İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. Henüz bir öğrenci iken girmiş olduğu Finans Sektöründe 10 yıl çalıştı. “Bal Kız Soruyor”, “Mazeretim Var Büyüyorum” , “Dört Kafadar”, “Muamma”, “Üstü Kalsın İhanetimin” , “Kayıp Umutlar Merkezi” isimli kitaplara imza attı.
Cuma günleri reyting destanı yazıyor haberlerinin öznesi, ekranı yeniden ağalı töreli dizilere açan Karagül, başarısını yapımcının zamanında yaptığı müdahaleye borçlu. Karagül"ün ilk bölümü Bülent İnal ve Şebnem Bozoklu ile çekildi. Googla"da şöyle bir dolaştığınızda Bülent İnal"ın yeni dizisi diye pek çok habere rastlamak mümkün. Zor şartlarda çekilen ilk bölüm yapımcının içine sinmedi. Dramayı yetersiz bulan yapımcı hem oyuncu kadrosunu hem senaryoyu değiştirerek çekilen bölümü çöpe atmayı göze aldı. Ekran macerası başlamadan yapılan köklü değişiklik Karagül"ün önünü açtı.
Karagül"ü diğer ağa dizilerinden ayıran "ya sonra" hikayesi olması. Aşk olmadan dizi olmaz anlayışını yıkması, Murat"ın dönme kararı sonrası, inşa edilmeye çalışılan fakat yürümeyeceği aşikar olan Fırat Ebru aşkının akılcı bir kararla dostluğa evrilmesi.
Karagül hikayesini ölüm teması üzerine inşa etti, ana karakterini öldürerek başladı. Bir ölümle açığa çıkan sırlar, ölüm sonrası değişen hayatlar, bir kadının mücadeleci kimliğinin açığa çıkması gibi temaları başarıyla harmanladı. Kocasını kaybettiğinde yıllardır yaşamaya mahkum edildiği yalanla yüzleşmek durumunda kalan Ebru ve çocuklarının ölüm ve yeni hayat karşısındaki tutumları kadar; konakta yaşayanların özellikle de Özlem, Narin ve Kendal"ın hikaye içindeki konumları senaryoya derinlik kazandırdı. Ebru her ne kadar kocası Murat"ın ölümüyle gerçeklerle yüzleşse de daha bilmediği zamanı gelince öğreneceği çok şey var hayatına dair. Ki en önemlisi doğumda öldüğünü zannettiği oğlu Baran kuması Narin"in oğlu olarak karşısında. Seyircinin bildiği ama Ebru"nun bilmediği bu gerçek senaryonun en güçlü dinamiği olmaya devam ediyor.
Sevdiği adam tarafından terk edilen, bir başka kadının varlığına rağmen sevmeye devam eden, mağdur şemsiyesi altında kendine muhkem bir yer edinen Narin, annelik duygularını sömürmeye devam ediyor. Kucağıma bırakıldı ne yapayım savunusuna sığınarak yalanı devam ettirmekte beis görmediği gibi, Ebru"dan ölesiye nefret ediyor. Bir gitse bir uzaklaşsa hayatlarından rahat bir nefes alacak. Bu uğurda Kendal"la işbirliği yapmaktan geri durmuyor, ama sorarsanız masum ve mağdur Narin. Dizinin karakterlerinin en önemli özelliği kendileriyle yüzleşmekten uzak olmaları. Sadece Narin değil Özlem ve Kendal da ben yapmadım o yaptırdıcılardan. Ebru"nun hayata tutunma, mücadeleci kimliğini açığa çıkaran hikaye canlılığını bu üçlüye borçlu. Gençliğine ve güzelliğine güvenerek ikinci eş kontenjanından Kendal"la evlenen, erkek doğuracağı beklentisiyle el üstünde tutulan, bu zaman zarfında ilk eş Emine ile ufacık bir empati kurmayan Özlem; kız çocuk gerçeğinden sonra gözden düşüp resmi nikahı Sibel"e kaptıracağı gerçeğiyle yüzleştiğinde, kendi başına geldiğinde anlayabildi ancak kuma psikolojisini.
Kardeşi Murat"ı öldüren Kendal"ın en ufak bir suçluluk hissetmeden hayatına devam etmesi bizim dizi evrenine has bir durum. Hatta kız kardeşinin sevdiceği Recep"i, olaya şahit olduğunu öğrendiğinde öldürtmekte sakınca görmedi. Murat"ın diziye döneceği kesinleşince kendisiyle yüzleşti Kendal. Sen öldün gittin benim ne çektiğimden haberdar mısın derken; kendini zorla öldürttün demeye getirdi. Kendal"ın kontrol edilemez oğlan sevdası aslında olayların fitilini ateşleyen. Engelli oğlunu görmezden gelmesi, Baran"a bir nevi el koyması, Murat"ı öldürmekte sakınca görmemesi, Recep"in ve Özlem"in ölüm fermanını imzalamasına sebep.
-Kendal verdiği kararlarla başkasının ölümü nezdinde ölümü sıradanlaştırırken, kızlar ölümü reddediyor babamız ölmedi geri gelecek diyalogları eşliğinde.
Ölüm teması dizinin merkezinde, hikayenin tetikleyicisi çıkış noktası olmasına rağmen ölümü hayatın dışına atıyor. Doğal bir son değil bir sapma olarak kabul ediliyor. Bir tarafta ölmeyi hakedenler, ölümü umursanmayanlar; diğer tarafta ölümü kabul edilmeyenler, ölümsüzler. Yakınların değil ölümüne hastalığına dahi tahammül edilemeyen dizi evreninde, öldüğüne inanmazsan geri gelir inancına yaslanarak Murat"ın geri dönüşüne hazırlık yapıyor senaryo.
-Dizilerine yolun başında yaptığı yerinde müdahalelerle hayat veren yapımcının en büyük özelliği de dizilerinin ölümsüz olduğuna inanması. Bakınız Yer Gök Aşk ve Lale Devri.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.