığımızı hatırlıyorsunuzdur…

Komprador Burjuvazi’nin (Baronsal Gladyo) başında kalpak, boynunda kırmızı atkısıyla dolaştırıp; “devrimci” maskesiyle uzun yıllardır sahne aldırdığı “özel görevli” şahıstan bahsediyoruz!

Onun daima heyecanla devrimci bayrak sallaması, kendisine verilen bu derin vazifeyi perdelemesini sağladı.

Yalçın Küçük, vaktiyle TÜSİAD’ta genel sekreterlik de yapmış olan Milliyet yazarı Güngör Uras için “Çıkış” adlı kitabında şöyle yazmıştır:

“Vehbi Koç ve Vitali Hakko, TÜSİAD’ta Güngör Hocam’ın rahle-i tedrisinden geçtiler. Güngör, her ikisinin de gecikmiş mürebbiyesidir…”

NEREDEN KOŞUYORLAR?

Yalçın Küçük, Aydınlık gazetesindeki 3 Mayıs 2013 tarihli yazısında “27 Mayıs dönemini” anlatırken şöyle diyordu:

“Bizimki Türkiye Milli Talebe Federasyonu idi. Yekta Güngör buradan gelmedir. TMTF’nin ilk yıllarında emeği büyüktür. Bana bir gün ‘Can Kıraç’la beraberdik, seni hatırladık’ demesini hiç mi hiç unutamam. Yekta ve Can başlarındaydı, bir de ben; Türkiye’yi 28 Nisan, 29 Nisan ile 27 Mayıs devrimine götüren ekipteniz…

Hep heyecan duyuyorum. Gençlik örgütleri okullarımızdır. Hep oradan çıkıyoruz.”

*

Demek ki, neymiş?

Yekta Güngör Özden ve Can Kıraç da, Yalçın Küçük’le birlikte 27 Mayıs darbesi öncesinde “sahada koşturulan; vazifelendirilen” gençlermiş!

Can Kıraç, Vehbi Koç’un damadı İnan Kıraç’ın ağabeyidir…

Zamanında TÜSİAD’ın kuruluş hazırlıklarını yürüten komitede görev yapmış “malum hanedana” mensup bir isimdir. Yine yıllar öncesinde, Koch Holding’in tepe yöneticileri arasındaydı.

İşte bu Can Kıraç ile Yalçın Küçük aynı takımın oyuncusudur!

*

Yalçın Küçük, odatv’ye verdiği son röportajda “Tayyip Bey, Türkiye’yi Ortaçağ’a döndürdü. Çok şükür, bunları 15-16 yılın sonunda atlatıyoruz. Gidecekler. Artık, herkes gideceğine inanıyor, Tayyip Bey’in…” diye konuşuyordu!

Aynı röportajda “Taksim’de cami olmaz! Akepe gidince, bizler Taksim’deki camiyi kaldıracağız. Sultanahmet’e götüreceğiz!” yollu laflar sarf ediyordu!

Darbeci Küçük, “Kir Teorisi” adlı kitabında da şöyle diyor:

“27 Mayıs 1960 Devrimi olmuştu. Aydın Yalçın Hocamız yurtdışından dönmüştü. Komite’ye (MBK) yakındı. İş Bankası yönetimine getirilmişti. Taner Timur ile ziyaretine gittik. ‘Ezanı ne zaman Türkçeleştireceksiniz?’ diye sorduk…” (Sayfa: 70, Doğu Kitabevi, Şubat 2018)

Aydın Yalçın, arka planında ABD’nin yer aldığı 27 Mayıs darbesinin hemen ardından “Milli Birlik Komitesi” danışmanlığına getirilmişti…

Cemal Süreya, Aydın Yalçın için şöyle demiştir: “Avrupa’ya Amerika gözüyle, Çin’e Amerika ve Avrupa gözüyle, Sovyetler Birliği’ne şaşmaz Amerika gözüyle bakar. Türkiye’ye ise kararmış Amerika gözüyle…” (99 Yüz, Sayfa: 245)

*

Aydın Yalçın (1920-1994), Yeni Forum dergisinin başyazarı iken (16-19 Eylül 1991) Bodrum Yalıkavak’taki Club Monakus’ta Amerikan istihbaratçılarının, CIA’den destekli Radio Liberty’den Amerikalı yöneticilerin ve “Türkiye medyasından bazı isimlerin” katıldığı derin bir toplantı düzenlemişti!

CIA’in kurduğu NED’in (National Endowment for Democracy) katkılarıyla gerçekleştirilen bu toplantıya Paul Henze ve Graham Fuller da katılmıştır!

*

Bir kere daha, Yalçın Küçük’ün “Kir Teorisi” kitabına dönüyor ve bu defa da 76. Sayfa’daki sözlerini (düzenbazlığını) okuyoruz:

“ABD Hükümeti 15 Temmuz’a inanmıyor. 15 Temmuz yoktur dediler. Merkel de aynı görüştedir. Hep inanmadığını tekrarlıyor…

Peki, ben ne diyorum: Alman istihbaratı Türkiye’de darbe ya da teşebbüsü yoktur diyorsa, buna inanmak durumundayız. ABD de ‘Türk Ordusu darbe yapmamış’ demektedir…”

GLADYO REJİMİNDEN FAL TUTUYOR

İslam Düşmanı Yalçın Küçük’ün referansları; 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişimiyle Türkiye’yi işgale kalkışan Haydut ABD ile onun güdümündeki (FETÖ’cü hainleri, kaçakları itina ile himaye eden) Almanya devletidir!

Sıfır Sıfır Yedi Mister Küçük de; aynen Washington’dakiler ve Berlin’dekiler gibi “Türkiye’de darbe başarılamadı” diye büyük bir hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyor…

Yazının başındaki sözlerine dönersek; Sam Amcası’nın Yalçın Küçük’ü, Baronsal Gladyo rejiminin “özlemiyle” yanıp tutuşuyor!

“Eski Türkiye geri gelsin, Batılı devletler bu topraklarda yine egemen olsunlar ve Müslüman Türkiye’nin bağımsızlığına da son versinler” istiyor!

#İş
#Batı
#TÜSİAD